Beşikdüzü‘nde ‘‘Mayıs Yedisi‘‘ Şenliği
Trabzon‘un Beşikdüzü ilçesinde düzenlenen ‘‘10. Beşikdüzü Mayıs Yedisi Şenliği‘‘ başladı.
Şenliğin, Doğu Gözaçan Parkı‘ndaki açılış törenine, Beşikdüzü Kaymakamı Alper Faruk Güngör, İlçe Garnizon Komutanı Üsteğmen Ali Özsağlam, Beşikdüzü Belediye Başkanı Ramis Uzun, Şalpazarı Belediye Başkanı Fehmi Dingin, Beşikdüzü Emniyet Müdürü İlker Kara, il genel meclisi üyeleri, daire amirleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Belediye Başkanı Uzun, törende yaptığı konuşmada, Türk kültünün birer parçası olan bütün geleneklerin, geçmişi yansıttığını belirterek, ‘‘Bu nedenle şenliklerimizle güncel tutulmaya çalışılan kültürel mirasımıza sahip çıkmamız ve yaşatmamız gerekmektedir‘‘ dedi.
Uzun, her yıl 20 Mayısta yöre halkının sabah erkenden yanlarına ineklerini, yiyeceklerini ve içeceklerini alarak Ağasar Deresi ile denizin kesiştiği yerde toplanarak çeşitli etkinliklerde bulunduklarını anlattı.
Uzun, ‘‘Bu etkinliklerde ineklerini yıkayıp süsleyerek yaylalara göç hazırlıklarına başlarlar. Burada amaç her yıl bir kez de olsa geleneklerini yaşatmak ve kültürlerine sahip çıkmaktır. Bu yıl 10‘uncusunu düzenlediğimiz şenliğimizle ilçemizin ve bölgemizin ortak kültürü olan Mayıs Yedisi geleneğimiz yaşatılacak, güzel ilçemizin coğrafi güzellikleri, kültür ve sanatsal özellikleri dünyaya tanıtılacaktır‘‘ diye konuştu.
Konuşmanın ardından törene katılanlar, Sahil Caddesi‘nden başlayarak eski hükümet konağı önüne kadar süren şenlik yürüyüşü gerçekleştirdi. Yürüyüş sonunda halk oyunları ekipleri gösteri sundu.
Şenlik, 20 Mayıs Cuma günü sona erecek.
-‘‘MAYIS YEDİSİ‘‘ GELENEĞİ-
Oğuz Türklerinden bugüne geldiği öne sürülen ‘‘Mayıs yedisi‘‘ geleneğinin adını 20 Mayısın Rumi takvime göre Mayısın 7‘sine denk gelmesinden aldığı belirtiliyor.
Karadeniz Bölgesinin bazı yerlerinde sürdürülen geleneğe göre, kıyı kesiminde hayvanlar akarsuyla denizin birleştiği yerde, iç kesimlerde ise ırmakta yıkanıyor. Geleneğe göre hayvanları özellikle deniz suyunda, denize ulaşılamıyorsa ırmak suyu ile yıkamanın yaylalara çıkmadan önce onlara sağlık, güç ve enerji verdiğine, kötülüklerden arındırdığına inanılıyor.
Bu uygulamanın aynı zamanda yaz aylarını yaylalarda geçirecekler için sonbahara kadar denizle vedalaşma anlamına geldiği belirtiliyor.
Bazı yörelerde ise sacayağın içinden geçilerek denize 7 çift, 1 tek taş atma geleneği sürdürülüyor. Sacayaktan geçilmesi ‘‘soyun sürdürülmesi‘‘, denize atılan 7 çift taş ‘‘dertlerin, belaların denize atılması‘‘, tek taş ‘‘dileklerin yerine gelmesi‘‘ anlamına geliyor.
Kaynak: AA
Belediye Başkanı Uzun, törende yaptığı konuşmada, Türk kültünün birer parçası olan bütün geleneklerin, geçmişi yansıttığını belirterek, ‘‘Bu nedenle şenliklerimizle güncel tutulmaya çalışılan kültürel mirasımıza sahip çıkmamız ve yaşatmamız gerekmektedir‘‘ dedi.
Uzun, her yıl 20 Mayısta yöre halkının sabah erkenden yanlarına ineklerini, yiyeceklerini ve içeceklerini alarak Ağasar Deresi ile denizin kesiştiği yerde toplanarak çeşitli etkinliklerde bulunduklarını anlattı.
Uzun, ‘‘Bu etkinliklerde ineklerini yıkayıp süsleyerek yaylalara göç hazırlıklarına başlarlar. Burada amaç her yıl bir kez de olsa geleneklerini yaşatmak ve kültürlerine sahip çıkmaktır. Bu yıl 10‘uncusunu düzenlediğimiz şenliğimizle ilçemizin ve bölgemizin ortak kültürü olan Mayıs Yedisi geleneğimiz yaşatılacak, güzel ilçemizin coğrafi güzellikleri, kültür ve sanatsal özellikleri dünyaya tanıtılacaktır‘‘ diye konuştu.
Konuşmanın ardından törene katılanlar, Sahil Caddesi‘nden başlayarak eski hükümet konağı önüne kadar süren şenlik yürüyüşü gerçekleştirdi. Yürüyüş sonunda halk oyunları ekipleri gösteri sundu.
Şenlik, 20 Mayıs Cuma günü sona erecek.
-‘‘MAYIS YEDİSİ‘‘ GELENEĞİ-
Oğuz Türklerinden bugüne geldiği öne sürülen ‘‘Mayıs yedisi‘‘ geleneğinin adını 20 Mayısın Rumi takvime göre Mayısın 7‘sine denk gelmesinden aldığı belirtiliyor.
Karadeniz Bölgesinin bazı yerlerinde sürdürülen geleneğe göre, kıyı kesiminde hayvanlar akarsuyla denizin birleştiği yerde, iç kesimlerde ise ırmakta yıkanıyor. Geleneğe göre hayvanları özellikle deniz suyunda, denize ulaşılamıyorsa ırmak suyu ile yıkamanın yaylalara çıkmadan önce onlara sağlık, güç ve enerji verdiğine, kötülüklerden arındırdığına inanılıyor.
Bu uygulamanın aynı zamanda yaz aylarını yaylalarda geçirecekler için sonbahara kadar denizle vedalaşma anlamına geldiği belirtiliyor.
Bazı yörelerde ise sacayağın içinden geçilerek denize 7 çift, 1 tek taş atma geleneği sürdürülüyor. Sacayaktan geçilmesi ‘‘soyun sürdürülmesi‘‘, denize atılan 7 çift taş ‘‘dertlerin, belaların denize atılması‘‘, tek taş ‘‘dileklerin yerine gelmesi‘‘ anlamına geliyor.