Beyşehir Gölü‘nde Kirlilik Alarmı

Beyşehir Göl, Çevre ve Doğa Koruma Derneği Başkanı Bekir Sami Tan, Beyşehir Gölü‘nün kirliliğe yol açan eski ağ ve sepetlerden kurtarılması gerektiğini söyledi.

Bekir Sami Tan, Türkiye‘nin en önemli su ürünü üretim merkezlerinden birisi olan Beyşehir Gölü‘nde balık nesli azalsa da balıkçılık faaliyetlerinin günümüzde de devam ettiğini belirterek, “Gölün her kesiminde suyun diplerinde çok sayıda parçalanmış, kullanım dışı eski balıkçı ağı var. Kilometrelerce uzunluğa sahip bu ağlardaki kurşunların toplamının 50 bin ton olduğu tahmin ediliyor. Bunun dışında gölde istakoz avlandığı dönemlerde avlanma faaliyetlerinde kullanılan sepet ağlar var. Bunlar aradan geçen 30-40 yıla rağmen gölün içerisinden toplanmamış ve kirlilik oluşturuyor. Uzmanlar, ağlardaki bu kurşunların gölden çıkarılması gerektiği yönünde bizlere sürekli bilgiler aktarıyor. Çünkü, Beyşehir Gölü aynı zamanda ilçe halkının içme suyu olarak da kullandığı bir göl” dedi. Geçtiğimiz yıllarda balıkçılar tarafından gölde küçük çaplı bir ağ temizliği yapıldığını ve çok miktarda kurşunun bu çalışma sonucunda sulardan çıkarıldığını kaydeden Tan, bu konuda daha kapsamlı ve geniş çaplı bir çalışmaya ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

YETKİLİLER DUYARSIZ OLMAMALI

Yetkilileri bu konuda ortak hareket etmeye çağıran Tan, “Bu konuda duyarsız olmak Beyşehir Gölü‘ne ve çevresinde yaşayan insanlara ihanet etmektir. Geçtiğimiz dönemde, gölün 4 ayrı yerinden su numunesi alarak suyu tahlil eden uzmanlar, Beyşehir Gölü‘nün damacana sularından bile daha kaliteli olduğu yönünde bilgiler verdiler. Böylesine kaliteli bir suyun çevresel ve bu tür kirliliklerle karşı karşıya kalmaması gerekiyor. Beyşehir Gölü aynı zamanda evsel atıklarla da kirletiliyor. Beyşehir Göl, Çevre ve Doğa Koruma Derneği olarak Beyşehir Gölü yer altı suyunun derinliklerinin araştırılarak kirlilik envanterinin ortaya konulmasını, ardından gölden süratle bu kirliliğe yol açan sebeplerin ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Bu konuda AB projelerinden de yararlanılabileceğini düşünüyoruz. Çünkü, AB bu tip çevresel konulara çok büyük destekler veriyor. Bu projelerden destek elde edilemese bile İstanbul‘da Haliç‘i temizleyen devletimizin Beyşehir Gölü‘nü de temizleyecek gücü olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.

Beyşehirli balıkçı Tevfik Oktay Güvercin ise, gölün her yanının eski balıkçı ağ ve sepetleriyle dolu olduğunu belirterek, bunun balıkçılık faaliyetlerini de olumsuz etkilediğini söyledi. Kuş cenneti diye nitelendirilen Beyşehir Gölü‘nde yaşamını idame ettiren ve balıklarla beslenen kuş türlerinin göl yüzeyinde de zaman zaman görülen bu eski ağlara takılarak ölebildiğini anlatan Güvercin, “Gölün derinliklerindeki eski ağ ve sepetler meslektaşlarımızın en büyük derdi. Bunların gölden arındırılması gerekiyor. Biz balıkçılar olarak bu gölde kirliliğe yol açan eski ağları ve kurşunları çıkarmaya talibiz. Özellikle avlanma yasağının olduğu bu dönemde tüm balıkçılar boşta geziyor. Bu dönemde, balıkçılarımıza mazot desteği sağlanarak, gölden çıkardığı eski ağ ve sepete karşılık belli bir ücret ödenmek suretiyle bu temizlik yapılabilir. Toplanmayan eski ağlardaki kurşunların içme suyunun yanı sıra, balıkların üreme yeteneğine de olumsuz etkileri olduğunu düşünüyoruz. Bu bakımdan, yetkililerimizi hiç vakit kaybetmeden böyle bir çalışma ortamı oluşturmaları için bizlere destek vermesini istiyoruz” diye konuştu.

Kaynak: İHA