Katar, Körfezin Yeni Küresel Oyuncusu
Yeraltı kaynaklarıyla bu yıl kişi başına düşen milli gelirde dünyanın en zengin ülkesi olması beklenen Katar, Libya‘ya müdahale eden koalisyon güçlerine savaş uçaklarıyla katılarak Körfezin yeni küresel gücü olma yolunda ilerliyor.
Katar, zengin doğalgaz ve petrol yataklarıyla bölgede ekonomik ve diplomatik etkisini artırıyor. Yabancılarla birlikte yaklaşık 1,7 milyon nüfusa sahip Katar‘ın, Uluslararası Para Fonu (IMF) değerlendirmesine göre bu yıl kişi başına düşen milli gelirde dünyanın en zengin ülkesi olması bekleniyor.
Babasından 1995 yılında iktidarı kansız bir darbeyle alan Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El Tani, iktidara gelmesinin ardından Katar‘ı hızla modernleştirdi. Emir, özellikle doğalgazdan elde ettiği geliri alt yapı, eğitim, sağlık ve inşaata harcıyor. Başkent Doha‘daki gökdelenler, daha önce inci avcılığı ile meşhur olan kentin çehresini değiştirmiş.
Çok sayıda uluslararası spor organizasyonuna ev sahipliği yapan Katar, futbolda 2022 yılındaki Dünya Kupasına da ev sahipliği yapacak. Şimdiden stadyum inşaatı projelerine başlanan Katar‘da, yaz aylarında düzenlenecek organizasyonda oyuncuların ve izleyicilerin sıcak ve nemden en az etkilenmesi için çalışmalar yapılıyor.
Merkezi Doha‘da bulunan El Cezire televizyonu da Katar‘ın uluslararası tanınırlığını artırıyor. Ortadoğu‘daki isyanların sözcülüğüne de soyunan El Cezire, savaş bölgelerinden yaptığı yayınlarla popülaritesini artırdı. Devlet tarafından finanse edilen kanal, yayın politikasında bağımsız bir yapıya sahip bulunuyor.
-ULUSLARARASI SORUNLARA MÜDAHİL-
Katar, ekonomik alandaki gelişmesinin ve zenginliğinin verdiği özgüvenle, uluslararası toplumda da etkin bir rol oynamaya çalışıyor.
Libya‘ya yönelik hava operasyonunda koalisyon güçlerine 6 savaş uçağı ve 2 nakliye uçağıyla destek veren Katar, geçen hafta Londra‘da düzenlenen Uluslararası Libya Konferansında kurulmasına karar verilen "temas grubunun" ilk toplantısına da ev sahipliği yapacak.
Türkiye ile birlikte Lübnan‘daki hükümet krizine de müdahil olan Katar, uzun süredir barış görüşmesi yapan Sudanlı grupları Doha‘da misafir ediyor.
Georgetown Üniversitesi Katar Kampüsü Siyaset Bilimi Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Birol Başkan, yaptığı açıklamada, Katar‘da Osmanlı ve İngiliz dönemlerinden bugüne yaşanan siyasi süreç hakkında bilgi verdi.
İktidardaki Tani ailesine Osmanlı zamanında paşalık unvanı verilmediğini belirten Başkan, "Aileye kaymakamlık verilmiş. Osmanlı‘nın ardından 1916 yılında İngilizlerle koruma anlaşması yapmışlar. 1971‘de de İngiltere‘nin bölgeden çekilmesiyle bağımsızlıklarını alıyorlar. 1995‘te Emir Şeyh Hamad, darbeyle babasından iktidarı alıyor ve ardından çok ciddi bir modernleşme süreci başlıyor" dedi.
Katar‘da kişi başına düşen milli gelirin 100 bin dolardan fazla olduğunu anlatan Başkan, ancak sadece Katarlıların gelirinin hesaplanması durumunda bu rakamın 500 bin dolara yaklaştığını kaydetti.
Başkan, Katar‘ın zengin bir ülke olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:
"Her ailenin lüks otomobilleri var. Katar, petrol zengini Arap ülkeleri içinde zenginliğin halka dağıtım kanallarını en iyi kurmuş devlet diyebilirim. Devlet, bir bahane olsa da halka para versem anlayışında. Evlenince para veriliyor. Ev yapmak için toprak veriliyor. Çocuk için kredi veriliyor. Her fırsatta halka nasıl para verip onları tatmin ederim düşüncesi içindeler.
Bu durum tabii halkı depolitize ediyor. Siyasete karşı ilgiyi azaltıyor. İnsanlar daha çok parayı nerede ve nasıl harcarım derdindeler. Katarlıların hayat standardı çok yüksek. Ailede neredeyse her çocuğun ayrı hizmetçisi var. O hizmetçi onlarla okula gidiyor. Hemen hemen her şeylerini bu hizmetçilere yaptırıyorlar.
Emir burada popüler bir kişi, çok seviliyor. Bunun en önemli nedeni dağıtım mekanizmalarını iyi kurmuş olması. Muhalefet için sebep yok. Ülkenin uluslararası prestijini yükseltmek için çalışıyorlar. Siyasi krizlere müdahil oluyorlar. Böylece Katar, uluslararası bir marka haline geliyor. Bu durumda içeride Katar milliyetçiliğini ve kimliğini güçlendiriyor. Burada da kabilesel ve mezhepsel farklı kimlikler var. Katar üst kimliği ise kapsayıcı oluyor."
Katar‘ın Sudanlı heyetlerin barış görüşmelerine aracılık ettiğini ve Yemen‘de çözüm için girişimlerde bulunduğunu anlatan Başkan, "Bunlar halkta Katarlı olmanın gurur duyulacak bir şey olduğu imajını artırıyor. Bu başarılı bir milli kimlik oluşturma sürecidir. Şiileri diğer Körfez ülkelerine göre daha iyi içlerine çekebilmişler. Devletin Şiilere karşı önemli bir ayrımcılık politikası yok. Çok önemli zengin ailelerinden de Şiiler var" dedi.
-KATAR VAKFINDAN İŞ GARANTİLİ EĞİTİM BURSU-
Birol Başkan, Katar‘da hastanelere, eğitime ve müzelere büyük yatırımlar yapıldığını da ifade ederek, Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El Tani‘nin eşi Şeyha Moza‘nın "Education City" (Eğitim Kenti) projesi hakkında da bilgi verdi.
Education City adı verilen merkeze önemli bir bütçe ayrıldığını, ABD‘nin önemli üniversitelerinin de burada kampüsler kurduğunu ifade eden Başkan, "Benim de bağlı olduğum Georgetown Üniversitesi, daha çok diplomasi ve siyaset bilimi alanlarında eğitim veriyor. Texas A&M Üniversitesi daha çok mühendislik alanında eğitim veriyor. Bu şekilde başka üniversitelerin fakülte bazlı eğitimleri var. Aslında Katar‘ın kendini bölgenin basın-yayın, eğitim, kültür, sağlık, sanat ve spor merkezi haline getirme gayreti var. Tani ailesi, doğalgazdan gelen geliri kullanarak Katar‘ı bir cazibe merkezi haline getirmeye çalışıyor. 2022‘de Dünya Kupasının Katar‘da düzenlenecek olması bunun bir göstergesi" diye konuştu.
Katar‘da yaşam koşullarının pahalı olduğunu, ancak öğrenciler için Katar Vakfı bünyesinde çok cazip burs imkanlarının olduğunu söyleyen Başkan, vakfa başvurmak için adayların çok iyi İngilizce bilmesi, not ortalamasının yüksek olması ve üniversite tarafından kabul edilmesinin gerektiğini belirtti.
Başkan, şöyle konuştu:
"ABD‘deki herhangi bir üniversiteye başvurur gibi buradaki okullara da başvurulabiliyor. Bazı üniversiteler, başvuruların ardından öğrencilerin bulunduğu ülkeye giderek orada onlarla mülakat yapıyorlar. Okula kabul edildikten sonraki aşama ise Katar Vakfına başvuru. Genellikle de burs veriliyor. Ancak öğrencilerin mezun olduktan sonra burs aldığı yıl miktarınca Katar‘da çalışması gerekiyor. Bu da aslında bir avantaj. Dünyada ekonomik krizin olduğu bu dönemde, Katar iş garantisi de vermiş oluyor, hem de dünya standartlarına göre iyi bir maaşla. Bunun Türkiye‘deki başarılı öğrencilerin kullanması gereken iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum."
-"MEZHEBE DAYALI BÖLGESEL BİR KARIŞIKLIK KATAR‘I ETKİLEYEBİLİR"-
Georgetown Üniversitesi Katar Kampüsü Siyaset Bilimi bölümünden Yrd. Doç. Dr. Mark Farha da yaptığı açıklamada, Katar‘da yönetimin geniş kitleleri mutlu eden politikalar uyguladığını söyledi.
Diğer Körfez ülkelerinin tersine Katar‘ın yeraltı gelirlerini eğitim ve altyapı yatırımlarına dönüştürebildiğini ifade eden Farha, "Gelir dağılımı adaletli. Ancak mezhebe dayalı bölgesel bir karışıklık çıkarsa Katar da bundan etkilenebilir" diye konuştu.
Farha, Katar‘ın İran ile de, ABD ile de, Suudi Arabistan ile de iyi ilişkiler kurmaya çalıştığını, küçük bir ülke oldukları için aslında bu politikayı gütmeye de mecbur olduklarını sözlerine ekledi.
-KATAR‘DA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER-
Kaynak: AA
Babasından 1995 yılında iktidarı kansız bir darbeyle alan Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El Tani, iktidara gelmesinin ardından Katar‘ı hızla modernleştirdi. Emir, özellikle doğalgazdan elde ettiği geliri alt yapı, eğitim, sağlık ve inşaata harcıyor. Başkent Doha‘daki gökdelenler, daha önce inci avcılığı ile meşhur olan kentin çehresini değiştirmiş.
Çok sayıda uluslararası spor organizasyonuna ev sahipliği yapan Katar, futbolda 2022 yılındaki Dünya Kupasına da ev sahipliği yapacak. Şimdiden stadyum inşaatı projelerine başlanan Katar‘da, yaz aylarında düzenlenecek organizasyonda oyuncuların ve izleyicilerin sıcak ve nemden en az etkilenmesi için çalışmalar yapılıyor.
Merkezi Doha‘da bulunan El Cezire televizyonu da Katar‘ın uluslararası tanınırlığını artırıyor. Ortadoğu‘daki isyanların sözcülüğüne de soyunan El Cezire, savaş bölgelerinden yaptığı yayınlarla popülaritesini artırdı. Devlet tarafından finanse edilen kanal, yayın politikasında bağımsız bir yapıya sahip bulunuyor.
-ULUSLARARASI SORUNLARA MÜDAHİL-
Katar, ekonomik alandaki gelişmesinin ve zenginliğinin verdiği özgüvenle, uluslararası toplumda da etkin bir rol oynamaya çalışıyor.
Libya‘ya yönelik hava operasyonunda koalisyon güçlerine 6 savaş uçağı ve 2 nakliye uçağıyla destek veren Katar, geçen hafta Londra‘da düzenlenen Uluslararası Libya Konferansında kurulmasına karar verilen "temas grubunun" ilk toplantısına da ev sahipliği yapacak.
Türkiye ile birlikte Lübnan‘daki hükümet krizine de müdahil olan Katar, uzun süredir barış görüşmesi yapan Sudanlı grupları Doha‘da misafir ediyor.
Georgetown Üniversitesi Katar Kampüsü Siyaset Bilimi Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Birol Başkan, yaptığı açıklamada, Katar‘da Osmanlı ve İngiliz dönemlerinden bugüne yaşanan siyasi süreç hakkında bilgi verdi.
İktidardaki Tani ailesine Osmanlı zamanında paşalık unvanı verilmediğini belirten Başkan, "Aileye kaymakamlık verilmiş. Osmanlı‘nın ardından 1916 yılında İngilizlerle koruma anlaşması yapmışlar. 1971‘de de İngiltere‘nin bölgeden çekilmesiyle bağımsızlıklarını alıyorlar. 1995‘te Emir Şeyh Hamad, darbeyle babasından iktidarı alıyor ve ardından çok ciddi bir modernleşme süreci başlıyor" dedi.
Katar‘da kişi başına düşen milli gelirin 100 bin dolardan fazla olduğunu anlatan Başkan, ancak sadece Katarlıların gelirinin hesaplanması durumunda bu rakamın 500 bin dolara yaklaştığını kaydetti.
Başkan, Katar‘ın zengin bir ülke olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:
"Her ailenin lüks otomobilleri var. Katar, petrol zengini Arap ülkeleri içinde zenginliğin halka dağıtım kanallarını en iyi kurmuş devlet diyebilirim. Devlet, bir bahane olsa da halka para versem anlayışında. Evlenince para veriliyor. Ev yapmak için toprak veriliyor. Çocuk için kredi veriliyor. Her fırsatta halka nasıl para verip onları tatmin ederim düşüncesi içindeler.
Bu durum tabii halkı depolitize ediyor. Siyasete karşı ilgiyi azaltıyor. İnsanlar daha çok parayı nerede ve nasıl harcarım derdindeler. Katarlıların hayat standardı çok yüksek. Ailede neredeyse her çocuğun ayrı hizmetçisi var. O hizmetçi onlarla okula gidiyor. Hemen hemen her şeylerini bu hizmetçilere yaptırıyorlar.
Emir burada popüler bir kişi, çok seviliyor. Bunun en önemli nedeni dağıtım mekanizmalarını iyi kurmuş olması. Muhalefet için sebep yok. Ülkenin uluslararası prestijini yükseltmek için çalışıyorlar. Siyasi krizlere müdahil oluyorlar. Böylece Katar, uluslararası bir marka haline geliyor. Bu durumda içeride Katar milliyetçiliğini ve kimliğini güçlendiriyor. Burada da kabilesel ve mezhepsel farklı kimlikler var. Katar üst kimliği ise kapsayıcı oluyor."
Katar‘ın Sudanlı heyetlerin barış görüşmelerine aracılık ettiğini ve Yemen‘de çözüm için girişimlerde bulunduğunu anlatan Başkan, "Bunlar halkta Katarlı olmanın gurur duyulacak bir şey olduğu imajını artırıyor. Bu başarılı bir milli kimlik oluşturma sürecidir. Şiileri diğer Körfez ülkelerine göre daha iyi içlerine çekebilmişler. Devletin Şiilere karşı önemli bir ayrımcılık politikası yok. Çok önemli zengin ailelerinden de Şiiler var" dedi.
-KATAR VAKFINDAN İŞ GARANTİLİ EĞİTİM BURSU-
Birol Başkan, Katar‘da hastanelere, eğitime ve müzelere büyük yatırımlar yapıldığını da ifade ederek, Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El Tani‘nin eşi Şeyha Moza‘nın "Education City" (Eğitim Kenti) projesi hakkında da bilgi verdi.
Education City adı verilen merkeze önemli bir bütçe ayrıldığını, ABD‘nin önemli üniversitelerinin de burada kampüsler kurduğunu ifade eden Başkan, "Benim de bağlı olduğum Georgetown Üniversitesi, daha çok diplomasi ve siyaset bilimi alanlarında eğitim veriyor. Texas A&M Üniversitesi daha çok mühendislik alanında eğitim veriyor. Bu şekilde başka üniversitelerin fakülte bazlı eğitimleri var. Aslında Katar‘ın kendini bölgenin basın-yayın, eğitim, kültür, sağlık, sanat ve spor merkezi haline getirme gayreti var. Tani ailesi, doğalgazdan gelen geliri kullanarak Katar‘ı bir cazibe merkezi haline getirmeye çalışıyor. 2022‘de Dünya Kupasının Katar‘da düzenlenecek olması bunun bir göstergesi" diye konuştu.
Katar‘da yaşam koşullarının pahalı olduğunu, ancak öğrenciler için Katar Vakfı bünyesinde çok cazip burs imkanlarının olduğunu söyleyen Başkan, vakfa başvurmak için adayların çok iyi İngilizce bilmesi, not ortalamasının yüksek olması ve üniversite tarafından kabul edilmesinin gerektiğini belirtti.
Başkan, şöyle konuştu:
"ABD‘deki herhangi bir üniversiteye başvurur gibi buradaki okullara da başvurulabiliyor. Bazı üniversiteler, başvuruların ardından öğrencilerin bulunduğu ülkeye giderek orada onlarla mülakat yapıyorlar. Okula kabul edildikten sonraki aşama ise Katar Vakfına başvuru. Genellikle de burs veriliyor. Ancak öğrencilerin mezun olduktan sonra burs aldığı yıl miktarınca Katar‘da çalışması gerekiyor. Bu da aslında bir avantaj. Dünyada ekonomik krizin olduğu bu dönemde, Katar iş garantisi de vermiş oluyor, hem de dünya standartlarına göre iyi bir maaşla. Bunun Türkiye‘deki başarılı öğrencilerin kullanması gereken iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum."
-"MEZHEBE DAYALI BÖLGESEL BİR KARIŞIKLIK KATAR‘I ETKİLEYEBİLİR"-
Georgetown Üniversitesi Katar Kampüsü Siyaset Bilimi bölümünden Yrd. Doç. Dr. Mark Farha da yaptığı açıklamada, Katar‘da yönetimin geniş kitleleri mutlu eden politikalar uyguladığını söyledi.
Diğer Körfez ülkelerinin tersine Katar‘ın yeraltı gelirlerini eğitim ve altyapı yatırımlarına dönüştürebildiğini ifade eden Farha, "Gelir dağılımı adaletli. Ancak mezhebe dayalı bölgesel bir karışıklık çıkarsa Katar da bundan etkilenebilir" diye konuştu.
Farha, Katar‘ın İran ile de, ABD ile de, Suudi Arabistan ile de iyi ilişkiler kurmaya çalıştığını, küçük bir ülke oldukları için aslında bu politikayı gütmeye de mecbur olduklarını sözlerine ekledi.
-KATAR‘DA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER-