‘Dünden Bugüne Öğretmen‘

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Eğitim Fakültesi tarafından öretmen okullarının kuruluşunun 163. yılı nedeniyle, ‘Dünden Bugüne Öğretmen‘ konulu panel düzenlendi.

Eğitim Fakültesi Konferans Salonu‘nda gerçekleştirilen panele Yrd. Doç. Dr. Orhan Özdemir ve emekli öğretmen, şair, yazar Mehmet Babacan panelist olarak katıldı. Konuşmasına 18‘inci yüzyılda Batı aydınlanmasının ve Batı‘daki toplumsal dönüşümlerin Osmanlı aydınlarını da etkilediğini söyleyerek başlayan Özdemir, bu nedenle Türk aydınlanma hareketinin aslında Tanzimat öncesinde başladığının söylenebileceğini belirtti. Özdemir, Tanzimat dönemi ve sonrasındaki gelişmelerde aydınlanma etkilerinin açıkça görülebileceğini belirterek ‘Safi Türkçe‘ arayışlarından söz etti. Eğitimde hayata dönük derslere ağırlık verilmesi ve halk eğitiminin önemsenmesi gerektiğinin altını çizen Özdemir, “Maarif Nizamnamesi‘nde eğitim dilinin Türkçe olarak yer almasını, aydınlanmanın etkilerinin tipik belirtileri olarak değerlendirmek gerekir” dedi. Rüşdiyeler açıldıktan sonra bu okullara ders verecek öğretmenlerin, çağdaş öğretmen niteliklerine sahip olması düşüncesinin belirdiğini ve bu kurumlara öğretmen yetiştirmek üzere 16 Mart 1848‘de Darülmuallimin (öğretmenoklu) kurulduğunu hatırlatan Özdemir, "Bu okulda verilen dersler arasında ‘Ders Verme ve Öğretim Yöntemi‘ dersinin ilk sırada yer alması önemlidir. Daha sonra ilkokul öğrencilerine ders verecek öğretmenleri yetiştirmek üzere 1868‘de Darülmuallimin-i Sıbyan; kız öğrencilere ders verecek bayan öğretmenlerin yetiştirilmesi için de 1878‘de Darülmuallimat açılmıştır. Anılan öğretmen okullarından yetişen öğretmenlerin bir bölümü, Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında ve Cumhuriyetin kuruluş aşamasında önemli görevler üstlenmişlerdir” diye konuştu.

‘VEKİL‘ UYGULAMASI ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE ZARAR VERİR

Kendi öğretmenlik deneyimlerinden söz eden emekli öğretmen Mehmet Babacan ise insanın, belirli bir öğretim süresi sonunda öğretmen olamayacağını, öğretmenlik mesleğinin uygulamalar sırasında karşılaşılan sorunları çözmeye çalışmakla gelişebileceğini belirtti. Vekil öğretmenlik anlayışına eleştiriler getiren Babacan, şunları söyledi; “Vekil uygulaması yalnızca öğretmenlikte var. Başka mesleklerin vekili olduğunu sanmıyorum. Örneğin bir doktorun yerine vekil doktor atandığı görülmemiştir. Öğretmenlik mesleğini vekillerle yürütmek mesleğe zarar vermektedir.”

Kaynak: İHA