Türkiye‘den Kaçırılan Tarihi Eserlerin İadesi Nedeniyle Tören Düzenlendi

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bir gün bütün eserlerin var oldukları topraklara döneceklerine inandığını söyledi.

Anadolu‘dan yasa dışı yollarla Sırbistan‘a götürülen bin 865 ve İngiltere‘ye götürülen 17 eserin Türkiye‘ye iadesi dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı‘nda tören düzenlendi. Törene katılan Kültür ve Turizm Bakanı Günay, bir yandan kazı sayılarının arttığını, bir yandan kazıların niteliklerinin yükseldiğini belirterek, önceki yıllarla kıyaslanamayacak şekilde kazılara çok sayıda kaynak ayırdıklarını ifade etti. Geçmiş yıllardan bu yana Türkiye‘den haksız biçimde dışarıya götürülmüş eserlerin Türkiye‘nin

arkeolojik zenginliğine geri dönüşünü sağlamak için yoğun çaba harcadıklarını anlatan Günay, bu alanda geçmişten beri süren bazı tartışmalar olduğunu ifade ederek, "Bunları önemli aşamalara getirdik. Bu çerçevede, Avrupa ülkelerinin birçoğuyla yakından takip ettiğimiz konular var. 1917 yılında Türkiye‘den götürülmüş ve 1940‘lardan bu yana da geri dönüş tartışmaları süren Boğazköy Sfenksi de zannediyorum ki Nisan, Mayıs aylarında, yaklaşık yüz yıl sonra doğduğu topraklara yeniden dönecek" şeklinde konuştu.

Uzun yıllardır Türkiye‘den çıkarılan eserlerin geri dönüşü konusunda Dışişleri Bakanlığı ve öteki kamu birimleriyle yaptıkları takipler bulunduğuna işaret eden Günay, bu çerçevede 1998 ile 2001 yılları arasında Türkiye‘ye 491 eser, 2002-2006 yılları arasında 416 eser geri geldiğini söyledi. 2007-2011 döneminde ise 3 bin 609 eserin geri geldiğini kaydeden Günay, 1998-2011 yılları arasında toplam 4 bin 516 eserin Türkiye‘ye iadesinin sağlandığını bildirdi. Geçen ay Sırbistan‘a ziyaret gerçekleştirdiğini

hatırlatan Günay, bu ziyaret sırasında gerçekleştirdiği görüşmeler sonucunda bin 865 eserin Türkiye‘ye iade edildiğini açıkladı. Günay, "Bir başka güzel gelişme de ülkemizde yıllar önce bir misyonda görev yapmış bulunan birisi, bundan 50 yıl kadar önce yurt dışına Türkiye‘den bazı objeler götürmüş, ailesi İngiltere‘den bunları iade etti" dedi. Günay şunları söyledi:

"Bir gün bütün bu eserlerin var oldukları topraklara döneceklerine inanıyorum. Çünkü biz arkeoloji alanında, tarih alanında, müzecilik alanında yolun çok başındayız. Müzecilik bizim ülkemizde 200 yılını doldurmadı, dünyada da 500 yılını doldurmadı. Biz bu alanda insanlığın gelişimine koşut olarak yeni adımlar attığımızda bir gün her ülke kendi topraklarında bunları en iyi şekilde koruyacak, ören yeri düzenlemeleri ve müzeler yapacak ve her ülkenin topraklarında tarihen var olmuş eserler yerine dönecek"

şeklinde konuştu.

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Günay, eserlerin geri döndürülmesi aşamasında yaşanan sorunlara ilişkin soru üzerine bilimsel bir objenin Türkiye‘ye ait olduğunu ileri sürdüklerinde bilimsel dayanaklarının olması, bulunduğunu iddia ettikleri yerle bazı bilimsel ortaklıklarının olması, ayrıca dikkatli bir hukuk takibi gerektiğini vurguladı. Eserlerin yurt dışına götürülmesinde ihmalin kime ait olduğu sorusu üzerine Günay, bu olayın yüz yıl önce ‘Bunu kazalım, yarısı sizin yarısı bizim olsun‘

anlayışıyla başlayıp çeşitli şekillerde devam ettiğini anlattı. Günay, Türkiye‘nin şimdi sınır kapılarındaki dikkatiyle, konuya verdiği önemle, bunları yakından takip ederek hem çıkışı azaltmaya çalıştığını hem de bir şekilde yurt dışına çıkmış olanı takip ettiğini söyledi.

Törenin sonunda iade edilen eserleri inceleyen Günay, bunlardan en eskisinin 5 bin yıllık olduğunu anlattı. Günay, "Türkiye‘de 14 bin yıl önce bulunmuş bir balta ağzı görmüştüm. Şimdiye kadar beni en heyecanlandıran parça bu oldu. Heyecandan çığlık atma ve ağlama duyguları yaşadım. Arkeoloji çok heyecan verici" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA