6 Metrekarelik Sınıfı İçin Her Türlü Fedakarlığı Yapıyor (Özel)

Suruç ilçesinin Karahöyük köyünde anaokulu öğretmenliği yapan İzmirli Meftun Karaca, 6 metrekarelik daracık sınıfta 12 öğrencisine batı standartlarında eğitim veriyor.

Suruç ilçesinin Karahöyük köyünde anaokulu öğretmenliği yapan İzmirli Meftun Karaca, 6 metrekarelik daracık sınıfta 12 öğrencisine batı standartlarında eğitim veriyor.

2010 yılında Suruç’un Karahöyük köyüne atanan Meftun Karaca, tüm imkânlarını seferber ederek kendi memleketi İzmir‘den getirdiği kolilerce kitap ve kırtasiye malzemesini öğrencilerin imkânına sunarak tüm köylü ve öğretmenlerin takdirini kazandı.

    Meftun Karaca, ilk Karahöyük köyüne atandığında köyde sosyal bir etkinlik ve hiçbir kültür merkezinin olmadığını gördüğünü belirterek, ‘‘O an memleketim İzmir‘e dönmek istedim. Ama benim yolumu, baldırı çıplak, yırtık ayakkabılı, elbisesi yamalı çocukların kestiğini görünce, Doğu‘nun kaderi artık değişmeli diye düşünerek geri dönmekten vazgeçtim." dedi.

Karaca, kendisinin şapkadan tavşan çıkarmadığını, Türkiye’nin batısında işlenmekte olan eğitim müfredatını yıllar boyu eğitim ve öğretimden eksik bırakılmış Güneydoğu’nun şirin mi şirin bir köyünde uygulamaya çalıştığını belirtti. Karaca, ‘‘Köye geldiğimde okulda yaptığım ilk şey günlük beslenme kalori listesini oluşturmak oldu. Bu sayede hem düzensiz beslenme alışkanlığına son verdim, hem bilinçli bir beslenmenin nasıl olduğunu çocuklarıma aşıladım.‘‘ diye konuştu.

Karaca, ayrıca internet aracılığıyla Facebook‘ta ‘Kitap dostluğu‘ adı altında bir sayfa açtığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Bu sayfaya üye olan yurt genelindeki tüm arkadaş ve dostlarımızdan kargo yoluyla kitap temin ederek, Karahöyük köyüne getirdim Gebze‘de bulunan Ayfer Gazanfer Güngör Okulu‘nu kardeş ilan ederek, bize kitap ve kırtasiye malzemelerini yollamalarını sağlayıp, Doğu ve Batı arasında kardeş sınıf projesine bu sayede destek oldum."

    Köydeki insanlarla çok çabuk kaynaştığını da belirten Karaca, bazı ineklerin süt sağımını bile kendisinin yaptığını, köydeki yöresel tandır ekmeği pişirmeyi de öğrendiğini anlattı. Yağmur yağdığı zaman çamur olan okulun bahçesini düzenlemek için okuldaki iki öğretmen arkadaşı ile beraber 20 ton mucur getirttiklerini, bunu yere sererek öğrencileri çamurdan kurtardıklanını sözlerine ekledi.