Yıllar sonra ortaya çıkan gerçek
Gazeteci yazar Hüseyin Gülerce “Ecevit'e iş göremez raporu alınması için o dönem görevde olan TSK generallerinin Ecevit'e istekte bulunmuşlar.” dedi.
Hüseyin Gülerce Beyaz Tv ekranlarında yıllardır saklı kalan bir gerçeği açıkladı. Görevde olan TSK Generallerinin Ecevit’e yapılan bu operasyonu istediğini söyleyen Gülerce “Ecevit canlı yayında bu soruyu bana sorma” dedi.
“Gülerce İle Haftanın Yorumu”nda Ferda Yıldırım’ın sorulanı yanıtlayan gazeteci-yazar Hüseyin Gülerce, Türkiye’nin haftalık gündemini değerlendirdi. CHP’nin Ergenekon sanıkları adaylarının masaya yatırıldığı haftalık değerlendirmede Gülerce, Aygün’ün 2002 yılında Ecevit’e yaptığı haksızlıkları da anlattı.
AYGÜN, ECEVİT İÇİN DİLEKÇE VERMİŞTİ
CHP’nin Ankara milletvekili adayı Sinan Aygün’ün 5 Temmuz 2002’de Ankara Adliyesine bir dilekçe verdiğini ifade eden Gülerce “ O dilekçede o dönem başbakan olan Bülent Ecevit’in sağlık durumunun kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar bile iyi olmadığını, başbakanlık yapamayacağını ve vesayet altına alınmasını istiyor. Ecevit’i vesayet altına almak isteyen ve bunu dilekçe ile resmi bir yazı ile yapan kişide o günün Ankara Ticaret Odası Başkanı. CHP Mehmet Haberal ve Sinan Aygün’ü neden aday gösterdiğini izah edemez.” dedi.
YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKAN GERÇEK
2 isimde Ecevit’e iş göremez göremez raporu alıp başbakanlıktan indirilmesi ile ilgilidir. Ben o dönem Samanyolu Tv’deydim ve rahmetli Ecevit ile Oran’da ki evine röportaja gittik. Ben sayın Ecevit’e dedim ki ‘Sizin böyle bir operasyonla başbakanlıktan uzaklaştırılmanız. Size emekli generallerden mi, yoksa görevli olan generallerden mi aldınız?’ diye sordum.
Ecevit’e canlı yayında bu bilgiyi size sorabilir miyim?’ dedim, “Sormayın” dedi. Yani yeni bir tartışma açılmasını istemedi. O gün Haberal’ın hastanesinde iş göremez raporu alınması ile ilgili iddialar ve Başbakan’ın vesayet altına alınmasını isteyen Sinan Aygün’ün, memleket için ve ülke için bu dilekçeyi vermiş değil. Görevdeki komutanlar istediğine göre o bir kumpasın içinde. Ben bu konuyu köşemde yazınca Sinan Aygün “Şikayet ettim ne var bunda” şeklinde açıklama yaptı.
CHP AYGÜN’Ü TAŞIYAMAZ
Gazete küpürlerini kestiğini ve gazete haberleri doğru mu değil mi diye teyit için o dilekçeyi verdiğini Aygün, söylüyor. Şimdi burada insan zekasına hakaret var burada. Bu kumpasın içinde bu gazetecilerde var. Bu gazeteciler iş göremez raporu verilsin diye bir kampanya yürüttü. Bu Sinan Aygün, CHP 12 Haziran’a kadar taşıyamaz. Adaylıktan çekilmesi lazım.
AYGÜN TEZGAHIN İÇİNDEYDİ
Yoksa Kılıçdaroğlu, kendi eliyle kendi partisine zarar veren bir lider olarak siyaset tarihine geçecek. Sinan Aygün “Evet o gün yanlış yaptım. Özür dilerim” demesi gerekirken, şikayet ettim ne var bunda diyor. Sinan Aygün o zaman bir tezgahın içindeydi o gün.
DEMİREL, YARGIYA SAYGILI OLSUN
“Haberal, tutuklu bir sanıktır. Ve aday yapılması yanlıştır. Mehmet Haberal, Süleyman Demirel’in onuru olabilir. Demirel, sağda siyaset yaptığı halde sağdaki değerleri savunamayan bir insan konusundadır. Sanıkları kimse suçlu ilan etmesin suçsuzda ilan etmesin. Demirel’i vesayet rejimine destek veren biri olarak tanıyoruz ve bu destek devam ediyor. Bu ülkede Cumhurbaşkanlığı yapan Süleyman Demirel lütfen yargıya saygılı olsun.” dedi.
BEYAZ GAZETE
“Gülerce İle Haftanın Yorumu”nda Ferda Yıldırım’ın sorulanı yanıtlayan gazeteci-yazar Hüseyin Gülerce, Türkiye’nin haftalık gündemini değerlendirdi. CHP’nin Ergenekon sanıkları adaylarının masaya yatırıldığı haftalık değerlendirmede Gülerce, Aygün’ün 2002 yılında Ecevit’e yaptığı haksızlıkları da anlattı.
AYGÜN, ECEVİT İÇİN DİLEKÇE VERMİŞTİ
CHP’nin Ankara milletvekili adayı Sinan Aygün’ün 5 Temmuz 2002’de Ankara Adliyesine bir dilekçe verdiğini ifade eden Gülerce “ O dilekçede o dönem başbakan olan Bülent Ecevit’in sağlık durumunun kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar bile iyi olmadığını, başbakanlık yapamayacağını ve vesayet altına alınmasını istiyor. Ecevit’i vesayet altına almak isteyen ve bunu dilekçe ile resmi bir yazı ile yapan kişide o günün Ankara Ticaret Odası Başkanı. CHP Mehmet Haberal ve Sinan Aygün’ü neden aday gösterdiğini izah edemez.” dedi.
YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKAN GERÇEK
2 isimde Ecevit’e iş göremez göremez raporu alıp başbakanlıktan indirilmesi ile ilgilidir. Ben o dönem Samanyolu Tv’deydim ve rahmetli Ecevit ile Oran’da ki evine röportaja gittik. Ben sayın Ecevit’e dedim ki ‘Sizin böyle bir operasyonla başbakanlıktan uzaklaştırılmanız. Size emekli generallerden mi, yoksa görevli olan generallerden mi aldınız?’ diye sordum.
Ecevit’e canlı yayında bu bilgiyi size sorabilir miyim?’ dedim, “Sormayın” dedi. Yani yeni bir tartışma açılmasını istemedi. O gün Haberal’ın hastanesinde iş göremez raporu alınması ile ilgili iddialar ve Başbakan’ın vesayet altına alınmasını isteyen Sinan Aygün’ün, memleket için ve ülke için bu dilekçeyi vermiş değil. Görevdeki komutanlar istediğine göre o bir kumpasın içinde. Ben bu konuyu köşemde yazınca Sinan Aygün “Şikayet ettim ne var bunda” şeklinde açıklama yaptı.
CHP AYGÜN’Ü TAŞIYAMAZ
Gazete küpürlerini kestiğini ve gazete haberleri doğru mu değil mi diye teyit için o dilekçeyi verdiğini Aygün, söylüyor. Şimdi burada insan zekasına hakaret var burada. Bu kumpasın içinde bu gazetecilerde var. Bu gazeteciler iş göremez raporu verilsin diye bir kampanya yürüttü. Bu Sinan Aygün, CHP 12 Haziran’a kadar taşıyamaz. Adaylıktan çekilmesi lazım.
AYGÜN TEZGAHIN İÇİNDEYDİ
Yoksa Kılıçdaroğlu, kendi eliyle kendi partisine zarar veren bir lider olarak siyaset tarihine geçecek. Sinan Aygün “Evet o gün yanlış yaptım. Özür dilerim” demesi gerekirken, şikayet ettim ne var bunda diyor. Sinan Aygün o zaman bir tezgahın içindeydi o gün.
DEMİREL, YARGIYA SAYGILI OLSUN
“Haberal, tutuklu bir sanıktır. Ve aday yapılması yanlıştır. Mehmet Haberal, Süleyman Demirel’in onuru olabilir. Demirel, sağda siyaset yaptığı halde sağdaki değerleri savunamayan bir insan konusundadır. Sanıkları kimse suçlu ilan etmesin suçsuzda ilan etmesin. Demirel’i vesayet rejimine destek veren biri olarak tanıyoruz ve bu destek devam ediyor. Bu ülkede Cumhurbaşkanlığı yapan Süleyman Demirel lütfen yargıya saygılı olsun.” dedi.
BEYAZ GAZETE