Çılgın proje kimin fikri? (Çılgın projeye kim ne dedi?)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Karadeniz ile Marmara Denizini birleştirecek ikinci boğaz projesi, vatandaşlar tarafından ilgi ile takip edildi.

Çılgın proje kimin fikri? (Çılgın projeye kim ne dedi?)
Başbakan'ın bugün açıkladığı 'çılgın projesi'ne siyasilerden de tepki geliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı, Başbakan'ın açıkladığı 'çılgın projenin' aslında Ecevit'e ait olduğunu ileri sürdü.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı, Başbakan'ın açıkladığı 'çılgın projenin' aslında Ecevit'e ait olduğunu ileri sürdü.

Halıcı, Medyatava'ya şu açıklamayı yaptı:

"Bu proje 1994 yılında Bülent Ecevit'e ait bir projeydi. Bu sayın Ecevit'in fikriydi. Bununla ilgili dökümanları araştıyorum. Başbakan'ın yeni olarak ortaya çıkardığı proje yeni bir fikir değil. Bu büyük bir proje ama yapılabilirliğinin, fizibilitesinin ve detaylarının ayrıntılı olarak incelenmesi gerekir. İlerleyen zamanlarda konuyla ilgili değerlendirme yapacağız"

CHP LİDERİ KEMAL KILIÇDAROĞLU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘Çılgın Projesi‘ni “Bu yeni bir proje mi?” diye değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan, kamuoyunda aylardır tartışılan çılgın projesini açıkladı. İstanbul Boğazı dışında Marmara Denizi’ni Karadeniz’e bağlayacak bir kanalın açılacağını söyleyerek projesini açıkladı. Erdoğan‘ın projesini, CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Edirne‘de belediyeyi ziyaretinde değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Bu yeni bir proje mi? Osmanlıdan beri düşünülen bir olaydır. Ama bizim projelerimizle AKP’nin projelerini kıyaslayın. Bizim projelerimizin özünde insan vardır. İnsanın mutluluğu var. Bir tek çocuğun bile yatağa aç girmeyeceği bir düzeni kurmak istiyoruz önerdiğimiz bütün projelerde. Onların projelerinde de yandaşlarımı nasıl zengin edebilirim. Nasıl ihale verebilirim onlara diye onların projeleri var.” yorumunda bulundu.

Kendilerinin siyahla beyaz kadar farklı düşündüklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Biz kendi ülkemizin insanını her şeyin üstünde düşünüyoruz. Her şeyin üstünde tutuyoruz. Özümüz bu. Hayır incelemedim ama zaten helikopterde havada inceleme şansım yoktu. Ama ilk değerlendirmem bu. Sayın Başbakan açıklarsa ondan sonra bakarız ama benim gördüğüm AKP’nin hazırladığı, kamuoyuna sunduğu hiçbir projede insan yoktur. İnsan unsuru yok. Eğer insan unsuru olsaydı. 2,5 aylık Kübra annesinin kucağında açlıktan ölmezdi. Önce siz onun derdine bir çare bulun. Kanal açacakmış. 2,5 aylık çocuk senin iktidarın döneminde açlıktan öldü. Önce sen bunu bir düşün bakalım. Bu milletin önüne çıkarken 2,5 aylık çocuk annesinin kucağında açlıktan öldü. Özür dile bari. Siz bunu yapmayacaksınız kalkıp ben çılgın projemi açıklayacağım diyeceksin. Bu memleketin çılgın adamlara ihtiyacı yok. Düşünen adamlara ihtiyacı var.” diye konuştu.

ŞEVKET KAZAN:

Sayın Başbakan, İstanbul'da iki tane şehir daha ilave edecekmiş. Bunu diyen kişi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken 'İstanbul'a girişler vizeye bağlansın' diyen adamdır. Bu şehirlere nüfusu nereden bulacaksın? Türkiye'nin doğusundan. Sen Türkiye'nin doğusunu boşaltıyorsun. Sana bu politikaları kim tavsiye ediyor? Bunu sen kendin mi düşünüyorsun yoksa uluslararası birtakım temasların sayesinde sana bunlar telkin mi ediliyor? Türkiye'nin Amerika ile ilişkilerinden bir hayır çıkacağını tahmin etmiyorum.”

CHP’Lİ MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ

CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili adayı Mehmet Akif Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “çılgın proje”yi, “İstanbul’un elden çıkmasına neden olunacak bir çılgın proje olarak adlandırabiliriz bunu” diye değerlendirdi.

CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı çılgın projeyi değerlendirdi. Daha önce katıldığı bir televizyon programında, “Karadeniz’i Marmara’ya bağlayan bir proje olabilir” dediğini hatırlatan Hamzaçebi, “Dediğim çıktı. Ben Sayın Başbakan’ın İstanbul’a bakışını biliyorum. Neleri projelendirebileceğini biliyorum, tahmin ediyorum. Yanılmadım” dedi. Başbakan’ın açıkladığı projenin kendi cümlelerine göre bir ulaştırma projesi olmadığını belirten Hamzaçebi, “Böylece bu projeyle İstanbul nüfusu 30 milyona doğru giden bir megapole dönüşecektir” dedi.

VATANDAŞLAR EKRANA KİLİTLENDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Karadeniz ile Marmara Denizini birleştirecek ikinci boğaz projesi, vatandaşlar tarafından ilgi ile takip edildi.

Bursa’da bir kahvehanede projenin açıklanmasını merakla izleyen vatandaşlar projeyi ‘çılgınca’ olarak nitelendirdi. Kahvehane sakinlerinden Enver Karaman, “Ben projeyi çok beğendim, gerçekten çılgın bir proje. Zaten Başbakan’ın söylediği her şeye de katılıyorum. İstanbul’a bir güzellik katacağı kesin. Bunun yanında boğaz trafiğini azaltacağı inancındayım.” dedi.

Maksut Çandar ise projeyi çok beğendiğini vurgulayarak “İstanbul’a çok şey katar. Boğazı rahatlatır, turizme çok büyük bir katkısı olur. Zaten Başbakan’ın da bunu başaracağına inanıyorum.” diye konuştu.Kahvehane müdavimlerinden Celal Karaman, yeni boğaz projesinin çılgınca olacağının altını çizerek, “İstanbul için hayırlı olacağını umuyorum, Zaten basında bu şekilde haberler çıkıyordu ama bu daha büyük bir sürpriz oldu. Başbakan’dan dinlemek daha büyük bir sürpriz oldu.” ifadesini kullandı.

KIRGIZ BAŞKAN NE DEDİ?

Ankara'da temaslarda bulunan Kırgızistan Başbakanı Almazbek Atambeyev, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı çılgın proje hakkında değerlendirme yaptı. Atambeyev,''Tayyip Abi ne düşünüyorsa, ne söylüyorsa bunu yapar, bunu gerçekleştirir.'' dedi.

Atambayev, Çankaya'da bulunan Stratejik Düşünce Enstitüsü'nde söyleşiye katıldı. TUSKON'un düzenlediği işadamları toplantısından gecikmeli olarak gelen Atambeyev, ''Türk işadamlarında çok büyük bir heyecan gördüm. O nedenle bu toplantıya geç kaldım. Kırgızistan'ın ilerlemesi için özellikle Türk işadamlarının yatırımlarına çok büyük ihtiyaç var.'' dedi.

Burada gazetecilerin sorularını cevaplayan Kırgız Başbakan, bundan önce ülkesine yapılan yatırımların çok iyi değerlendirilmediğini ve yatırımların Kırgız halkına istenilen ölçüde yansımadığını, bunda Kırgızistan'daki yönetimlerin yanlış kararlarının etkili olduğunu vurguladı. Kırgızistan'ın kalkınması için yatırımcıların ülkeye çekilmesi gerektiğini belirten Atambayev, ''İş adamları için Kırgızistan'ı cennet yapacağız. Bu konuda her türlü desteği vereceğiz.'' diye konuştu.

Ankara ziyaretinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin bazı alacaklarını sildiğini söyleyen Atambayev, Türkiye'deki gelişimi taktirle takip ettiklerini belirtti. Atambayev, Türkiye'nin kendilerine yapacağı çok önemli katkılar olduğunu söyledi.


ULUÇ YAZMIŞTI
'Çılgın projeyi' gündeme ilk Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç getirmişti. Başbakan'la telefon görüşmesi yapan Uluç köşesinde şunları yazmıştı: "İki cümle ile projenin adını söyledi. Telefon elimde dondum kaldım.. Bu İstanbul konusunda bugüne dek duyduğum en çılgın proje.. Biri bana "Bin proje say" dese, bin gün izin verse aklıma gelmez. Öyle çılgın. Bu projeyi, bir TV canlı yayınında Türk ve Dünya (Dünya.. Bu sözcüğe dikkat edin. Şifre o.) kamuoyuna açıklamak Başbakan'ın hakkı.."

İşte Erdoğan'ın merakla beklenen 'çılgın projesiyle' ilgili açıklamaları:

HAYALLER KURDUK
Bir İstanbul aşığı olan, İstanbul’u hayal şehir, bu şekilde tanımlayan Yahya Kemal özellikle İstanbul üzerine yazmış olduğu deniz adlı şiirini şu dizeleriyle bitiriyor:
“Çıktığın yolda bugün yelken açık yapayalnız. Gözlerin arkaya çevrilmeyerek pervasız. Yürü, hür maviliğin bittiği son hadde kadar. İnsan alemde hayal ettiği kadar yaşar.”

İnsan alemde hayal ettiği kadar yaşar. Alparslan bir hayal kurmuş, Anadolu’nun kapılarını aydınlığa aralamıştır. Fatih Sultan Mehmet hayal kurmuş, gemileri karadan yürütmüş. Süleymaniye Mimar Sinan’ın önce hayallerini süslemiş, ardından İstanbul’un incisi olmuştur. Selimiye Edirne’nin, Türkiye’nin dünyamızın incisi olmuştur. Bütün büyük adımlar bir hayalle başlamıştır. Bütün büyük zaferlerin, medeniyetlerin temelinde önce hayal vardır. İşte biz de ülkemiz için milletimiz için hayaller kurduk.


Üstad Necip Fazıl ne güzel söylemiş İstanbul için:
“Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten birşey; hava, renk, edâ, iklim; O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misâle.”

KİM ÇEVRECİ? CHP Mİ BİZ Mİ?
İşte böyle bir İstanbul’un hayaliyle iş başına geldik. Gecesi sümbül kokan bir İstanbul için kolları sıvadık. Biz hayalleri gerçeğe dönüştürmek için koştuk. Çöp dağları vardı. İktidarda CHP vardı. Çöp dağlarında hayallerin tükendiği bir İstanbul’u, Ümraniye’de çöp dağlarının patladığı ve 39 vatandaşımızın öldüğü şu Ümraniye’de iktidarda CHP vardı. Çöpten çöp dağlarından kurtararak buraları park alanlarına dönüştürdük. İstanbul’u suyla buluşturduk. Temiz bir Haliç isteniyordu. Kime gittiysek bize Haliç temizlenmez diyorlardı. Kayalarla toprakla dolu bir Haliç. Düşünebiliyor musunuz? Bunun söyleyenler bize artık danıştığımız o koskoca hocalarımızdı. Onlar bize böyle söylüyorlardı. Fakat biz aradık araştırdık ve Haliç’in temizlenebileceğini öğrendik. Haliç’in içinden bütün çamuru aldık ve onu 9,5 km uzaklıktaki Alibeyköy’deki taş ocaklarına taşıdık. Kamyonlarla taşımıyorduk, oraya adeta petrol boru hattı gibi borular döşemiştik. Orada kendimize 650 bin metrekarelik bir park meydana getirdik. Kim çevreci? CHP mi biz mi?

İstanbul sevdamız bizi buralara getirdi. Yılmadık, umudumuzu kaybetmedik. Hayallerimizi hiç yitirmedik. Aylar boyunca özgürlüğün hayalini kurduğumuz kadar büyük Türkiye’nin hayallerini kurduk orada. 14 Ağustos 2001’de işte o hayallerin peşine düştük. Biz konuşan düşüncelerini özgürce ifade edebilen korkmayan korkutulmayan hiçbir ferdi dışlanmayan ötelenmeyen bir Türkiye hayalini kurduk. Bunu başardık, başaracağız.

UÇAK NEDİR BİLMEZDİM
Çocukluğumda uçak nedir bilmezdim. Görünce sırt üstü yatar uçağı seyrederdim. Şimdi soruyorum artık uçağa binmek bu ülkede hayal mi? Artık havayolları belli bir kaymak takımın yolu olmaktan çıktı. Halkın yolu oldu.

ÇANAK ÇÖMLEK ÇIKTI DİYE MARMARAY'IN BİTİŞİ 4 YIL ERTELENDİ
Çok enterasan üçüncü köprü dedik. CHP’lilerin hemen eteği tutuştu. Açıklama yaptılar karşıyız. E sizden zaten başka bir şey beklenmez ki? Bu zihniyet sevgili kardeşlerim birinci köprüye de karşıydı, ikinci köprüye de karşıydı. Bu zihniyet Marmaray’a da karşıydı. Zaten bu zihniyet Marmaray’ın bitişini 4 yıl erteletti bize. Neden biliyor musunuz? Orada çanak çömlek çıkmış bu. Lafa gelince insandan değerli bir şey yok. Ama 4 yıl bir proje geciktirilmez. İnsanımın 4 yıl yaşamında, İstanbul’un ulaşımında artılarla eksileri bunların hesaplama durumu yok. İnsan öncelikli bakmadı bunlar, her zaman ideolojik yaklaştılar.

Bolu Dağı Tüneli hayaldi. Başladılar beceremediler. 'Acaba buraları patates deposu mu yapalım' dediler. Geldik ve söz verdik. Sadece Ünye viyadükleri hariç, biz bunun tamamını bitirdik. Ankara-Konya’ya hızlı tren yapılacakmış diyorlar. Bunların kılavuzunu bilemiyorum. Bunları değiştirmesi lazım. Zira Ankara-Konya hızlı treninin test sürüşlerini bizzat kendim başlattım. Önümüzdeki ay normal seferlerine başlayacak. Günaydın.

YENİ EVLENECEKLERE 100 TL TAKSİTLE EV
500 bin konut yaptık, ikinci hedefimiz 2023’e kadar 500 bin daha yapacağız. Yeni evlenecek olanlara 65 metrekare uygulaması getireceğiz. Yine peşinatsız 100 lira taksite bu yolu açacağız. Evin içinin çeyizini biz buna dahil edeceğiz.

Artık daha büyük hayaller kuruyoruz. Hayallerimizi asla ulaşılamaz görmüyoruz. Tarih belirliyoruz artık. Türkiye hazır hedef 2023 diyoruz. Milli gelirimiz 2023’te 2 trilyon olacak inşallah diyoruz. Kişi başına milli gelirimiz 25 bin dolar olacak. İhracatımız 500 milyar dolara yükselecek ve az önce de söyledim 500 bin konut inşa edeceğiz. 15 bin km daha duble yol yapacağız. Türkiye’nin dört bir yanını Atatürk’ün dediği gibi; biz Atatürk’ün partisindeyiz diyenlere hatırlatılır ve hibe olunur. Gazi demir ağlarla ördük dedi, peki ne yaptınız yahu nereyi ördünüz söyler misiniz? 37’den 50’ye kadar iktidar oldunuz ne yaptınız? Koalisyonlara girdiniz ne yaptınız var mı? Ama biz ülkenin dört bir yanını demir ağlarla örmeye devam ediyoruz.

İstanbul Türkiye’nin özetidir. Güzelliğiyle, potansiyeliyle sadece Türkiye’nin değil dünyanın göz bebeğidir. İstanbul’a yapılan her hizmet, Anadolu’ya trakya’ya yapılan bir hizmettir. İnsanlığa yapılan hizmettir.

İşte bugün bu muhteşem şehre yeni bir hizmeti yeni bir eseri kazandırmanın milletçe heyecanını yaşıyoruz. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün açıklayacağım bu muhteşem proje, şahsımın olduğu kadar arkadaşlarımın olduğu kadar, yüzlerce yıl öncesinde İstanbul’un sakinlerinin de aslında bir hayalidir. İstanbul’a Büyükşehir belediye başkanı olduğum zaman, bu özellikle Independent olayını yaşadığımızda, çok ciddi rahatsızlıklar geçirmiştik. Böyle bir felaketle baş başa kalırsan ne yaparız, aylarca bu yangın sürmüştü. Ne yaparız diye kendi kendime soruyordum. Zaman zaman bunları konuşuyordum.

Başbakan olduktan sonra, ulaştırma bakanım ve belediye başkanımla helikopterle zaman zaman dolaştık. Türkiye bunu başaracak güce ulaşmıştır dedik. Artık kaynaklar noktasında da sıkıntımız yok. Milli kaynaktan olmasına yönelik bir sıkıntı da yok. Türkiye 2023’e böyle büyük, çılgın ve muhteşem bir projeyle girmeyi hak etmektedir dedik ve bunun adımını attık.

Bu proje çok boyutlu bir projedir. Aynı zamanda enerji, ulaştırma, barındırlık, eğitim, istihdam projesidir. Bu proje bir şehircilik projesi, aile projesi, konut projesidir. En önemlisi de bu proje bir çevre projesidir. İstanbul’u ve çevresini, tabiatı, denizi, su kaynaklarını, yeşili, hayvan ve bitki yaşamını koruma projesidir.

İki hususun altını çiziyorum. Biz çok uzun bir süredir bu projenin üzerinde büyük bir titizlilikle çalıştık. Birkaç grubu dar çerçevede çalıştırdık. Her türlü haksızlığı önlemek adına, projenin tam olarak yeri ve maliyeti konusunu gizli tutmaya devam edeceğim. Onu açıklayacak değilim.

Projenin yeri ve maliyeti üç aşağı beş yukarı belirlenmiş durumdadır. Sadece etüt çalışmaları iki yıl sürecek. Böyle devasa bir projenin süreç içinde yer ve maliyet açısından bazı değişikliklere uğrayacak olması da son derece tabiidir.