Çeküd Başkanı Yorulmaz: Soframızdaki Ekmek Kırıntısını Dahi İsraf Edemeyiz
Çevre ve Kültür Kuruluşları Dayanışma Derneği Başkanı (ÇEKÜD) Süleyman Yorulmaz, dünyada 800 milyon aç insan bulunurken sofralarımızdaki yiyeceklerin yarısını çöpe atmanın mümkün olmadığını söyledi. Yorulmaz ‘Yemekte sıfır artık‘ kampanyası başlattıklarını belirtti.
Çevre ve Kültür Kuruluşları Dayanışma Derneği Başkanı (ÇEKÜD) Süleyman Yorulmaz, dünyada 800 milyon aç insan bulunurken sofralarımızdaki yiyeceklerin yarısını çöpe atmanın mümkün olmadığını söyledi. Yorulmaz ‘Yemekte sıfır artık‘ kampanyası başlattıklarını belirtti.
Hatay’da bir radyonun programına konuk olan ÇEKÜD Başkanı Süleyman Yorulmaz, 2001 yılından bu yana ağaçlandırma şenlikleri kapsamında il il dolaşıp dikim şenlikleri yaptıklarını hatırlattı. Yorulmaz, çevre sorunlarının sanayi devrimi ile başladığını belirterek, “Tüketim arttıkça sorunlar artıyor, bu sorunlar karşısında her şeyi tasarruflu kullanmamız lazım. İmkanların olması, bu imkanları israf etmemizi gerektirmez. Gıdalarımızdan giyeceklerimize kadar kullandığımız her teknolojik aletlerimiz ve doğal kaynakların tahrip edilmesi ile bu bilinçte olarak enerjimizi tasarruflu kullanmak zorundayız." dedi.
Dünyada 800 milyon aç insan bulunurken sofralarımızdaki yiyeceklerin yarısını çöpe atmanın mümkün olmadığını kaydeden Yorulmaz, ‘Yemekte sıfır artık‘ kampanyası başlattıklarını belirtti. Yorulmaz, bu kampanya kapsamında herkes tabağına, yiyebileceği kadar yemek alacağını ve aldığını bitireceğini aktararak, şunları dile getirdi: “Yemekte müthiş bir israf yapılıyor. Öyle duruma geldik ki tabakta yemekte bırakılmazsa ayıp edilir durumdayız. Bu batı özentisini terk etmemiz gerekiyor. Soframızdaki bir pirinç tanesini ve ekmek kırıntısını israf edemeyiz, israf edersek gelecek neslin hakkını kullanmış oluruz. Türkiye’de 70 milyon nüfus olduğunu varsayarsak, herkes günde 1 pirinç tanesini israf etse, çöpe atsa, günde 2,5 ton yapar, 1 kaşık israf edilse, 25 ton yapar, tabağın yarısı israf edilse, 250 ton pirinç israf oluyor. Bu pirincin tarlaya götürülmesi, sürülmesi, sulanması, biçilmesi, toplanması, depolanması, işlenmesi, toptancıya gelmesi, perakende olarak satışa sunulması, bizim gidip almamız, suda ıslatmamız, ocağa koyup pişirmemiz, kullandığımız ocağa koyup tüp harcanması. Şu harcadığımız kaynaklara bakın, bir pirinç gelene kadar bu kadar süreçten geçiyor. Bunu nasıl israf ederiz. Bu pirinç buraya nasıl geldi, bunu düşünmemiz ve israftan kaçmamız gerekir."
Hatay’da bir radyonun programına konuk olan ÇEKÜD Başkanı Süleyman Yorulmaz, 2001 yılından bu yana ağaçlandırma şenlikleri kapsamında il il dolaşıp dikim şenlikleri yaptıklarını hatırlattı. Yorulmaz, çevre sorunlarının sanayi devrimi ile başladığını belirterek, “Tüketim arttıkça sorunlar artıyor, bu sorunlar karşısında her şeyi tasarruflu kullanmamız lazım. İmkanların olması, bu imkanları israf etmemizi gerektirmez. Gıdalarımızdan giyeceklerimize kadar kullandığımız her teknolojik aletlerimiz ve doğal kaynakların tahrip edilmesi ile bu bilinçte olarak enerjimizi tasarruflu kullanmak zorundayız." dedi.
Dünyada 800 milyon aç insan bulunurken sofralarımızdaki yiyeceklerin yarısını çöpe atmanın mümkün olmadığını kaydeden Yorulmaz, ‘Yemekte sıfır artık‘ kampanyası başlattıklarını belirtti. Yorulmaz, bu kampanya kapsamında herkes tabağına, yiyebileceği kadar yemek alacağını ve aldığını bitireceğini aktararak, şunları dile getirdi: “Yemekte müthiş bir israf yapılıyor. Öyle duruma geldik ki tabakta yemekte bırakılmazsa ayıp edilir durumdayız. Bu batı özentisini terk etmemiz gerekiyor. Soframızdaki bir pirinç tanesini ve ekmek kırıntısını israf edemeyiz, israf edersek gelecek neslin hakkını kullanmış oluruz. Türkiye’de 70 milyon nüfus olduğunu varsayarsak, herkes günde 1 pirinç tanesini israf etse, çöpe atsa, günde 2,5 ton yapar, 1 kaşık israf edilse, 25 ton yapar, tabağın yarısı israf edilse, 250 ton pirinç israf oluyor. Bu pirincin tarlaya götürülmesi, sürülmesi, sulanması, biçilmesi, toplanması, depolanması, işlenmesi, toptancıya gelmesi, perakende olarak satışa sunulması, bizim gidip almamız, suda ıslatmamız, ocağa koyup pişirmemiz, kullandığımız ocağa koyup tüp harcanması. Şu harcadığımız kaynaklara bakın, bir pirinç gelene kadar bu kadar süreçten geçiyor. Bunu nasıl israf ederiz. Bu pirinç buraya nasıl geldi, bunu düşünmemiz ve israftan kaçmamız gerekir."