Yaşar Okuyan: "Libya‘ya Yapılan Bir ‘Haçlı Seferi‘dir"
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Libya‘ya yapılan operasyonu "Haçlı Seferi" olarak nitelendirdi.
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, düzenlediği basın toplantısı ile Libya‘ya yapılan operasyonu ve devam eden süreci değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ı da eleştiren Okuyan, "Libya‘da düzenlenen operasyonlarda hep ‘Haçlı Seferi‘ tabiri kullanılıyor. Orayı bombalayanlar harekatın ismini koydular: ‘Haçlı Seferi.‘ Adı resmen ‘Haçlı Seferi‘ olan bu operasyonlarda Birleşmiş Milletler yeni bir karar alarak NATO‘yu görevlendirdi. Başbakan BM‘nin NATO‘yu görevlendirmesinden 10 gün
önce, ‘NATO‘nun orada ne işi var?‘ dedi. Ama ardından ABD Başkanı Obama‘nın kendisini aradığını gördük. Sayın Başbakan bu görüşmenin ardından fikir değiştirdi. ‘Biz Libya‘daki gelişmelere sessiz kalamayız‘ dedi. Ardından Türkiye NATO kararında adeta öncülük yaptı. Ardından İzmir, ‘Haçlı Seferi‘ olarak adlandırılan bu seferin karargah kontrol merkezi oldu. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de resmen, ‘İzmir‘in kontrol merkezi olmasını bizzat biz istedik‘ dedi. Kendilerinin Müslüman olduğunu iddia eden bir
iktidar, ‘Haçlı Seferi‘ olarak adlandırılan bir operasyonun kontrol merkezinin İzmir olmasını istediklerini bizzat dile getirdi" ifadelerini kullandı.
Başbakan‘ın 3 ay önce Kaddafi‘nin elinden ‘Üstün İnsanlık Onuru Madalyası‘ almasını da değerlendiren Okuyan, "Buna ne demeli? Başbakan o madalyayı ne yaptı mesela? Boynunda mı, yakasında mı? 3 ay önce İnsanlık Onuru Madalyası aldığın ülkeyi 3 ay sonra bombalayan operasyonun aktif katılımcısı oluyorsun. BM‘nin aldığı kararı bir inceleyin. Orada yönetimin toplumun bir kesimine şiddet uyguladığı gerekçesi ile operasyon kararı alındı. Ahmet Türk de çıkıp, ‘Suriye‘de, Tunus‘ta, Libya‘da olan özgürlük
taleplerinin bin mislini biz ortaya koyacağız‘ diyor. PKK ile bağlantılı bu grupların ortaya koyduğu sivil itaatsizlik sürüyor. Yarın gelip bir ilimizde kaymakamlık binasını işgal ettiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne yapacak peki? Buna seyirci mi kalacak. Sürekli olarak fiili durum oluşturuyorlar. Peki yarın böyle bir çatışma durumu olursa BM benzeri bir kararı alıp Türkiye‘ye bir müdahale olabilir mi? Olursa hükümetin Libya konusunda takındığı bu tutum bir referans teşkil etmez mi? ‘Siz Libya‘da bunun
öncülüğünü yaptınız, benzeri hadiseler şimdi sizde de var‘ deyip BM‘den bir müdahale gelmez mi? Türkiye bunun altından nasıl kalkar? Bunun cevabı henüz yok" diye konuştu.
Yalova‘dan bağımsız milletvekilliği başvurusunu salı günü yapacak olan Okuyan, yeni bir projesini de basına açıklayarak genç siyasetçilere 2.5 aylık propaganda sürecinde ders vereceğini söyledi. Okuyan, 20-25 genç siyasetçiye propaganda çalışmaları esnasında yanında staj yapma imkanı verecek.
Kaynak: İHA
önce, ‘NATO‘nun orada ne işi var?‘ dedi. Ama ardından ABD Başkanı Obama‘nın kendisini aradığını gördük. Sayın Başbakan bu görüşmenin ardından fikir değiştirdi. ‘Biz Libya‘daki gelişmelere sessiz kalamayız‘ dedi. Ardından Türkiye NATO kararında adeta öncülük yaptı. Ardından İzmir, ‘Haçlı Seferi‘ olarak adlandırılan bu seferin karargah kontrol merkezi oldu. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de resmen, ‘İzmir‘in kontrol merkezi olmasını bizzat biz istedik‘ dedi. Kendilerinin Müslüman olduğunu iddia eden bir
iktidar, ‘Haçlı Seferi‘ olarak adlandırılan bir operasyonun kontrol merkezinin İzmir olmasını istediklerini bizzat dile getirdi" ifadelerini kullandı.
Başbakan‘ın 3 ay önce Kaddafi‘nin elinden ‘Üstün İnsanlık Onuru Madalyası‘ almasını da değerlendiren Okuyan, "Buna ne demeli? Başbakan o madalyayı ne yaptı mesela? Boynunda mı, yakasında mı? 3 ay önce İnsanlık Onuru Madalyası aldığın ülkeyi 3 ay sonra bombalayan operasyonun aktif katılımcısı oluyorsun. BM‘nin aldığı kararı bir inceleyin. Orada yönetimin toplumun bir kesimine şiddet uyguladığı gerekçesi ile operasyon kararı alındı. Ahmet Türk de çıkıp, ‘Suriye‘de, Tunus‘ta, Libya‘da olan özgürlük
taleplerinin bin mislini biz ortaya koyacağız‘ diyor. PKK ile bağlantılı bu grupların ortaya koyduğu sivil itaatsizlik sürüyor. Yarın gelip bir ilimizde kaymakamlık binasını işgal ettiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne yapacak peki? Buna seyirci mi kalacak. Sürekli olarak fiili durum oluşturuyorlar. Peki yarın böyle bir çatışma durumu olursa BM benzeri bir kararı alıp Türkiye‘ye bir müdahale olabilir mi? Olursa hükümetin Libya konusunda takındığı bu tutum bir referans teşkil etmez mi? ‘Siz Libya‘da bunun
öncülüğünü yaptınız, benzeri hadiseler şimdi sizde de var‘ deyip BM‘den bir müdahale gelmez mi? Türkiye bunun altından nasıl kalkar? Bunun cevabı henüz yok" diye konuştu.
Yalova‘dan bağımsız milletvekilliği başvurusunu salı günü yapacak olan Okuyan, yeni bir projesini de basına açıklayarak genç siyasetçilere 2.5 aylık propaganda sürecinde ders vereceğini söyledi. Okuyan, 20-25 genç siyasetçiye propaganda çalışmaları esnasında yanında staj yapma imkanı verecek.
