'17 bin faili meçhul PKK'nın pis iddiası'

Prof. Dr. Ümit Özdağ, 17 bin faili meçhul cinayet iddiasının doğru olmadığını savunarak, "17 bin faili meçhul cinayet iddiası, PKK terör örgütünün pis bir iddiasıdır" dedi.

'17 bin faili meçhul PKK'nın pis iddiası'
Beyaz tv ekranlarında yayınlanan Sedat Yazıcıoğlu'nun sunduğu Sağduyu programının dün akşam ki bölümünde 17 bin faili meçhul cinayetler iddiası ele alındı. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve 21. Yüzyıl Türkiyesi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ümit Özdağ ve Diyarbakır eski milletvekili ve İnsan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Sebgetüllah Sedaoğlu'nun konuk olduğu programda ikili arasında hareketli tartışmalar yaşandı.

"Ortaya PKK'nın bir propaganda kavramı olarak kullandığı, Türkiye'de 17 bin faili meçhulun olduğu ve bu faili meçhullerin devlet görevlileri tarafından sistemli bir şekilde gerçekleştirildiği şeklindeki bir iddia gündeme getirildi" diyen Özdağ, "Ben de dedim ki Türkiye'de faili meçhullerin olduğunu biliyorum. Ve bu cumhuriyetin bir yurttaşı olarak faili meçhul diye birşey olmaması gerektiğine inanıyorum. Ve Türk istiklal savaşı verilirken dahi batı cephesinde iş birliği yapanlara yönelik cezalandırmaların dahi mahkeme kararıyla yapılması gerektiğine dair, hassasiyet göstererek kurulmuş bir cumhuriyetimiz varsa, bugün bu cumhuriyeti savunmak içinde faili meçhul bu devletin bazı yurttaşlarının kendilerini görevli kılıp gitmemesi gerektiği innacındayım demiştim. Bundan dolayıda bu 17 bin rakamı bir psikolojik rakamı olduğu için ve kitabımda PKK'nın yapmış olduğu toplu katliamlar isim isim, yer yer, saat saat ve olayın akış şekliyle ilk kez Genelkurmay'ın, Jandarma'nın ve Emniyet'in rakamlarını birleştirerek yayınladım" diye konuştu.

O zaman Başkanı olduğu 21. yüzyıl Türkiye Enstitüsü olarak amaçlarının gerçeğin ortaya çıkartılması olduğunu belirten Özdağ şöyle devam etti:

"Ne olmuş nasıl olmuş, ondan sonra bunu ortaya koyup Adalet Bakanlığı'nı ve İçişleri Bakanlığı'nı bundan sonrasıyla ilgili bu göreve çağırmak noktasındaydım. Tabi bunun için bizim bazı kaynaklardan hareket etmemiz lazımdı.Bu kaynakların da objektif kaynaklar olması lazımdı. Bu kaynakların başında TBMM'de kurulan Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun raporu geliyordu. Uzun bir çalışmadan sonra bütün faili meçhul cinayetleri meclise getirmişler. İçişleri Bakanlığı'ndan ve Adalet Bakanlığı'ndan yetkililer gelmiş bu faili meçhul cinayetleri önce tespit etmişler. Biz de dedik ki bize bu rapor yetmez bize bütün belgeleri verin, biz belgelerin tamamnı aldık ve gördük ki burada 908 siyasi cinayet tespit etmiş komisyon. Bu 908 siyasi cinayet 1975'te başlıyor 1994'ün birinci ayına kadar aşağı yukarı. Ama biz 1984'ten itibaren 1994'ün başına kadar gerçekleşen siyasi cinayet 673.  Ancak faili meçhul adi cinayetlerle birlikte bin 400 rakamına çıkıyor. Adi cinayetlerin de biz bu sayede hiç az olmadığını gördük."

1984'TEN 2004'E KADAR 3 BİN 579 FAİLİ MEÇHUL CİNAYET VAR
 
Ondan sonra ise devlet kayıtlarında ilerleme kaydedemedikleri için  Uluslaraarası Af Örgütü'nün Türkiye masası yetkililerinden Alman yurrtaşı olan kişinin araştırmasına başvurduklarına işaret eden Özdağ, "Taraf gazetesinin yapmış olduğu kapsamlı bir çalışma var onu kullandık. Böylece 2004'e kadarİ, 2004'ten sonra yok faili meçhul cinayet en azından siyasi yok. Bizim gördüğümüz şu, Türkiye genelinde 1984'ten 2004'e kadar veya 2010'a kadar olan tarihte 3 bin 579 kaybolanlar dahil faili meçhul cinayet var. Neden kaybolan diyorum çünkü Türkiye genelinde de 798 kişi kaybolmuş. Ama bunlar hukuken faili meçhul kabul edilmiyorlar. 1984 - 2004 arasındaki toplam faili meçhul sayısı 2 bin 781. 1984 - 2004 arasında terör örgütleri tarafından öldürülen toplam faili meçhul sayısı bin 922 bunun bin 600 küsürü PKK tarafından gerçekleştirilmiş. 1984 - 2004 arasında toplam faili meçhul gerçekleşen 273 cinayetin gözaltında gerçekleştiği iddiası var. Şimdi bunun kontrol edilmesi gerekiyor. Çünkü polis diyor ki bazen gözaltına alındığı iddiası gündeme getiriliyor ama savcılık araştırma yaptığında poliste göaltının olmadığı söyleniyor" şeklinde konuştu.
 
Bunun üzerine "kim öldürdü bunları diye soran Sedaoğlu'na Özdağ, "Ben kimse öldürdü demiyorum, ben kimin öldürdüğünü bilmiyorum" diye cevap verdi.

Sedaoğlu Özdağ'a "Bilmiyor musunuz, vicdan bak ben biliyorum siz nasıl bilmiyorsunuz" diye çıkıştı.

Özdağ'da bunun üzerine, "Vicdan değil bilmiyorum, bildiklerimi söylüyorum. Siz de bilmiyorsunuz, tahminlerinizi söylüyorsunuz. Siz geçen program da da 17 bin diye rakam söylediniz ve bu rakam doğru değildi" karşılığını verdi.
 
Sedaoğlu, "İnsan kanı üzerine böyle yapmayın" diyince ikili arasında tansiyon yükseldi. Özdağ, "Hayır insan kanı üzerinden değil, böyle şey yapmayın siz 17 bin dediniz ve o rakamı bulamadınız çünkü o rakam yok" dedi.

"Ne demek bulamadım" diyen  Sedaoğlu'na Yazıcıoğlu,  "Ama 17 bin liste yok elinizde" karşılığını verdi.

Seydaoğlu şu açıklamalarda bulundu:

"Benim elimde baroların listesi var. Siz eğer baroları, insan haklarını, meclisi, araştırma komisyonunu kabul etmezseniz biz sonuca gidemeyiz. Çünkü bu ülkede öyle insan vardı ki bir günde 10-15 tane kişi cinayet işlediği bir Diyarbakır gerçeğinde erkekler korkusundan cenazeyi kaldıramıyordu, kadınlar kaldırıyordu bunları tespit edip belgeledim. Şimdi Ümit beyle biz burada sayı polemiğine gitmektense insan hakları açısından bir ülkenin can mal namustan sorumlu bir ülkede Cumhurbaşanı Süleyman Demirel, devlet diyor terörle mücadele adı altında rutin dışına çıkmıştır. Arif Doğan her gün söylüyor evet ben JİTEM'i kurdum öldürdüğüm insan sayısı yüzlerce kişi. Son 1 ayda şu hükümet döneminde Diyarbakır, Mardin, Bitlis, Şırnak ta çıkarılan insan sayısı kemiği resmi rakam 400. Yavaş yavaş kazılar çıkıyor ortaya."

Özdağ, 1990'ların Güneydoğusunda ölmüş teröristleri ailelerinin almak istemediğini söyleyerek, "17 bin faili meçhul cinayet iddiası, PKK terör örgütünün pis bir iddiasıdır" dedi.


BEYAZ GAZETE