Muhalefetten Ygs‘de ‘Gizli Şifre‘ İddiasına Sert Tepki

Geçtiğimiz hafta yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı‘nda (YGS) şifreli kopya iddiasına muhalefet sert tepki gösterdi. CHP‘li Ahmet Ersin "Başbakan devreye girmeli, sorumlular ortaya çıkarılmalı " derken MHP‘li Oktay Vural ise " Tam bir rezaletle karşı karşıyayız" ifadesini kullandı.

TBMM‘de gazetecilerin bu yöndeki sorularını yanıtlayan CHP İzmir milletvekili Ahmet Ersin," Çocukların istikbali ile oynayanlardan mutlaka hesap sorulması lazım, Böyle adaletsizlik, haksızlık olmaz. Anne babaların acılarını dindirmeleri lazım. Kafalarındaki soru işaretlerini kaldırılması yok edilmesi lazım. Bunu da yapacak olan Sayın Başbakan‘dır. Derhal hareket geçmelidir: Başbakanlık Teftiş Kurulu hatta Devlet Denetleme Kurulu hareket geçmelidir. Bu çocukların istikbali ile oynayanlar kimlerse mutlaka

ortaya çıkarılmalıdır" diye konuştu.

Üniversite ve liseye giriş sınavlarının mutlaka güvenli noktaya getirilmesi gerektiğini belirten Ersin, "Eğer çocuklarımızın geleceğini tehlikeye atıyorsak. Eğer çocuklarımız geleceklerinden skandallar nedeniyle haksızlıklar nedeniyle engellendiklerine ilişkin kanata sahip olurlarsa bu Türkiye‘nin geleceğini, gençliğimizin geleceğini karartır, umutsuzluğa sevk eder. Çok ciddi toplumsal soranlarla karşı karşıya kalabiliriz önümüzdeki günlerde. Hiç vakit geçirmeden derhal bu skandalın üzerine gidilmesi

lazım" dedi.

KPSS‘de yaşanan skandalın sorumlularının halen bulunamadığın belirten Ersin, " Kim bunlar? Devletin kurumları bu kadar aciz mi? Henüz daha o konu soğumamışken, sorumluları ortaya çıkarılmamışken , şimdi de üniversite sınavlarında Böyle bir şey olabilir mi.Bu çocuklara anne babaya yazık değimli. Başbakan devreye girmeli, derhal bu sorumluları bu ağır insanlık suçunun sorumlularını ortaya çıkarmaları lazım ve ibret olacak şekilde cezalandırılmaları lazım" dedi.

MHP Grup Başkan Vekil Oktay Vural ise aynı konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Rezalet. Bütün yıllarını bu eğiteme veren çocuklarımız. Ailelerimiz gerçekten usulsüz sınav tehdidi ile karşı karşıya. Düşünün 1 milyon 750 bin kişi çalıştı, çabaladı, alilerimiz dershanelere gönderdi, emek sarf etti, para harcadı."

Yeni bir skandalla karşı karşıya olunduğunu belirten Vural, şunları söyledi: " Garp cephesinde değişen bir şey yok. AKP dönemi skandallar dönemi oldu. Doğru düzgün KPSS sınavı yapmayanlar yerleştirmeyi bile hukuka uygun bir şekilde yapmayanlar.Bugün yine bir sınavla, sınavda kopya ile organize bir şekilde şifreleme ile çocuklarımızın geleceği tehdit altındadır. Bugün Sayın Başbakanın yönettiği hükümette bir boşluk, bir sınavı bile doğru düzgün beceremeyecek döneme doğru gidiyor. Bugün geldiğimiz noktada

ivedilikle bu sınavla ilgili şüpheler giderilmelidir. Bu organizasyonu kim yapmıştır,nasıl yapmıştır bunların müsebibilerinin bulunması lazım. Bu yönü ile geçekten büyük haksızlık karşılaşan bu çocuklarımızın endişelerinin giderilmesi gerekmektedir. Fakat KPSS Sınavı sonucunda bu kopyayı çekenler nerede? Ne oldu? Maalesef bugün hükümetin içine giren bir takım güçler idarenin bu gücünü kullanmak suretiyle yandaşlarına kıyak çekme arayışı içerisindedir. Türkiye Cumhuriyetine yöneten hükümetin iç yüzü ortaya

çıkmıştır. Tam bir rezaletle karşı karşıyayız. Böyle bir rezaletin olduğu ülkede Milli Eğitim Bakanı yan gelip yatıyor. Sınav soruları hazırlanırken düzenlenmiş bir şifre olduğuna ilişkin üst seviyeden böyle bir irade oluşmadan böyle bir şifreleme yapılamayacağını düşünüyorum. Sayın ÖSYM Başkanı ivedilikle bu konuda kamuoyunu tatmin edecek bu şifrelenme sonucunda hakları yok edilen kardeşlerimizin hakları geri verilmesi konusunda bir değerlendirme yapmalıdır. Bu mesele ÖSYM‘nin meselesi değildir.

Hükümetin sorumluluğu altındadır. Hükümet bu ülkenin çocuklarına eşit, serbest bir şekilde sınava girme, sınav sonrasın da ise herhangi bir torpil olmadan yerleştirme hakkı tanımalıdır."

Hükümetin Meclis‘ten Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi isteyen tasarıyı da eleştiren Vural, " Yetkileri bana verin diyen Recep Tayyip Erdoğan‘ın ferman çıkarma yetkisidir. Bu doğrudan doğruya egemenliği devretmektir. Sayın Başbakan‘a hatırlatıyorum burası Tayiban Cumhuriyeti değildir. Burası fermanlara yürütülen bir ülke değildir, olmayacaktır. Sayın Başbakan bu dönemde Meclis‘in yetkisini gasp etmek. Meclis‘in yerine kendisini koymak istemektedir" diye konuştu.

Kaynak: İHA