Türkiye‘nin 2023 Yılı Hedefinde İşletmelerin Rolü

Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer, Türkiye‘nin 2023 yılı hedeflerine ulaşabilmesinde işletmelerin rekabet gücünün en önemli etken olarak öne çıktığını vurguladı.

ATO tarafından Seyhan Oteli‘nde organize edilen ‘Yeni Türk Ticaret Kanunu‘nun Sermaye Şirketlerine Getirdiği Yenilikler‘ konulu sempozyumda, 1 Temmuz 2012‘de yürürlüğe gireceği belirtilen kanunun getireceği değişikliklerin ele alındı. Yoğun ilginin gösterildiği oturumda konuşan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer, jeo-stratejik önemi, nitelikli iş gücü, altyapı olanaklarıyla birlikte dünyada gelişen ve önemli pazarlar arasında yer alan Türkiye‘nin, önemli bir ticaret ve ulaşım bağlantı koridoru olarak

öne çıktığını vurguladı.

"2023 HEDEFİNE ULAŞMADA REKABET GÜCÜMÜZ EN ÖNEMLİ ETKENDİR"

Bu durumun Türkiye‘de dinamik bir iç pazar, serbest ticaret ve yatırım ortamı oluşturduğuna dikkat çeken Gizer, Avrupa Birliği (AB) ile olan ilişkilerle birlikte başta Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetleri olmak üzere tarihi ve kültürel ilişkilerle çevre pazarları bakımından da Türkiye‘nin önemli bir çekim merkezi olduğunu anlattı. Gizer, "2023 yılında istikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB‘ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış

bir Türkiye hedeflenmektedir. Bu hedefe ulaşmak için işletmelerimizin rekabet gücü tartışmasız en önemli etkendir. Nitekim ekonomik kalkınma ve refah, her bir işletmenin oluşturduğu değerin toplamına eşittir. Bu nedenle ekonomik kalkınma ve stratejik hedeflerden söz ederken şüphesiz majör konu işletmeler olacaktır" dedi.

"TÜRKİYE DİNAMİK YAPISIYLA GLOBAL EKONOMİDEKİ YERİNİ ALIYOR"

ATO olarak, bölgenin ve Türkiye‘nin AB‘ye tam üyelik sürecini başarılı bir şekilde tamamlaması, ekonomik kalkınmaya ve refaha en yüksek katkıyı sağlamak için çaba sarf ettiklerini kaydeden Ali Gizer, ortaya konulan hedef ve çalışmaların merkezinde işletmelerin yer aldığını tekrarlayarak, Türkiye‘nin dinamik ekonomisi ve rekabetçiliğinin gün be gün artan işletmeleriyle birlikte global ekonomide haklı yerini alma yolunda olduğunu söyledi. Gizer, "Şüphesiz bu sürecin yasal düzenlemeler ve mevzuat yönüyle

desteklenmesi ve işletmelerimizin önünün açılması gerek. Dengeli, stratejik ve adımlarımızdan emin büyüme ve gelişmenin en temel şartı; tüm binayı inşa ettiğimiz yasal temelin hazır ve sağlam olmasıdır" diye konuştu.

"YENİ KANUN İŞ DÜNYASINI DA HEYECANLANDIRDI"

1956 yayımlı Türk Ticaret Kanunu‘nda yapılan değişikliklerle bu kapsamda duyulan mevzuat ihtiyacına günümüze kadar hizmet edildiğini ancak değişen ve gelişen dünyanın koşullarına cevap veremeyen bu kanunun yenilenmesinin son 10 yıldır tartışılan bir konu olduğunu hatırlatan Gizer, yenin kanun ihtiyacında tüm taraflar hemfikir olduğundan söz konusu kanunun kabulünün iş dünyasını heyecanlandırdığını dile getirdi. Gizer, yeni Türk Ticaret Kanunu‘nun ticarete ilişkin hukuki alanda getirdiği birçok yeniliğin

yanında kıymetli evraklardan bilişim teknolojilerine, şirket kuruluşlarından yönetim şekillerine kadar özellikle sermaye şirketlerine birçok yenilik ve değişiklikler getirdiğini de sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından, Yargıtay 11. Hukuk Daire Başkanı Mehmet Kılıç yönetimindeki birinci oturuma geçildi.

Kaynak: İHA