Mart Ayı İhracat Rakamları Bursa‘da Açıklandı

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, dünyanın parlayan yıldızı olan Türkiye‘nin küresel krizi resmen tuş ettiğini söyledi.

Mart ayında tarihi bir rekor kıran ihracatı kriz öncesi rakamlarına çıkaracaklarını belirten Çağlayan, Orta Doğu‘daki isyanların Türkiye‘nin ticaretini kısmen etkilediğini, ancak bunların yerine yeni pazarlar bulmakta sıkıntı çekilmeyeceğini dile getirdi.

OİB Otomobil Teknik ve Meslek Lisesi‘nin açılışı ve TİM tarafından Mart ayı ihracat rakamlarının açıklanması dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Bakan Zafer Çağlayan, "Bursa, Türkiye‘nin ikinci büyük ihracatçı ili. TİM‘in bütün toplantılarına katılmıyorum. Büyük toplantılara katılıyorum. Turizmde, sanayide, ihracatta çok önem verdiğim bir yer olduğu için Bursa‘daki toplantıya isteyerek katıldım. Böyle muhteşem bir ihracat rakamının açıklandığı ilin Bursa olması önemlidir. Bursa bunu hak ediyor.

Otomotiv, tekstil ve konfeksiyon, mobilya, yaş sebze ve meyve ile Türkiye ihracatına önemli katma değer sunan, İstanbul‘dan sonra gelen, Anadolu‘nun şampiyonu olan bir şehirdeyiz. İhracatçılar meclisi her ay gelip rakamları Bursa‘da açıklasın" diyerek, Bursa‘nın potansiyellerine dikkat çekti.

"27 YILLIK SANAYİCİLİĞİMDE EN BÜYÜK SIKINTIM MESLEKİ ELEMAN BULAMAMAK OLDU"

Böyle bir okulu Bursa‘ya kazandıran OİB‘i tebrik eden Çağlayan, "İhracatçıların kurun arkasına saklanan uzaysal yaratıklar olmadığını bu okul ile gösterdiler. Böyle bir okul kazandırdıkları için teşekkür ediyorum. İhracatçı Birlikleri olarak bu tür projelere destek vereceğiz. İhracatın geliştirilmesi, bilinçli bir ifade olarak beynimize kazınması için çalışmaları destekleyeceğiz. Bu okul yapılırken, otomotiv ihracatçısının alın teri ile elde ettiği gelirlerle bu okul yapıldı. Bu okulun yapılması kadar,

konsepti ve özellikle otomotiv sektörüne vereceği ara eleman özelliği anlam ifade ediyor. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği‘ni yürükten kutluyorum. Bunun diğer ihracatçı birliklerimize örnek olmasını temenni ediyorum. Bakan olduğum müddetçe bu tur yatırım için ihracatçı birliklerime destek vereceğime söz veriyorum. Bir yıl sonrasını düşünüyorsan buğday ek, 10 yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik, 100 yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir derler. Mesleki eleman konusu, rekabetin zorlaştığı,

verimliliğin ön plana çıktığı, iş gücü maliyetlerinin düşürülmesi gerektiği dönemde önem arz ediyor. Bugün Türkiye‘nin meselesi işsizlik değil, mesleksizliktir. 1975-80 arasında işçilik yapmış 80 de iş hayatını girip 27 yıl sanayicilik yapmış biri olarak en büyük sorunun nedir diye sorabilirsiniz. Parasız kaldığım, mal alamadığım, kredi alamadığım günler oldu. Hanımın bileziklerini sattım, gayrimenkulümü sattım, hepsini yerine koydum. 27 yılda en büyük sıkıntım mesleki eleman bulamamak oldu. Ben usta ve

kalfa bulamadım. Siyasete girince kardeşlerime işi bıraktım. Hala gazetelere ilan verip mesleki eleman arıyorlar" diye konuştu.

"TÜRKİYE KRİZİ TUŞ ETTİ"

Türkiye‘nin küresel krizi resmen tuş ettiğinin altını çizen Çağlayan, şunları ifade etti: "işsizlik rakamında gelişme varken, hala işsizlik temel meseledir. Bu açılan okul, mesleksizlik ve işsizliğe karşı bir duruştur. Emeği geçen arkadaşlarımı kutluyorum. Otomotiv sektörü ile alakalı söylenecek çok şey var. Sanayi Bakanı iken bana gaz vermek için otomotiv bakanı diyorlardı. Türkiye‘nin yüz akı bir sektördür. İnşallah daha fazla katma değerli, ihracatımızın lokomotifliğini yapacağı günleri hep birlikte

yaşayacağız. Amerika‘nın Detroit‘i varsa, Türkiye‘nin Detroiti de Bursa olacaktır. Üretimi, istihdamı ve yan sanayii ile otomotiv Türkiye‘nin yüz akıdır. Bakanlık görevine gelir gelmez önemli bir çalışma başlattık. İhracat odaklı üretim sistemini başlattık. Rekabet gücünün daha fazla artması için kılcal damarlarına kadar inceledik. Sektörle birlikte tespitlerimiz oldu. 2011 yılı teşvik programında ve bundan sonraki yatırım destek programında yer alacağını ifade etmek istiyorum. İhracat rakamları açıklandı.

Büyüme rakamları açıklandı. Bu ülkenin bir ferdi ve eski bir sanayicisi ve böylesine başarılı hükümetin ekonomiden sorumlu bakanları arasında olmaktan gurur duydum. Dün İngiltere‘deydik. Başbakanımız Erdoğan başkanlığında çok önemli toplantılar yaptık. 400-500 katılımcı ile 3 ekonomiden sorumlu bakan olarak Türkiye‘yi anlattık. Türkiye‘yi dinleyen insanların gözlerindeki bakışı görmenizi isterdim. Avrupa‘nın 6. büyük ekonomisi olan Türkiye‘nin elde ettiği 8.9‘luk büyüme ile şampiyon olduğunu söylemek büyük

bir keyifti. Hepimizin hayatında çok önemli anlar vardır. Benim için önemli bir andı. G-20 ve OECD içinde Çin ve Arjantin‘in arkasından Türkiye üçüncü oldu. Türkiye‘nin dinamizmini gösterdi. Ekonomik politikaların, siyasi istikrarın ekonomi için ne kadar önemli olduğunun göstergesidir. Hiç kimse kerameti kendisinde aramasın. Bu ortak bir büyümedir. Türkiye tarihine altın harflerle yazıldı. 2009‘daki küresel krizin ardından bu başarıyı yakaladık".

"İHRACATIMIZI KRİZ ÖNCESİ RAKAMLARA ÇIKARACAĞIZ"

İhracatı kriz öncesi rakamlara çıkaracaklarını anlatan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"11.7 milyar dolarlık bir ihracat. Cumhuriyet tarihinin en yüksek mart ayı ihracatını yaptık. Cumhuriyet tarihinin 6. büyük ihracat rakamıdır. Bir küresel krizin arkasından bunları yapıyoruz. Kriz öncesi döneme 2011‘de döneceğimizi söylemiştik. İhracatımızı kriz öncesi olan 132 milyar dolar üzerine çıkartacağız. 3 ayda 31.5 milyar dolar ihracat olması 2008 ile mukayese ettiğimizde net olarak ortaya koyuyor. Size bir 1 Nisan şakası yapmadık. Bugün 1 Nisan, neşe doluyor insan. Gerçekten çok neşeliyiz.

Ticaretin ekonomisinin sağlam temellere oturduğunun çok net göstergeleridir. 2011 yılında küresel kriz öncesi döneme tekrar p 27 yıl sanayicilik yapmış biri olarak en büyük dönülecek. 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi, ihracatın 500 milyara dolara ulaşmasını, kişi başı milli gelirin 25 bin dolara çıkmasını hedefliyoruz. Siyaset yapmaya kalksak 24 saat konuşacak malzememiz var. Rasyonel bir işadamı gibi konuşuyorum. Türkiye‘nin doğru yolda olduğunu, İngiltere Başbakanı başta olmak üzere

yabancılar ifade ediyor. Dünyanın yıldızı parlayan 5 ülkesinden birisi Türkiye olacaktır. Emin adımlarla yürüyoruz. Buna uygun tarihimiz, kültürümüz, coğrafyamız, yol haritamız var. Dünya çeşitli değişimlerden geçiyor. Demokrasinin faziletini, cumhuriyetin faziletini görüyoruz. Tüm dünya görüyor. Çevremizdeki birçok ülkede insanlar daha fazla özgürlük, demokrasi ve ekonominin gelişmesini istiyor. Bu bizim ticaretimizi etkiliyor".

"LİBYA‘NIN TOPLAM İHRACATIMIZDAKİ PAYI YÜZDE 1.6‘DIR"

Orta Doğu ve Afrika‘daki olayların Türkiye‘nin ihracatını kısmen etkilediğini bildiren Çağlayan, "İhracatımızda Mısır, Tunus, Libya‘ya bir azalma söz konusudur. Normalleşmeye başlayan Tunus ve Mısır‘da ihracatı 2010 rakamlarının üzerine taşıyacağız. Libya‘nın çok önemli özellikleri var. 2 milyar dolar bir ihracatımız var. Müteahhitlerimiz 16.5 milyar dolarlık iş yapıyor. Libya toplam ihracatımızda yüzde 1.6 paya sahiptir. 2010 yılında 3 bin 50 firma 1.9 milyar dolarlık ihracat yaptı. Libya‘ya ihracat

yapan firmalarının toplam ihracatları 40 milyar dolar. 38.1 milyar doları diğer ülkelere, 1.9 milyar doları diğer ülkeleridir. Libya‘ya ihracat tamamen dursa bile, ihracatımızda yüzde 1.6 oranı etkilenir. Orası olmaz, başka pazar buluruz. Libya normalleşince yerimizi alırız. Mevcut potansiyel, yeni potansiyel ülkelere bakıyoruz. Hindistan, Endonezya, Çin, ABD yeni rotamızı çevirdiğimiz ülkelerdir. Bunların ithalatı 5 trilyondan fazladır. 11-12 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Gidecek çok yolumuz var bu

ülkelerde. Ticaret ve müteahhitlik heyeti olarak Hindistan, Bombay‘a gidiyoruz. Avrupa‘ya ‘Tekrar ekonomik ortama hoş geldiniz‘ diyoruz. Yüzde 60 ihracat yaptığımız Avrupa, bugün ihracatımızın yüzde 46‘sını yaptığımız yerdir. Japonya da önemli bir pazarımızdır. Bir başka çalışmayı Japonya genelinde yapıyoruz. Gidebildiğimiz her yere gideceğiz. Gidemediğin yer senin değildir. İhracatımızı arttırmamız için çok daha fazla çalışmamız gerekiyor. Türkiye emin adımlarla, kararlı adımlarla, dirayetli bir yönetimle,

siyasi ve ekonomik istikrarla büyüyor. Irak‘ta inşaatların yüzde 90‘ı Türk müteahhitleri tarafından yapılıyor. 450 milyon dolara mal olan bir havaalanının açılışını Barzani ile birlikte Başbakanımız gerçekleştirdi. Yüzde 70‘den fazla ürün Türk malıdır" dedi.

"SİYASETTE HAMASET EKONOMİDE FELAKETİ GETİRİR"

Devlet Bakanı Faruk Çelik ise, hayırseverlerin desteğiyle Türkiye‘de kendi dönemlerinden 160 bin derslik yapıldığını, çocuklarımızı geleceğe hazırlamak için eğitim alanındaki yatırımların devam edeceğini belirterek, "Üniversite sayımız 163‘e ulaştı. Bursa‘ya 3 üniversite kazandırdık. Mesleki eğitim büyük önem arz ediyor. Türkiye‘nin uzun yıllar ihmal ettiği bir alandır. Sanayicimiz bundan çok şey kaybetti, hasılı Türkiye çok şey kaybetti. Mesleki eğitim çalışma hayatı açısından çok mühim. Her işi yapa p

27 yıl sanayicilik yapmış biri olarak en büyükrım mantığı artık geride kaldı. Biz bunu yeni fark ediyoruz. Gelişmiş ülkelerde yüzde 60‘lara varan mesleki eğitim oranını biz henüz yüzde 40‘lara vardırmaya çalışıyoruz" diyerek, mesleki eğitime hükümetin büyük önem verdiğini bildirdi.

Seçim ekonomisi uygulamadıklarını kaydeden Çelik, şunları dile getirdi:

"Üreten, dünyayı küçülten bir Türkiye var. Sizler sayesinde küresel krizi deviren bir Türkiye var. Yardım alan bir alan, el uzatıp yardım bekleyen bir Türkiye yok. Yılda 750 milyon lira kalkınma yardımı yapan bir Türkiye var. Siyasette hamaset, ekonomide felaketi getirir. Ekonomide felaket istenmiyorsa siyasette hamasetten kaçınmak gerekir. Seçim var, ekonomi kendi alanında çalışmalarını sürdürüyor. Siyaset ise popülist yaklaşımlardan uzak bir şekilde faaliyetini sürdürüyor. Kimsenin geleceğini

karartmaya hakkımız yok".

Kaynak: İHA