Ergenekon‘da Bütün Avukatlar Tahliye İstedi, Erikel Tahliye Edildi
Ergenekon davasında sanık avukatları, kendi müvekkilleri ile alakalı taleplerini önümüzdeki hafta yapacaklarını belirterek sağlık durumunun aciliyeti nedeniyle tutuklu sanık Yusuf Erikel‘in tahliyesini talep etti. Erikel‘in duruşmada hali ve sağlık durumu dikkate alınarak tahliyesine karar verildi.
Ergenekon davasında sanık avukatları, kendi müvekkilleri ile alakalı taleplerini önümüzdeki hafta yapacaklarını belirterek sağlık durumunun aciliyeti nedeniyle tutuklu sanık Yusuf Erikel‘in tahliyesini talep etti. Erikel‘in duruşmada hali ve sağlık durumu dikkate alınarak tahliyesine karar verildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi‘ndeki duruşmada konuşan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay, İlhan Selçuk‘un hukuk yetmezliğinden savunmasını yapamadan öldüğünü, Engin Aydın‘ın tutuklandıktan sonra kansere yakalanarak yaşamını yitirdiğini, yine Kuddusi Okkır, Uçkun Geray ve Ali Tatar‘ın da bu dava sürecinde hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Erol Manisalı‘nın da meme kanseri olduğunu belirten Balbay, Fatih Hilmoğlu, Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur‘un da hasta olduğunu, son olarak da Yusuf Erikel‘in kansere yakalandığını anlattı. Balbay, "Erikel‘in, kulağında, burnunda, yanağında pamuk oluştu. 1 yılın sonunda hepimizin gözünün önünde kansere yakalandı." dedi. İnsanların sağlığıyla oynandığını, tutukluluk dışında, ‘Sağlığı bozma cezası‘ adında yeni cezaların oluştuğunu ileri süren Balbay, "Gerçeği ortaya çıkaracağız diyerek, sağlık konusunu geçiştiremezsiniz. Sorumlusunuz." diye konuştu.
Gazeteci Ahmet Şık‘ın kitabının toplatılmasına atıfta bulunan Balbay, "Basılamamış kitap ölü ele geçirilmiş kitaptır" diyerek, önceden kitapların toplatılıp yakıldığını, şimdi ise "Kitap varsa getirin toplayalım" denildiğini savundu. Şık‘ın kitabının 100 binden fazla bilgisayara dijital olarak ulaştığını ifade eden Balbay, iletişim çağının bütün imkanlarının suç üretme unsuru olarak yaşama geçirildiğini kaydetti.
Öte yandan sabah saatlerinde İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesine gönderilen Yusuf Erikel saat 15.00 sıralarında duruşma salonuna geri getirildi. Söz alan Erikel, tıp kongresi olduğu için kendisiyle ilgilenilmediğini ileri sürdü. Erikel, 5 Nisan tarihine randevu verildiğini anlatarak, tahliyesini istedi.
Sanıkların taleplerini bitirmelerinin ardından sanık avukatları da kendi müvekkillerine ilişkin talepleri önümüzdeki hafta yapacaklarını belirterek, durumunun acil olması nedeniyle sanık Erikel‘in tahliyesine ilişkin talepte bulundu.
Öte yandan Sabah saatlerinde Silivri Adliyesi‘ne sevk edilen tutuklu sanık İbrahim Şahin‘in, iki soruşturma nedeniyle talimat ile ifadesinin alındığı öğrenildi.
Şahin‘in, önce sanatçılar Yılmaz ve Mustafa Erdoğan‘ın amcası Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan‘ın 1994 yılında öldürülmesi ile ilgili soruşturma kapsamında ifadesi alındı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı‘na gönderilen imzasız bir ihbar mektubunda Şahin‘in bu cinayetten sorumlu olduğunun belirtildiği iddia edildi.
Ankara‘da kaçırılıp, üç gün sonra cesedi Kırıkkale‘de bulunan Erdoğan‘ın, Susurlukçular tarafından öldürüldüğü ileri sürülmüş, Namık Aydoslu kişinin de ifadesine başvurulmuştu. Şahin‘in, bu soruşturma dosyasına ilişkin öldürülen Namık Erdoğan ile dosyada ismi geçen Mehmet Aydoslu‘yu tanımadığını söylediği öğrenildi.
Sanık Şahin, daha sonra da Nevşehir Avanos ilçesi Kalaba Belediye Başkanı Ümit Köroğlu‘nun kuzeni Ziya Köroğlu‘nun öldürülmesine ilişkin ifade verdi. Bu cinayet konusu ile ilgili olarak da Emniyet Genel Müdürlüğü internet sitesindeki ihbar hattına yapılan ihbarda, Şahin‘in bu cinayetten sorumlu olduğunun belirtildiği öne sürüldü. Cinayet ile ilgili daha önceki tarihlerde Ümit Köroğlu‘nun da ifadesine başvurulduğu, Köroğlu‘nun ifadesinde "Aramızda tartışma çıktı. Babama hakaret etti. Aramızda küçük bir tartışma çıktı. Fakat orada konu kapandı. Hatta öldürülmesinden sonra da 1- 2 yıl boyunca ailelerimiz arasında ticari ilişki devam etti." şeklinde konuştuğu öğrenildi.
Silivri Adliyesi‘nde cumhuriyet savcısına talimatla ifade veren Şahin‘in, "Nevşehir Kozaklı‘da 6- 7 ay çalıştım, ama Ümit Köroğlu ve Ziya Köroğlu diye birilerini tanımam. Cinayet ile bir ilgim yok." dediği ileri sürüldü.
Taleplerin tamamlanmasından sonra ara karar için duruşmaya yarım saat ara verildi. Yarım saat sonra yerini alan mahkeme heyetinden Başkan Köksal Şengün, kararın verildiğini açıkladı. Karar metnini ise üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu okudu. Sanıklar ile avukatlarının diğer taleplerine ilişkin değerlendirmenin celse arasında yapılmasına karar verildiği açıklandı.
Tutuklu sanık Yusuf Erikel‘in, duruşmada gözlemlenen durumu ve sağlık sorunu nedeniyle tahliye kararı verildi. Kendisinde yapılan muayenesinde kanser bulgusuna rastlandığını açıklayan Erikel hakkında ayrıca yurt dışına çıkış yasağı getirildi. Diğer tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar verilen duruşma, 4 Nisan‘a ertelendi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi‘ndeki duruşmada konuşan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay, İlhan Selçuk‘un hukuk yetmezliğinden savunmasını yapamadan öldüğünü, Engin Aydın‘ın tutuklandıktan sonra kansere yakalanarak yaşamını yitirdiğini, yine Kuddusi Okkır, Uçkun Geray ve Ali Tatar‘ın da bu dava sürecinde hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Erol Manisalı‘nın da meme kanseri olduğunu belirten Balbay, Fatih Hilmoğlu, Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur‘un da hasta olduğunu, son olarak da Yusuf Erikel‘in kansere yakalandığını anlattı. Balbay, "Erikel‘in, kulağında, burnunda, yanağında pamuk oluştu. 1 yılın sonunda hepimizin gözünün önünde kansere yakalandı." dedi. İnsanların sağlığıyla oynandığını, tutukluluk dışında, ‘Sağlığı bozma cezası‘ adında yeni cezaların oluştuğunu ileri süren Balbay, "Gerçeği ortaya çıkaracağız diyerek, sağlık konusunu geçiştiremezsiniz. Sorumlusunuz." diye konuştu.
Gazeteci Ahmet Şık‘ın kitabının toplatılmasına atıfta bulunan Balbay, "Basılamamış kitap ölü ele geçirilmiş kitaptır" diyerek, önceden kitapların toplatılıp yakıldığını, şimdi ise "Kitap varsa getirin toplayalım" denildiğini savundu. Şık‘ın kitabının 100 binden fazla bilgisayara dijital olarak ulaştığını ifade eden Balbay, iletişim çağının bütün imkanlarının suç üretme unsuru olarak yaşama geçirildiğini kaydetti.
Öte yandan sabah saatlerinde İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesine gönderilen Yusuf Erikel saat 15.00 sıralarında duruşma salonuna geri getirildi. Söz alan Erikel, tıp kongresi olduğu için kendisiyle ilgilenilmediğini ileri sürdü. Erikel, 5 Nisan tarihine randevu verildiğini anlatarak, tahliyesini istedi.
Sanıkların taleplerini bitirmelerinin ardından sanık avukatları da kendi müvekkillerine ilişkin talepleri önümüzdeki hafta yapacaklarını belirterek, durumunun acil olması nedeniyle sanık Erikel‘in tahliyesine ilişkin talepte bulundu.
Öte yandan Sabah saatlerinde Silivri Adliyesi‘ne sevk edilen tutuklu sanık İbrahim Şahin‘in, iki soruşturma nedeniyle talimat ile ifadesinin alındığı öğrenildi.
Şahin‘in, önce sanatçılar Yılmaz ve Mustafa Erdoğan‘ın amcası Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan‘ın 1994 yılında öldürülmesi ile ilgili soruşturma kapsamında ifadesi alındı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı‘na gönderilen imzasız bir ihbar mektubunda Şahin‘in bu cinayetten sorumlu olduğunun belirtildiği iddia edildi.
Ankara‘da kaçırılıp, üç gün sonra cesedi Kırıkkale‘de bulunan Erdoğan‘ın, Susurlukçular tarafından öldürüldüğü ileri sürülmüş, Namık Aydoslu kişinin de ifadesine başvurulmuştu. Şahin‘in, bu soruşturma dosyasına ilişkin öldürülen Namık Erdoğan ile dosyada ismi geçen Mehmet Aydoslu‘yu tanımadığını söylediği öğrenildi.
Sanık Şahin, daha sonra da Nevşehir Avanos ilçesi Kalaba Belediye Başkanı Ümit Köroğlu‘nun kuzeni Ziya Köroğlu‘nun öldürülmesine ilişkin ifade verdi. Bu cinayet konusu ile ilgili olarak da Emniyet Genel Müdürlüğü internet sitesindeki ihbar hattına yapılan ihbarda, Şahin‘in bu cinayetten sorumlu olduğunun belirtildiği öne sürüldü. Cinayet ile ilgili daha önceki tarihlerde Ümit Köroğlu‘nun da ifadesine başvurulduğu, Köroğlu‘nun ifadesinde "Aramızda tartışma çıktı. Babama hakaret etti. Aramızda küçük bir tartışma çıktı. Fakat orada konu kapandı. Hatta öldürülmesinden sonra da 1- 2 yıl boyunca ailelerimiz arasında ticari ilişki devam etti." şeklinde konuştuğu öğrenildi.
Silivri Adliyesi‘nde cumhuriyet savcısına talimatla ifade veren Şahin‘in, "Nevşehir Kozaklı‘da 6- 7 ay çalıştım, ama Ümit Köroğlu ve Ziya Köroğlu diye birilerini tanımam. Cinayet ile bir ilgim yok." dediği ileri sürüldü.
Taleplerin tamamlanmasından sonra ara karar için duruşmaya yarım saat ara verildi. Yarım saat sonra yerini alan mahkeme heyetinden Başkan Köksal Şengün, kararın verildiğini açıkladı. Karar metnini ise üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu okudu. Sanıklar ile avukatlarının diğer taleplerine ilişkin değerlendirmenin celse arasında yapılmasına karar verildiği açıklandı.
Tutuklu sanık Yusuf Erikel‘in, duruşmada gözlemlenen durumu ve sağlık sorunu nedeniyle tahliye kararı verildi. Kendisinde yapılan muayenesinde kanser bulgusuna rastlandığını açıklayan Erikel hakkında ayrıca yurt dışına çıkış yasağı getirildi. Diğer tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar verilen duruşma, 4 Nisan‘a ertelendi.