Yüksek Sadakat Türkiye‘ye Buruk Döndü

Almanya‘da düzenlenen 56. Eurovision Şarkı Yarışması‘nda, Türkiye‘yi temsil eden Yüksek Sadakat, yarı finalde elenmesinin ardından İstanbul‘a döndü. Grubun bas gitaristi Kutlu Özmakinacı, "Azerbaycan, Türk Bayrağı ile sahneye çıkarak bizim elenmemize verdiği tepkiyi açık bir şekilde göstermiş oldu" dedi.

Yüksek Sadakat Türkiye‘ye Buruk Döndü
Yüksek Sadakat Türkiye‘ye Buruk Döndü
Türk Hava Yolları‘nın (THY) tarifeli bir uçağıyla saat 18.10 sıralarında Atatürk Havalimanı‘na gelen grup üyelerinin, bir hayli üzgün oldukları gözlendi. VIP Salonu‘nda bir basın toplantısı düzenleyen grupta, ilk olarak bas gitarist Kutlu Özmakinacı bir değerlendirme yaptı. Özmakinacı, kendileri için uzun bir süreç olduğunu belirterek, "Bütün işlerimizi rafa kaldırdık ve bu işin peşine düştük. Uzun ve zorlu bir işin ardından, bizim geriye dönüp baktığımız da üzerimize düşen görevi layıkıyla yerine

getirdiğimizi bildiğimiz bir görevdi. Bizim için çok farklı ve etkileyici bir deneyim oldu. Çünkü daha önce hiç bilmediğimiz bir dünyanın içerisine girdik. Orada gözlemler yaptık. Bütün süreç kamuoyunun önünde gerçekleşti. Bütün yaşananları sizlerde biliyorsunuz. Dedikodularla çok fazla ilgilenmedik, çünkü biz iyi yaptığımız iş olan müzikle ilgilendik. Bizim için, ülkemize düşen sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerektiğini bildiğimiz için, onurlu bir süreçti. Bu yüzden, bize bu onuru yaşattıkları için

başta TRT olmak üzere, herkese çok teşekkür ediyoruz. Biz onlardan razıyız, inşallah onlarda bizim ortaya koyduğumuz performanstan dolayı bizlerden razıdırlar" dedi.

Grubun bir diğer üyesi vokalist Kenan Vural ise Eurovision‘da Türkiye‘nin tanıtımıyla ilgili yabancı meslektaşlarına çok fazla ilgi göstererek onlara bol bol Türkiye‘yi anlattıklarını ifade etti. Vural, "Onlara ülkemizi anlattık. Ülkemiz ile ilgili olan sorularına cevap verdik. Bizim oradaki müzisyen duruşumuz ile onlarla ilgilenmemiz ve görüşmemiz, onlara bizim işimizi ne kadar iyi yaptığımızı gösterdi. Ayrıca kurduğumuz diyalog, Türk insanıyla olan ilişkilerini arttırabilmemizde etkili oldu. Yabancı

basın bizlere çok fazla ilgi gösterdi. Bir keresinde yemek yiyebilmek için bir restorana gittiğimizde, Türkiye‘nin marşını çaldılar. Bizlere elenmemizle ilgili şok olduklarını belki de ortada bir hak yeme durumunun olabileceğini çünkü kimsenin böyle bir şey beklemediğini söylediler. Bizler için çok üzüldüklerini ve Türkiye‘nin hak ettikleri yerin kesinlikle bu olmaması gerektiğini söylediler. Orada biz şunu öğrendik ki, müziğimiz, ülkemiz ve gurubumuz çok seviliyor. İçimiz gerçekten çok rahat. Biz doğru

bildiklerimizi yaptık ve bundan hiçbir şekilde ödün vermedik. Yarışmalarda kaybetmekte var, kazanmakta var. Biz her zaman dediğimiz gibi, bu yarışmanın kazananı ve kaybedeni yoktur. Biz müzik grubunun veya müzisyenin üyesi, ülkesini temsil etmek için oraya gider. Bu yüzden oraya katılanlar zaten baştan kazanmışlardır. Dolayısıyla biz ülkemize başımız çok dik geldik" diye konuştu.

Bir basın mensubunun Eurovision Şarkı Yarışması‘ndan elenmelerini neye bağladıklarını sorması üzerine ise Vural, Eurovision‘un sonucunun önceden belli bir yarışma olduğunu ifade ederek, "Ben bunu asla kendimizi savunmak için kullanmıyorum. Şimdilik bu kadar söylemekle yetinmek istiyorum. Biz asla kendimizi mağlup görmüyoruz, aksine Türk insanının tanıtımı adına belki de şampiyon olarak görüyoruz. Bizlerden önce ülkemizi temsil eden arkadaşlarımızdan eksik kalan bir yanımız yoktu. Bugün uçakta gelirken

bile bizimle birçok kişi fotoğraf çektirmek istedi, herkes bizi bağrına bastı. Bu bile bizim ne kadar başarılı olduğumuzu göstermeye yeter. Biz başarımızı aldığımız dereceye bakarak algılamıyoruz" şeklinde konuştu.

Azerbaycan‘ın birinci olarak, sahneye Türk Bayrağı ile çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz şeklinde soruya ise, kendileri için çok keyif aldıkları bir andı olduğunu ifade eden Özmakinacı, "Bizim elenmemizin çok anlamsız olduğunu söyleyerek sürekli moral verdiler yarışma boyunca da. Bize bir jest yapmış oldular. Türk Bayrağı ile de, bizim elenmemize verdikleri tepkiyi açık bir şekilde göstermiş oldular. Bizim mesela orada Yunanlılar çok samimi dostumuz oldular. Tarihsel sıkıntılar yaşadığımız Ermeniler

de keza öyle. Dolayısıyla, orada ki yarışmada birçok dost kazandık bu da bizi çok mutlu etti. Türkiye‘de Eurovision maalesef, Avrupa duy sesimizi şeklinde algılanıyor bazı insanımız tarafından. Dolayısıyla böyle kafa yapısı ile zaten başarıdan söz edilemez. Ülkemizin seviyesi, Eurovision‘un kazanılması ile yükselmez. İnsan haklarıyla yükselir. Gelir seviyesi ile yükselir. Dolayısıyla yarışmayı kazandığınız için sizden harika bir ülke olmaz" dedi.

TRT Yayın Koordinatörü Sezai Karataş ise, Aralık ayının sonunda başlayan maratonun noktalandığını söyleyerek, "Bizim birinci amacımız, başarıdan çok ülkemizin iyi bir şekilde temsil edilmesiydi. Bunu da Yüksek Sadakat grubumuz layıkıyla yerine getirdi. TRT adına hepsine çok teşekkür ediyorum. Kendilerine de başarılar diliyoruz. Bizde bundan sonra önümüzdeki Eurovision‘a bakacağız. Yarışmadan birinci olan Azerbaycan‘a da hem başarılarından dolayı tebrik ediyorum hem de sahneye Türk Bayrağı ile

çıkmalarından dolayı teşekkürlerimizi iletiyoruz" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA