Türkiye Kamu-Sen‘den ‘Kaset‘ Değerlendirmesi

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "İnsanların özel ahlakını kameralarla mercek altına aldığımız sürece yarın bu iş o kadar ileri gider ki, helalinizle bile bir takım görüntüleriniz internet sitelerinde dolaşabilir" dedi.

Türkiye Kamu-Sen‘den ‘Kaset‘ Değerlendirmesi
Sendika çalışmaları kapsamında Genel Başkan İsmail Koncuk, Samsun‘a gelerek Türk Büro-Sen‘de sendika başkanlarının katılımıyla toplantı gerçekleştirdi. Bazı ‘sarı sendikaların‘ iktidar desteğiyle üye sayısını artırdığını öne süren İsmail Koncuk, ülkede iş ve ekonominin kötüye gittiğini iddia etti. MHP‘de yaşanan kaset olaylarıyla ilgili soruya cevap veren Koncuk, siyasete inanan insanlar olduklarını, siyaset derken de insanların özel hayatlarını kameralarla, ses kayıt cihazlarıyla takip etmenin, kirli

siyaset kadar kirli bir iş olduğuna dikkat çekti.

Hangi siyasi parti olursa olsun, gayri ahlaki yöntemlere fırsat verirse, bu gayri ahlaki yöntemi siyasi hayatı dizayn etmenin, düzenlemenin veya siyasi rakipleri elimine etmeninin bir yolu olarak görülmesi halinde hiçbir siyasi iktidarın, hiçbir siyasi partinin kirli tezgahlar karşısında şansı kalmayacağını ifade eden Koncuk, herhangi bir siyasi parti içerisinde özel hayatını kasetteki şekilde yaşayan insanların çıkabileceğini, bunları kesinlikle tasvip etmediklerini belirtti.

"Koskoca siyasi hareketleri üç tane, beş tane insanın gayri ahlaki tutumları belirleyecek kadar da değildir" diyen Koncuk, "İnsan kendi özel hayatını bu şekilde yaşıyor diye o siyasi yapının benzeri bir ahlaki anlayışa sahip olduğunu söylemekte aynı derece gayri ahlakidir ve ahlaksızlıktır. Ben siyasi partilerimizin bu gayri ahlaki yönteme fırsat vermemelerini diliyorum. Bakın yarın aynı şey başka bir siyasi partinin, bir başka mensubun başına gelebilir. Onun için bunların yöntem olarak Türkiye‘de kabul

edilmesinin, vatandaşlar tarafından gayri ahlaki yöntem olarak değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum. Bunu siyasi linç olarak görüyorum. Hangi siyasi harekete yönelirse yönelsin bu kirli tezgahları siyasi linç olarak görürüm. Millet olarak buna tepki duymamız gerekli. Bu kirli yöntemlere başvuranlara karşı çok şiddetle tepki gösterilmesi gerekli. İnsanların özel ahlakını kameralarla, mercek altına aldığımız sürece yarın bu iş o kadar ileri gider ki helalinizle bile bir takım görüntüleriniz internet

sitelerinde dolaşabilir. Bu çok tehlikeli bir yoldur. Asla buna müsaade edilmemelidir" diye konuştu.

Kameralarla takip eden insanların baya yorulduklarını düşündüğünü ifade eden Koncuk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunlar öyle bir günde, iki günde değil, uzun aylar boyunca yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen görüntülerdir, yazıktır. Türkiye‘ye birileri yazık ediyor, milletimizin bu kirli tezgahlara pirim vereceğini düşünmüyorum. Kimsenin bir siyasi hareketi birkaç kişinin yanlışı yüzünden siyaseten linç etmek gibi bir hakkı, hukuku olamaz. Milletimiz bunlara gereken cevabı verecektir. Bizler Türk İslam ahlakı ile ahlaklanmış insanlarız. Dolayısıyla bizim hayat tarzımızın da inançlarımız doğrultusunda olması

lazımdır. Ama ben hata yaptım diye benimle beraber yanımdaki tüm arkadaşlarımı aynı hatayı yapan insanlar olarak görmek son derece yanlıştır. Böyle bir yöntem olmamalı. Şimdi birçok siyasi partinin milletvekilleri var. Şimdi her siyasi partinin peşine bir takım istihbarat örgütleri, bir takım gruplar takılırsa, 550 milletvekilinin burnunu kaşıma noktasında bile çalışma içerisine girmişse böyle bir devletten bahsetmek mümkün mü. Bu doğrumu, bunu doğru bulabilir miyiz. Herhangi birinden bulunmuş görüntüler

değildir. Bu görüntüleri çekmek için özel ekipler kurmak, özel bir çaba sarf edilmesi, günlerce çalışmak lazım. Yani birileri genel seçimler öncesinde bir siyasi partiyi, bu tip ahlaki olmayan yöntemlerle yok etmeye çalışıyor. Seçimlerdeki başarısını azaltmaya çalışıyor. Biz o hareketi yapmış insanlara doğru yapmıştır deneme noktasında asla olamayız ama o yapılan bundan daha çirkin bir harekettir. Ne diyor, Yüce Allah; ‘Bir Ayıbı Örtenin Bin Ayıbını Örterim‘. Yüce dinimiz bizi ayıpları kapatmaya davet

ediyor. Biz ne yapıyoruz insanların sürekli ayıbını buluyoruz, özel bir gayret gösteriyoruz. Bu İslami de değildir."

Yüksek Öğretime Geçiş sınavını ve yaşanan olayları ve bazı oluşumları eleştiren Koncuk, ÖSYM Başkanı Ali Demir‘in hala YÖK Başkanı ve siyasi iktidarın koruması altında olduğunu, pişkin bir şekilde makamda oturduğunu, Haziran ayındaki sınavı da ellerine yüzlerine bulaştıracaklarını öne sürdü.

Kaynak: İHA