Bdp Tbmm Grup Toplantısı

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, seçimden önce ‘ana dilde eğitim, askeri ve siyasi operasyonlara son verilmesi, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve seçim barajının kaldırılması‘ durumunda, milletvekili adayı olmayacaklarını açıkladı.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, seçimden önce ‘ana dilde eğitim, askeri ve siyasi operasyonlara son verilmesi, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve seçim barajının kaldırılması‘ durumunda, milletvekili adayı olmayacaklarını açıkladı. Başbakan Erdoğan‘ın Irak ziyaretine de değinen Kışanak, "Eğer Başbakan, Türkiye‘deki Kürt sorununu çözmek için Bağdat‘ta ve Erbil‘e gidiyorsa, boşuna yoruluyor. Türkiye‘deki Kürt sorununu ancak Ankara‘da, Diyarbakır‘da, Hakkari‘de, Van‘da

çözebilir" dedi.

Kışanak, partisinin meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 2011 nevruzunda somutlaştırdıkları 4 talebin yerine getirilmesini için Demokratik Çözüm Çadırları kurma ve demokratik direniş hakkını kullanma kararı aldıklarını belirten Kışanak, bu taleplerin ‘ana dilde eğitim hakkının bir hak olarak tanınması ve önündeki tüm engellerin kaldırılması‘, ‘askeri ve siyasi operasyonlara son verilerek, demokratik siyasetin önünün açılması‘, ‘siyasi tutukluların serbest bırakılması ve bu

sorunun barışçıl, demokratik yöntemlerle çözülmesine olanak yaratılması‘, ‘yüzde 10 seçim barajının kaldırılması‘ olduğunu söyledi. Bu taleplerin asgari ve vazgeçilmez talepler olduğunu ifade eden Kışanak, "Bu kürsüden tüm Türkiye‘ye ilan ediyorum; şu 4 talebimizi kabul edin, barışın ve çözümün önünü açın, biz hiçbirimiz aday olmayacağız, hiçbirimiz" dedi.

Başbakan Erdoğan‘ın kendilerine yönelik olarak ‘Sizin nereniz sivil?‘ dediğini belirten Kışanak, "Oturma eylemi yapmak istedik. Adeta panzerlerle şehir açık cezaevine çevrildi. Sayın Başbakan biz mi sivil değiliz, sen mi sivil değilsin? Biz sonuna kadar siviliz Sayın Başbakan. Ama siz askeri vesayetle uzlaşan ve şimdi kendi güçlerini oluşturarak toplumsal muhalefeti yok etmeye çalışıyorsunuz" diye konuştu.

Kışanak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin de daha sağduyulu bir söyleme sahip olmasını istediklerini kaydetti.

BAŞBAKAN ERDOĞAN‘IN IRAK ZİYARETİ

Başbakan Erdoğan‘ın halen süren Irak ziyaretine de değinen Kışanak, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile kurulan ilişkiyi önemsediklerini söyledi. Kışanak, "Eğer Başbakan, Türkiye‘deki Kürt sorununu çözmek için Bağdat‘ta ve Erbil‘e gidiyorsa, boşuna yoruluyor. Türkiye‘deki Kürt sorununu ancak Ankara‘da, Diyarbakır‘da, Hakkari‘de, Van‘da çözebilir" dedi.

Türkiye‘deki Kürt sorunun ancak demokratik çözüm çadırında şekillenen taleplerin yerine getirilmesiyle çözülebileceğini savunan Kışanak, şunları kaydetti:

"Çözümün adresi ne Bağdat‘tır, ne de Erbil‘dir. Onlar kendi çözüm süreçlerini yaşıyorlar. Türkiye‘de kendi çözüm sürecini yaşamak, kendisinin demokratik bir sistem içerisinde tüm yurttaşlarına özgürce bir yaşam imkanı sağlamak zorundadır. Biz Sayın Başbakan‘a buradan sesleniyoruz. Erbil‘e gitmeniz önemli ama Amed meydanında toplanan 1 milyon Amedlinin sesini dinlemek de en az onun kadar, hatta daha fazla önemli. Bu gezinin zamanlaması da manidar. Seçime 1.5-2 ay kalmışken böyle bir gezi yapılması sanırım

Diyarbakır‘da, Şırnak‘ta, Hakkari‘de bulamadığı desteği Erbil‘de arama çabasıdır. Ama sanırım Sayın Başbakan şunu biliyor; Erbil‘deki Kürtler, Diyarbakır‘da oy kullanamıyor. Eğer Kürtlerden oy isteyecekse, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan Kürtlerin taleplerini dikkate almak ve çözümün yolunu aramak zorundadır. Ben inanıyorum ki, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimindeki Kürt siyasal yapılanmaları da, Sayın Başbakan‘a aynı tavsiyelerde bulunacaktır. ‘Eğer Kürtlerden oy istiyorsan git Diyarbakır‘daki, Van‘daki

Kürtleri dinle, bizim yapacağımız fazlaca bir şey yoktur. Buraya geldiğiniz için teşekkürler ama bizden oy istemeyin‘ diyeceğini umut ediyorum, tahmin ediyorum."

BAKANLAR KURULU‘NA KHK YETKİSİ

Kışanak, Bakanlar Kurulu‘na Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisi verilmesi talebiyle ilgili de tepkisini dile getirerek, bunun olağanüstü rejimlerde olduğunu, demokratik sistemlerde bu uygulamaya yer olmadığını söyledi. Kışanak, "Bu açıkça demokrasi gaspıdır, otoriter rejim özlemidir. Bunu kınıyoruz" dedi.

Kışanak, AK Parti‘nin bu yetkiyi bürokrasideki atamalar ve terfiler için istediğini, bunun seçimlerde bürokrasiden destek almak için koz olarak kullanılmak istediğini savundu.

"SAYIN BAŞBAKAN ŞAKA MISIN?"

Başbakan Erdoğan‘ın, nükleer santral kurulması riskiyle ilgili olarak ‘evlerdeki tüpgaz riski‘ örneği vermesini eleştiren Kışanak, "Sayın Başbakan şaka mısın? Anlamaya çalışıyoruz. Tüpgaz patlamasıyla, trafik kazasıyla, bunların yarattığı riskle, nükleer santrallerin yarattığı riski aynı kefeye koyabilecek kadar mantıktan mı yoksunsun, bunu anlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Karikatürist ve nükleer karşıtı kampanya yürütenlere bir fikir vermek istediğini de ifade eden Kışanak, "Bence AK Parti‘nin ampulünün altına ‘Dikkat tehlike‘ işaretini koymak ve yazmak gerekiyor. AK Parti‘nin ampulü ‘Dikkat ölüm tehlikesi‘ anlamına geliyor" dedi.

Kaynak: İHA