Hollanda‘Da "Irkçılığa Hayır, Müzakereye Evet" Sempozyumu Düzenlendi
Hollanda’nın Lahey kentinde Dilooghuis Vakfı tarafından "Irkçılığa Hayır, Müzakereye Evet" konulu bir sempozyuma düzenlendi.
Hollanda’nın Lahey kentinde Dilooghuis Vakfı tarafından "Irkçılığa Hayır, Müzakereye Evet" konulu bir sempozyuma düzenlendi. Sempozyuma Hollanda Sosyal Çalışma Bakanlığında Irkçılıkla Mücadele bölümünde görevli memur Belkıs Tukus, Irkçılıklı Mücadele Kurumundan Soumeya Khemiri, Lahey Belediyesinden Gökmen Doğan, Uluslararası dinler diyalog uzmanı Tewarie Pandit, CIT kurumundan Razi Quadri, Güney Hollanda Eyalet Meclis Üyesi Bahattin Erbaş, Dilooghuis Vakfı Başkanı Yadin Karabulut ve çok sayıda farklı dinlerden ve kültürlerden insanlar katıldı.
Sempozyumda konuşmacılar, ırkçılıkla mücadelenin bir hak hareketi olarak kabul edilmiş ve her yıl uluslararası gündeme getirilen bir konu olduğuna vurgu yaptı. Hollanda Sosyal Çalışma Bakanlığında Irkçılıkla Mücadele bölümünde görevli memur Belkıs Tukus, sinevizyon eşliğinde katılımcılara detaylı bilgiler verdi.
"IRKÇILIK VE AYRIMCILIK BİR TOPLUMSAL VİRÜSTEN İBARETTİR"
Dilooghuis Vakfı Başkanı Yadin Karabulut, 21 Mart 1960 tarihinde Güney Afrika’dan haksızlığa karşı yürüyüş yapan kadınların üzerine açılan ateş sonucu 69 insanın can verdiği insanlık tarihinde kara bir gün olduğunu söyledi. Karabulut “İnsanlık tarihindeki bu gibi vahşetler her yıl Mart ayında uluslararası düzeyde müzakere edilmektedir. Irkçılık ve ayrımcılık bir toplumsal virüsten ibarettir. Be vesile ile bu virüse karşı mücadele vermek bütün insanların temel görevidir." dedi.
Güney Hollanda Eyalet Meclis Üyesi Bahattin Erbaş ise konuşmasında ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadelenin öncelikle her bireyin bir yurttaşlık görevi olduğunu ifade etti. Hollanda Anayasasının 1. Maddesine göre Hollanda’da ayrımcı ve ırkçı girişimlerde bulunmanın yasak olduğunu hatırlatan Erbaş, "Ne yazık ki bu yasal güvenceye rağmen Hollanda’da bir çok insan kişisel ve kurumsal yapılan ırkçı ve ayrımcı muameleye maruz kalıyor." dedi.
Sempozyumda konuşmacılar, ırkçılıkla mücadelenin bir hak hareketi olarak kabul edilmiş ve her yıl uluslararası gündeme getirilen bir konu olduğuna vurgu yaptı. Hollanda Sosyal Çalışma Bakanlığında Irkçılıkla Mücadele bölümünde görevli memur Belkıs Tukus, sinevizyon eşliğinde katılımcılara detaylı bilgiler verdi.
"IRKÇILIK VE AYRIMCILIK BİR TOPLUMSAL VİRÜSTEN İBARETTİR"
Dilooghuis Vakfı Başkanı Yadin Karabulut, 21 Mart 1960 tarihinde Güney Afrika’dan haksızlığa karşı yürüyüş yapan kadınların üzerine açılan ateş sonucu 69 insanın can verdiği insanlık tarihinde kara bir gün olduğunu söyledi. Karabulut “İnsanlık tarihindeki bu gibi vahşetler her yıl Mart ayında uluslararası düzeyde müzakere edilmektedir. Irkçılık ve ayrımcılık bir toplumsal virüsten ibarettir. Be vesile ile bu virüse karşı mücadele vermek bütün insanların temel görevidir." dedi.
Güney Hollanda Eyalet Meclis Üyesi Bahattin Erbaş ise konuşmasında ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadelenin öncelikle her bireyin bir yurttaşlık görevi olduğunu ifade etti. Hollanda Anayasasının 1. Maddesine göre Hollanda’da ayrımcı ve ırkçı girişimlerde bulunmanın yasak olduğunu hatırlatan Erbaş, "Ne yazık ki bu yasal güvenceye rağmen Hollanda’da bir çok insan kişisel ve kurumsal yapılan ırkçı ve ayrımcı muameleye maruz kalıyor." dedi.