Erzincan Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Rukiye Akan:

Erzincan Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Rukiye Akan 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla Erzincan Barosu’na bağlı kadın avukatlar ile birlikte bir basın açıklaması yaptı.

Akan yaptığı basın açıklamasında 8 Mart Kadınlar Günü’nün kadın haklarının kazanılması sürecinin hatırlanması için özel bir gün olduğunu belirtti.Akan açıklamasında şu ifadelere yer verdi. “8 Mart, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma mücadelesinin başlangıcı olarak kabul edilen, Dünya Kadınlar Günü olarak yüzyılı aşkın bir süredir kadın haklarının elde edilmesinde ve korunmasında gösterilen mücadele ve dayanışmanın kutlandığı gündür. Dünya Kadınlar Günü, kadın haklarının kazanılması sürecinin hatırlanması için özel bir gündür.Bugün tüm dünyanın belki de en önemli sorunlarından bir tanesi, kadınların toplumsal alanda ikincileştirilmesi, dışlanması ve şiddete uğramasıdır. Bir diğer konu da, iş gücü içerisinde kadınların yer alamamasıdır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğin yaşandığı ülkemizde ise tablo daha vahimdir. Çünkü, kadınlar hala eşlerinden şiddet görmekte, üstelik eğitim seviyesinin yüksek olduğu ailelerde bu oran daha da artmaktadır. İş yaşamında ise, kadınlar düşük ücretle çalıştırılmakta ve daha geri plandaki görevlere getirilmektedir. Hatta istihdam edilirken bile kadın-erkek tercihi yapılmaktadır.

KADIN HAKLARINI İNSAN HAKLARI KAVRAMINDAN AYRI TUTULAMAZ

Kadın emeğinin değersiz hale getirilmesi, kadının asıl görevinin ev ve çocuk bakımı olduğunun düşünülmesi ve iş yaşamında ayrımcılık yapılması elbette çok önemli bir sorundur. Ancak bunun ötesinde, kadınların hâlâ yaşadığımız yüzyılda aile içinde şiddete maruz kalması, kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Toplumsal yapının her alanında; işyerinde, okulda, sokakta ve evde kadınlara görünür ya da görünmez bir biçimde şiddet uygulanmakta ve artık bu durum neredeyse normalleşmektedir. Kadınlarımızın toplumdaki yeri ve görevleri konusunda bir birey olarak kişiliğini kazanması ve toplum içinde hak ettiği yeri alması gerekmektedir.Kadın haklarını insan hakları kavramından ayrı tutulamaz. Kadın hakları ile savunulan, kadınlarımızın insan oldukları için her yerde ve herkes için geçerli olan haklara sahip olmalarıdır. Ülkemizde de eğitimin yükselmesi ve kadınlarımızın sosyal hayata girmelerine paralel olarak gelişme göstermektedir. Türk kadınının birçok alanda başarılı olduğu da bir gerçektir. Kadınlarımız, günümüzde sanattan politikaya kadar her düzeyde sürekli gelişen bir tutumla toplumdaki konumunu sorgulamakta; sorunların çözüm isteğini her geçen gün daha yüksek sesle dile getirmektedir. Aile içinde eşlerin birbirlerine karşı her türlü haklarında hassas ve saygılı olmaları, hayatı paylaşmaları, bireylerin mutluluğu, aile ve toplumun huzuru açısından çok önemli bir gerekliliktir. Hayatın ağır yükü omuzlarında olan kadınlarımızın eziyet ve baskından uzak huzurlu bir yaşam sürmeleri hepimize ait bir sorumluluktur.Türkiye‘de kadınlar birçok dünya ülkesinden daha önce çeşitli haklar elde etmişlerdir. Ancak zaman içerisinde yaşanan sosyolojik ve siyasal değişimlerin etkisiyle bugün kadınlarımız toplumsal yaşamın birçok alanında mevcut yasal düzenlemelere rağmen, yasaların uygulanması konusundaki eksiklikler nedeniyle çeşitli sorunlar yaşamaktadırlar. Çalışma hayatında olduğu gibi, toplumsal yaşamda da cinsiyet ayrımcılığının etkileri devam etmekte olup, eğitim alanında halen kız çocuklarımızın okutulmak istenmemesi, erken evlendirilmesi gibi üzücü örnekler görülmektedir.

KADINLAR TOPLUMUN VAZGEÇİLMEZ BİREYLERİDİR

Kadına karşı uygulanan şiddet; dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi yaygın olup kadınlarımızın yüksek bir oranla fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalması ve töre ve namus cinayetlerinin devam ediyor olması çok acı bir gerçektir. Daha Cumhuriyet‘in ilk yıllarında, birçok ülkeden önce 5 Aralık 1934‘te seçme ve seçilme hakkı kazanılmasına rağmen, günümüzde kadının siyasal yaşama katılımı engellenmektedir ve siyasetin her düzeyinde seçilmiş kadın oranı çok düşüktür. Kadının ihmal edildiği bir toplumun varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi mümkün değildir. Kadınlar toplumun vazgeçilmez bireyleridir. Kadının toplum içerisinde hak ettiği yeri alması konusunda karşılaştığı sorunların çözümünde devletimizin ilgili kurumlarının yanı sıra, sivil toplum örgütlerine de büyük görevler düşmektedir. Bizler, Anayasada yer alan "Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir" ilkesine bağlı olarak, Kadın haklarının savunulmasının ve bu amaçla yapılması gerekenlerin salt bir günle sınırlandırılmaması gerektiğine inanıyoruz. Bu düşüncemiz itibariyle hayatımızın doğumdan ölüme her anında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakâr kadınlarımızın Dünya kadınlar gününü kutluyoruz. Erzincan Barosu Kadın Hakları Komisyonu, kadınlarımızın hakları ve taleplerini elde etme mücadelesini her zaman destekleyecek ve bu yönde çalışmalarını sürdürmeye devam edecektir. Kadınların huzurla sosyal yaşama daha fazla katıldığı bir Türkiye dileğiyle, Tüm Türk ve Dünya kadınlarının Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarız.”

Kaynak: İHA