Doğu’Nun Ve Batı’Nın Düşünürleri İstanbul’Da Buluştu
Sultanbeyli Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin ev sahipliğinde Doğu‘nun ve Batı‘nın önemli düşünürleri İstanbul’da bir araya geldi.
Sultanbeyli Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin ev sahipliğinde Doğu‘nun ve Batı‘nın önemli düşünürleri İstanbul’da bir araya geldi.
Sultanbeyli Kültür Merkezi‘nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şinasi Gündüz, Doğu ve Batı terimlerinin öteden beri tartışıldığını söyledi. Ortaçağdan bu yana Doğu’nun ve Batı’nın başlangıcının siyasal güçten geldiğini aktaran Gündüz, “Doğu nereden, Batı nereden başlar. Etrafında bulunduğumuz coğrafi sınırlar hangi kısımda yer alıyor. Doğu ve batı üzerinde tarihten bu güne birçok tartışmanın yapıldığı bir gerçek. Bu sadece coğrafi konumlar üzerinde değil, kültürel, felsefi alanda da yapılıyor. Doğu neyi temsil ediyor, Batı neyi temsil ediyor. Doğunun ve batının arasındaki benzerlikler, karşıtlıklar tartışılır.” dedi.
İstanbul’un konumu itibariyle çok önemli bir şehir olduğuna değinen Şinasi Gündüz, “Dinleri, kültürleri harmanlayan ve bunlardan yeni ürünler ortaya çıkaran farklılıkları sentezleyen bir şehir. Şehrin ruhuna hakim olan şey sadece camiler, türbeler değil, kiliseler sinegoglar da bulunuyor. Bizans, Roma ve daha önceki döneme ait kültürel unsurlar şehre zenginlik katmıştır.” ifadesini kullandı.
Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, iki dünyanın buluştuğu İstanbul’da Doğu’nun ve Batının çağdaş düşünürlerini ve entelektüellerini bir araya getirerek düşünce günleri düzenlediklerini söyledi. Doğu ve batı medeniyetleri çatışmak zorunda olmadığını belirten Keskin, Batı düşüncesi olmadan Doğu’nun, Doğu düşüncesi olmadan da Batı’nın anlatılamayacağını söyledi.
İlk oturumda konuşan Prof . Dr. Yusuf Ziya Kavakçı, panelin düşünce dünyasında çok büyük önem taşıdığına işaret etti. Genel kullanım itibariyle Batı denilince Avrupa, bunun yanında Batı’nın da Batı’sı denilince de Amirika’nın kastedildiğini aktaran Kavakçı, “Daha evvel ‘Doğu doğudur, batı batıdır. Onlar asla birleşemezler yan yana gelemezler’ sözüne rağmen Batı’dan büyük İskender Afganistan’a kadar gittiğini, Doğu’dan medeniyetlerin batıya kadar taşındığını biliyoruz. Rönesans’ın kaynağının Doğu’da ve İslam’da olduğunu unutmamak gerekiyor. Doğu ve Batı’nın birleşmesi konusu bunun da İstanbul gibi bir yerde yapılması çok büyük bir ehemmiyet taşımaktadır.” ifadesini kullandı.
Sultanbeyli Kültür Merkezi‘nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şinasi Gündüz, Doğu ve Batı terimlerinin öteden beri tartışıldığını söyledi. Ortaçağdan bu yana Doğu’nun ve Batı’nın başlangıcının siyasal güçten geldiğini aktaran Gündüz, “Doğu nereden, Batı nereden başlar. Etrafında bulunduğumuz coğrafi sınırlar hangi kısımda yer alıyor. Doğu ve batı üzerinde tarihten bu güne birçok tartışmanın yapıldığı bir gerçek. Bu sadece coğrafi konumlar üzerinde değil, kültürel, felsefi alanda da yapılıyor. Doğu neyi temsil ediyor, Batı neyi temsil ediyor. Doğunun ve batının arasındaki benzerlikler, karşıtlıklar tartışılır.” dedi.
İstanbul’un konumu itibariyle çok önemli bir şehir olduğuna değinen Şinasi Gündüz, “Dinleri, kültürleri harmanlayan ve bunlardan yeni ürünler ortaya çıkaran farklılıkları sentezleyen bir şehir. Şehrin ruhuna hakim olan şey sadece camiler, türbeler değil, kiliseler sinegoglar da bulunuyor. Bizans, Roma ve daha önceki döneme ait kültürel unsurlar şehre zenginlik katmıştır.” ifadesini kullandı.
Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, iki dünyanın buluştuğu İstanbul’da Doğu’nun ve Batının çağdaş düşünürlerini ve entelektüellerini bir araya getirerek düşünce günleri düzenlediklerini söyledi. Doğu ve batı medeniyetleri çatışmak zorunda olmadığını belirten Keskin, Batı düşüncesi olmadan Doğu’nun, Doğu düşüncesi olmadan da Batı’nın anlatılamayacağını söyledi.
İlk oturumda konuşan Prof . Dr. Yusuf Ziya Kavakçı, panelin düşünce dünyasında çok büyük önem taşıdığına işaret etti. Genel kullanım itibariyle Batı denilince Avrupa, bunun yanında Batı’nın da Batı’sı denilince de Amirika’nın kastedildiğini aktaran Kavakçı, “Daha evvel ‘Doğu doğudur, batı batıdır. Onlar asla birleşemezler yan yana gelemezler’ sözüne rağmen Batı’dan büyük İskender Afganistan’a kadar gittiğini, Doğu’dan medeniyetlerin batıya kadar taşındığını biliyoruz. Rönesans’ın kaynağının Doğu’da ve İslam’da olduğunu unutmamak gerekiyor. Doğu ve Batı’nın birleşmesi konusu bunun da İstanbul gibi bir yerde yapılması çok büyük bir ehemmiyet taşımaktadır.” ifadesini kullandı.