Başbakan Erdoğan: Etnik Kökenle Anayasal Vatandaşlığı Birbirine Karıştıran Bir Zihniyet Va

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, etnik kökenle anayasal vatandaşlığı birbirine karıştıran bir zihniyet olduğunu belirtti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, etnik kökenle anayasal vatandaşlığı birbirine karıştıran bir zihniyet olduğunu belirtti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Balçova Kaya Otel’de Ege Sanayici ve İşadamları Derneği tarafından yapılan yüksek istişare toplantısında yaptığı konuşmada, etnik kökenle anayasal vatandaşlığı birbirine karıştıran bir zihniyet olduğunu ifade etti. Üç milliyetçiliği yapmayacaklarını söylediklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmayacaklarını ifade etti.

Etnik kökenle anaysal vatandaşlığın ayrı şeyler olduğunu anlatan Başbakan, etnik kökenle anayasal vatandaşlığı birbirine karıştıran bir zihniyet ve anlayış olduğunu belirtti. “Bunu zorla halkımıza dayatmaya çalışan bir anlayış var. Bu gerici bir anlayış. Kürt, Abaza, Roman, Gürcüsüyle insanlara saygı duyacaksın. Anayasal bir vatandaşlığımız var. TC vatandaşlığımız. Türk milletinin bir mensubuyum demek niçin birilerini rahatsız ediyor, bunu anlamak mümkün değil.” dedi.

ABD’de gerçek Amerikalı kimdir denildiğinde kızılderilinin görülebileceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, zencinin gerçek Amerikalı olmamasına rağmen, atletizmde, diğer koşularda rekorlar kırdığını, sonra da gururla ülkesinin marşını dinlediğini ve bayrağıyla tur attığını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, “Bizdeki beylerin bazıları Türk bayrağını gönderde görmeye rahatsız oluyolar. Kusura bakmasınlar bunu anlamaya mecburdurlar. Özellikle benim Kürt kökenli vatandaşlarımın geneli böyle düşünmüyor, istismar edenler böyle düşünüyor. Onlardır bu ülkede bu huzursuzluğu çıkaranlar. Bu şehir bana oy verdi vermedi diye ayrımcılığa gitmedik. Çünkü biz yaratılana Yaradan‘dan ötürü seven bir anlayışın temsilcisi, mensubu olarak bakıyoruz. Bundan sonra da böyle devam edeceğiz.” diye konuştu.

Bölgesel milliyetçilik de yapmadıklarını, geçmişte Güneydoğu’ya, Doğu Karadeniz‘e, Orta Anadolu‘nun belli kesimlerine devlet uğramadığının samimi itirafını da yapmak gerektiğini dile getiren Başbakan, "Bunu 81 vilayeti karış karış dolaşan bir kardeşiniz, başbakanınız olarak konuşuyorum. Bugün Hakkari’nin Yüksekova’sına havaalanı inşa edeceğiz. Önlerini kesiyorlar, vatandaşları oraya göndermiyorlar. Birileri yakıyor, yıkıyor. Biz havaaalanı inşa ediyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki havaalanı bir medeniyettir. Yol bir medeniyettir, su bir medeniyettir, ondan nasibini almak da oranın halkının hakkıdır. İstemezük. İstesen de istemesen de biz onu da yapacağız. Aynı şekilde Şırnak, Cizre’ye havaalanı yapıyoruz. Onu da engellemeye çalıştılar, her iki tarafta da inşaatlar devam ediyor.” diye konuştu.



İzmir’e kamu yatırımı gelmediği yönündeki iddiaların da doğru olmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, bunun insaflı bir yaklaşım olmadığını savundu. Erdoğan İzmir‘e yapılan yatırımları şöyle dile getirdi: “İzmir’de yaşayıp da bizim bu yaptığımız yatırımları görmemek yanlış. Çevre yolunu kim bitirdi? Yıllar yılı bitirilmeyen çevre yolunu. İki kademede bunların açılışını yaptım. İzmir’de sadece bu süre içinde altı bin yeni derslik açtık, DEÜ‘ye bir fakülte, bir meslek yüksek okulu, 21 araştırma ve uygulama merkezi, bir enstitü, bir yüksekokul, beş araştırma merkezi. İşte bir yüksekokul, 2 araştırma ve uygulama merkezi ile teknokent. Katip Çelebi Üniversitesi‘ni kazandırdık. Beş vakıf üniversitesi bünyesinde çeşitli bölümler açtık. Bunları söylemek zorundayım. Açtığım hastaneleri tek tek sayamayacağım. Devlet hastanelerinde muayene odası sayısını, sağlık ocaklarını sayılarını çıkarttık. Bazı ilçelerin adalet saraylarını, TOKİ aracılığı ile 13 bin 543 konut yapıldı. 169 km bölünmüş yol. Adnan Menderes Yeni Dış Hatlar Terminal binasını biz başlayıp bitirdik, yolcu trafiği yüzde 200 oranında arttı. Üniversiaed‘ı özel bir yasayla çıkardık ve İzmir’de biz gerçekleştirdik. Ve onun bünyesindeki yatırımlar İzmir için bir kazanım oldu. Bunu da birileri havalara girdiler, biz yaptık dediler. O dar sürede yetiştirdik, takdirini de uluslararası camiadan aldık. Çandarlı Limanı için bu ay ihaleye çıkıyoruz. İstanbul-İzmir otoyol törenini iki taraftan attık. Süratle bu projemizi tamamlayalım istiyoruz. 2003 yılında doğalgaz arzını yaptık, 23 bin işletme sayısı yüzde 132 oranında arttı. Egeray bitmek üzere. Belediyeye destek olduk. Bunlar yaptıklarımızın küçük bir listesi. Su sıkıntısını kim giderdi? Gördes Barajı‘nı biz getirmedik mi? Beydağ Barajı’nı kim getirdi? Kusura bakmayın dost acı söyler. Marifet iltifata tabidir. Biz onu bile düşünmüyoruz. At denize balık bilmezse halık bilir diyoruz.”