Celal Doğan, Gündemdeki Konuları Değerlendirdi
Eski Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, CHP‘ye üyelik başvurusu ve gündemdeki konuları değerlendirdi.
Celal Doğan, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti‘ni (GGC) ziyaret ederek GGC Başkanı Abdullah Sabri Kocaman ve basın mensuplarıyla bir araya geldi. Doğan, burada düzenlediği basın toplantısında CHP‘ye yaptığı üyelik başvurusu ve gündemdeki konularla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. 1944 doğumlu olduğunu ve 33 yaşında milletvekili seçildiğini belirten Celal Doğan, "Partiye girişim o gün de problem olmuştu, bugün de problem oluyor" dedi.
Siyasete kimsenin sırtında, biat ederek gelmediğine dikkat çeken Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde bir çok projeye imza attığını dile getirdi. Geçen süre içerisinde hiç kimsenin o dönemde yaptıkları hizmetleri inkar etmediğini kaydeden Doğan, "Hizmetler ortada. 232 proje gerçekleştirdik. Şehri en iyi şekilde temsil ettiğime inanıyorum. Yurt içinde olsun yurt dışında olsun Gaziantep‘i en iyi şekilde temsil ettim. Benim dönemimde Gaziantep hep gündemde oldu. Şimdi hakkımızda şaibe, laflar çıkaran insanlar var. Bunları onun için söylüyorum" diye konuştu.
Türkiye‘nin önünde çok ciddi sorunları bulunduğunu ifade eden Doğan, şunları söyledi:
"Türkiye‘nin önünde çok ciddi bir Kürt sorunu var, alevilik sorunu var, daha doğrusu Türkiye‘de bir demokratikleşme sorunu var. Türkiye bu demokratikleşme sorununu aşmadan, bugün Ortadoğu ülkelerinin başına gelen bir takım meseleler, Türkiye‘nin önünde bir handikap gibi durmaktadır. Türkiye bu konuda bir tuzağa doğru çekilebilecek noktaya doğru taşınmaktadır. Türkiye bu sorunu çözmeden de dış müdahalelere açık kapı bırakacak bir ülke halinde olmamalıdır. Bugün komşumuz Suriye‘nin başına gelecekler Libya‘nın başına gelenlerden farklı olmayacaktır. Bu olayların Ortadoğu‘ya yayılmayacağının garantisi yoktur. Bunları yıllarca anlatmaya çalıştım."
Doğan, CHP‘nin devleti kuran bir parti olduğunu dile getirerek, "CHP‘nin oy oranı olarak bu rakamlarda olması zul olarak kabul edilmeli. Maalesef anlayış beraberliği söz konusu olmadığı için çatışma söz konusu olduğu için o dönemde istifa ettim. Partide kalarak başka bir arayışa girmeyi ahlaksız saydım. Bir takım insanlar bunları partiden ayrılmadan söylüyorlardı. Fakat bir kaset olayı, namert bir olay ortaya çıkar çıkmaz, hapishanenin kapısı boşalır gibi yüzde 99 Baykalcı olanların hepsi bir başka yerde kümelendi. Ben siyaseti böyle yapmadım. Ben siyaseti yüzüne, açık ve net söyleyerek yaparım. Türkiye‘de merkez siyaset oluşmadan, radikal siyasetlerin oluşması halinde Türkiye‘de demokrasi yaşanmaz" şeklinde konuştu.
CHP‘YE ÜYELİK SÜRECİ
Kemal Kılıçdaroğlu‘nun genel başkanlığa seçilmesinin ardından partiye dönüşler için çağrıda bulunduğunu hatırlatan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben de eski bakanlardan Mehmet Moğultay ile 9 yıldan bu yana ilk defa gittim. O zaman ameliyat olan Kemal Kılıçdaroğılu‘na hem geçmiş olsun dedim ve hem de Türkiye hakkındaki düşüncelerimi aktardım. Sonra da kimliğimi bırakarak müracaatımı yaptım. Müracaatım 4 aydır bekliyor. Niye yaptınız diye sorabilirsiniz. Türkiye‘nin gittiğim her yerinde gerek CHP‘liler gerekse halk, partiye gelmem konusunda talepte bulundu. Benim tabana borcum var, Gaziantep halkına minnetim var. Siyaset yapmamı isteyen insanların arzularını kıramazdım. Başvurumda, Kılıçdaroğlu‘na, ‘Siz isteseniz de beni mebus yapamazsınız‘ dedim, ‘Ben istersem olurum‘ dedim. Ben Ecevit‘te, Ali Topuz‘a rağmen mebus olmuş adamım. Ama bir şartla; partide hukuk ve parti içi demokrasi egemen olursa. Eşit rekabet koşulları varsa, halk istediği zaman ben mebus olurum. Bir partide insanlar elini avucunu ovuşturuyorsa, biat ederek siyaset yapıyorlarsa ben orda olmam. Müracaatım 4 aydan beri değerlendiriliyor."
Celal Doğan, CHP‘ye üyeliğinin kabul edilmeyişi konusunda çeşitli spekülasyonlar yapıldığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Bunlardan birincisi, birinci sırayı istemle ilgili olanı. Hayatımda kimseyle pazarlık etmedim. İkincisi, açılan davalar dendi. İddia ediyorum, CHP‘ye Mustafa Kemal‘den başka benim kadar mal varlığı bağışlayan başka kimse yoktur. Mevcut milletvekillerinin etkisi var deniyor, asla doğru değil. Bu, milletvekillerinin siyasetini beğeniyorum anlamına gelmemeli. Eğer müracaatım geçen hafta kabul edilseydi yarışma hakkım olacaktı. Yarışma hakkı elinden almış bir siyasetçi olarak konuşuyorum. Ben bütün Gaziantep kamuoyuna da şunu soruyorum; tek başına kendi oyum ve yaptıklarım CHP‘ye katkı mı sağlardı, zarar mı verirdi? Katkıyı ve zararı mütalaa edecek insanların vereceği hesap sonucunda kimin karlı kimin zararlı çıkacağını kamuoyu taktir etsin, parti taktir etsin. Yanlış bir sonuçta, taban, bana gönül bağlayan insanlar hesap sormasın diye vicdani görevimi yaparak başvurumu yaptım ve benim üzerimde vebal kalmamıştır. Bana siyasi vebal yüklenmesin diye başvurumu yapmış bulunuyorum. Geldiğim noktada, hiç kimseyi itham etmeleri kimsenin hakkı değildir."
CHP‘de bundan sonra yaşanacak süreç hakkında da görüşlerini belirten Celal Doğan, şunları kaydetti:
"Süreç şu olacaktır; CHP‘de 40 aday var, herkese eşit mesafedeyim. Bu arkadaşların hepsi bir birinden kıymetledir. Parti üyesi değilim, bu nedenle kimsenin bir şeyler beklemesi de söz konusu değildir. Ama asla Gaziantep siyaseti dışında kalamam. Bugün de, yarın da, öbür gün de içinde olacağım. Ben bu şehre aşığım, bu şehri seviyorum. Bu şehir bana hiç kimseye nasip olmayacak sıfatlar verdi. Türkiye‘nin hangi iline giderseniz gidin, Gaziantep denildiğinde Celal Doğan ile eşdeğer bir şehir var. Celal Doğan ismi, Gaziantep ile eşdeğer bir sıfat haline getirildi. Bir adamın şehri ile anılması kadar, ondan daha büyük bir mertebe ve rütbe asla söz konusu değildir. Şehri her safhada değerlendirmeye çalışacağım."
Doğan, Gaziantep‘te dışarıdan aday gösterilmesini de eleştirerek, "Dışarıda Gaziantep‘e empozeleri çabuk kabul eden bir halimiz var. Bu nedenle biraz Gazianteplinin yerlisinin ve önde gelenlerinin başını kaldırması lazım. Gaziantep‘ten çok ciddi ailelerin çocukları var. Mastırlı, iki lisan bilen çocuklar var. Bunların hiç birisini siyasete sokmuyorlar. Genellikle hep şunu yapıyorlar; orta sıklet bir kaç pehlivan bulup çayıra salıyorlar. Onların arkasında kendi hayatlarını devam ettiren bir yapıları var. Acaba bu çayırda bu sefer kimleri sürecekler, merak ediyorum. Kimin arkasında olacaklar. Zaman zaman da yeni ışık veren siyasi partilerin arkasında da göz kırptıklarını görüyorum" ifadelerini kullandı.
MHP VE DEVLET BAHÇELİ‘YE TEŞEKKÜR
MHP ve AK Parti hakkındaki görüşlerini de dile getiren Doğan, "Spekülasyon yapılmasın ama MHP‘nin yapılanması dikkatimi çekmektedir. AK Parti‘nin listesi konusunda bir şey söylemem söz konusu değil çünkü tek şef tek liderdir. Tek seçicinin elinde bir siyasi partidir. Askeri vesayetten kurtulup, siyasi vesayete girerken parti içi demokrasinin zerresinin bile olmadığı bir yapılanmada, belirleyici bir insanın vereceği kadroyla muhatap olunacaktır. Önümüzdeki dönemde Gaziantep‘i temsil edecek arkadaşların Gaziantep‘in öz evlatlarının olması konusunda gayret gösterilmeli. Biraz para kazanmaya mola versinler. Hep para hep para meselesi Gaziantep‘i bir başka yere taşımıyor. Bugün Gaziantep, eğitimde bir tek Şırnak‘tan önde bir il. Ellerini taşın altına koymaları gerekirken, çayıra pehlivan sürme anlayışından Gaziantepli vazgeçmelidir. Gazianteplinin kendi meselesine sahip çıkmasının günü gelmiş ve geçiyor" diye konuştu.
MHP‘nin ve Genel Başkan Devlet Bahçeli‘nin Türkiye‘de sokak olayları olmamasında büyük katkısı olduğuna dikkat çeken Doğan, "Bugün Türkiye‘de kitleler arasında şiddet halka inmemişse, demokratik rejimin sivil olarak dağılımında Devlet Bahçeli‘nin çok büyük katkısı vardır. 400‘e yakın ülkü ocağını kapatmak babayiğitliği, demokrasimiz açısından bir şükran borcudur. Ne MHP‘liyim, ne MHP‘li olacağım, ne MHP‘li gibi bakıyorum ama bu bir tespittir. Bir siyasetçi olarak hakkını teslim etmek gerek. Bugün Türkiye‘de, Türklerle Kürtlerin kardeşliği omuz omuza sürüyorsa, sokağın sesinin az olmasındandır. MHP‘nin ülkü ocaklarını kapatması çok büyük bir katkıdır. Referandum sürecinde başka yerlere sığınan ülkücüler olduğunu biliyoruz. Başbakanın gözyaşlarına çanak tutanların içinde bunların olduğunu da biliyoruz. Ama Devlet Bahçeli‘nin hakkını teslim için söylüyorum. Mesele şudur, Türkiye‘deki sokak olaylarının olmamasında büyük katkısı olmuştur. Sivil rejimin yaşanmasında katkısı olmuştur" şeklinde konuştu.
Doğan, CHP‘ye üyeliği kabul olmaması halinde bağımsız aday olmayacağını ve CHP ile gönül bağı bulunduğunu ifade ederek, "Hesabı ben yapmıyorum, çünkü sorumlu ben değilim. Ama bunun hesabını kim verecek onu bilmiyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Abdullah Sabri Kocaman da, "Celal Doğan, Gaziantep siyasetinde önemli bir yeri olan eski milletvekilimiz ve eski başkanımız. Ziyaretinden mutluluk duyuyoruz. Seçim olsa da olmasa da bizleri unutmaması önemli bir vefa göstergesidir. Teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Yakın zamanda bir de ameliyat geçirdi, tekrar geçmiş olsun diliyorum" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Siyasete kimsenin sırtında, biat ederek gelmediğine dikkat çeken Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde bir çok projeye imza attığını dile getirdi. Geçen süre içerisinde hiç kimsenin o dönemde yaptıkları hizmetleri inkar etmediğini kaydeden Doğan, "Hizmetler ortada. 232 proje gerçekleştirdik. Şehri en iyi şekilde temsil ettiğime inanıyorum. Yurt içinde olsun yurt dışında olsun Gaziantep‘i en iyi şekilde temsil ettim. Benim dönemimde Gaziantep hep gündemde oldu. Şimdi hakkımızda şaibe, laflar çıkaran insanlar var. Bunları onun için söylüyorum" diye konuştu.
Türkiye‘nin önünde çok ciddi sorunları bulunduğunu ifade eden Doğan, şunları söyledi:
"Türkiye‘nin önünde çok ciddi bir Kürt sorunu var, alevilik sorunu var, daha doğrusu Türkiye‘de bir demokratikleşme sorunu var. Türkiye bu demokratikleşme sorununu aşmadan, bugün Ortadoğu ülkelerinin başına gelen bir takım meseleler, Türkiye‘nin önünde bir handikap gibi durmaktadır. Türkiye bu konuda bir tuzağa doğru çekilebilecek noktaya doğru taşınmaktadır. Türkiye bu sorunu çözmeden de dış müdahalelere açık kapı bırakacak bir ülke halinde olmamalıdır. Bugün komşumuz Suriye‘nin başına gelecekler Libya‘nın başına gelenlerden farklı olmayacaktır. Bu olayların Ortadoğu‘ya yayılmayacağının garantisi yoktur. Bunları yıllarca anlatmaya çalıştım."
Doğan, CHP‘nin devleti kuran bir parti olduğunu dile getirerek, "CHP‘nin oy oranı olarak bu rakamlarda olması zul olarak kabul edilmeli. Maalesef anlayış beraberliği söz konusu olmadığı için çatışma söz konusu olduğu için o dönemde istifa ettim. Partide kalarak başka bir arayışa girmeyi ahlaksız saydım. Bir takım insanlar bunları partiden ayrılmadan söylüyorlardı. Fakat bir kaset olayı, namert bir olay ortaya çıkar çıkmaz, hapishanenin kapısı boşalır gibi yüzde 99 Baykalcı olanların hepsi bir başka yerde kümelendi. Ben siyaseti böyle yapmadım. Ben siyaseti yüzüne, açık ve net söyleyerek yaparım. Türkiye‘de merkez siyaset oluşmadan, radikal siyasetlerin oluşması halinde Türkiye‘de demokrasi yaşanmaz" şeklinde konuştu.
CHP‘YE ÜYELİK SÜRECİ
Kemal Kılıçdaroğlu‘nun genel başkanlığa seçilmesinin ardından partiye dönüşler için çağrıda bulunduğunu hatırlatan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben de eski bakanlardan Mehmet Moğultay ile 9 yıldan bu yana ilk defa gittim. O zaman ameliyat olan Kemal Kılıçdaroğılu‘na hem geçmiş olsun dedim ve hem de Türkiye hakkındaki düşüncelerimi aktardım. Sonra da kimliğimi bırakarak müracaatımı yaptım. Müracaatım 4 aydır bekliyor. Niye yaptınız diye sorabilirsiniz. Türkiye‘nin gittiğim her yerinde gerek CHP‘liler gerekse halk, partiye gelmem konusunda talepte bulundu. Benim tabana borcum var, Gaziantep halkına minnetim var. Siyaset yapmamı isteyen insanların arzularını kıramazdım. Başvurumda, Kılıçdaroğlu‘na, ‘Siz isteseniz de beni mebus yapamazsınız‘ dedim, ‘Ben istersem olurum‘ dedim. Ben Ecevit‘te, Ali Topuz‘a rağmen mebus olmuş adamım. Ama bir şartla; partide hukuk ve parti içi demokrasi egemen olursa. Eşit rekabet koşulları varsa, halk istediği zaman ben mebus olurum. Bir partide insanlar elini avucunu ovuşturuyorsa, biat ederek siyaset yapıyorlarsa ben orda olmam. Müracaatım 4 aydan beri değerlendiriliyor."
Celal Doğan, CHP‘ye üyeliğinin kabul edilmeyişi konusunda çeşitli spekülasyonlar yapıldığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Bunlardan birincisi, birinci sırayı istemle ilgili olanı. Hayatımda kimseyle pazarlık etmedim. İkincisi, açılan davalar dendi. İddia ediyorum, CHP‘ye Mustafa Kemal‘den başka benim kadar mal varlığı bağışlayan başka kimse yoktur. Mevcut milletvekillerinin etkisi var deniyor, asla doğru değil. Bu, milletvekillerinin siyasetini beğeniyorum anlamına gelmemeli. Eğer müracaatım geçen hafta kabul edilseydi yarışma hakkım olacaktı. Yarışma hakkı elinden almış bir siyasetçi olarak konuşuyorum. Ben bütün Gaziantep kamuoyuna da şunu soruyorum; tek başına kendi oyum ve yaptıklarım CHP‘ye katkı mı sağlardı, zarar mı verirdi? Katkıyı ve zararı mütalaa edecek insanların vereceği hesap sonucunda kimin karlı kimin zararlı çıkacağını kamuoyu taktir etsin, parti taktir etsin. Yanlış bir sonuçta, taban, bana gönül bağlayan insanlar hesap sormasın diye vicdani görevimi yaparak başvurumu yaptım ve benim üzerimde vebal kalmamıştır. Bana siyasi vebal yüklenmesin diye başvurumu yapmış bulunuyorum. Geldiğim noktada, hiç kimseyi itham etmeleri kimsenin hakkı değildir."
CHP‘de bundan sonra yaşanacak süreç hakkında da görüşlerini belirten Celal Doğan, şunları kaydetti:
"Süreç şu olacaktır; CHP‘de 40 aday var, herkese eşit mesafedeyim. Bu arkadaşların hepsi bir birinden kıymetledir. Parti üyesi değilim, bu nedenle kimsenin bir şeyler beklemesi de söz konusu değildir. Ama asla Gaziantep siyaseti dışında kalamam. Bugün de, yarın da, öbür gün de içinde olacağım. Ben bu şehre aşığım, bu şehri seviyorum. Bu şehir bana hiç kimseye nasip olmayacak sıfatlar verdi. Türkiye‘nin hangi iline giderseniz gidin, Gaziantep denildiğinde Celal Doğan ile eşdeğer bir şehir var. Celal Doğan ismi, Gaziantep ile eşdeğer bir sıfat haline getirildi. Bir adamın şehri ile anılması kadar, ondan daha büyük bir mertebe ve rütbe asla söz konusu değildir. Şehri her safhada değerlendirmeye çalışacağım."
Doğan, Gaziantep‘te dışarıdan aday gösterilmesini de eleştirerek, "Dışarıda Gaziantep‘e empozeleri çabuk kabul eden bir halimiz var. Bu nedenle biraz Gazianteplinin yerlisinin ve önde gelenlerinin başını kaldırması lazım. Gaziantep‘ten çok ciddi ailelerin çocukları var. Mastırlı, iki lisan bilen çocuklar var. Bunların hiç birisini siyasete sokmuyorlar. Genellikle hep şunu yapıyorlar; orta sıklet bir kaç pehlivan bulup çayıra salıyorlar. Onların arkasında kendi hayatlarını devam ettiren bir yapıları var. Acaba bu çayırda bu sefer kimleri sürecekler, merak ediyorum. Kimin arkasında olacaklar. Zaman zaman da yeni ışık veren siyasi partilerin arkasında da göz kırptıklarını görüyorum" ifadelerini kullandı.
MHP VE DEVLET BAHÇELİ‘YE TEŞEKKÜR
MHP ve AK Parti hakkındaki görüşlerini de dile getiren Doğan, "Spekülasyon yapılmasın ama MHP‘nin yapılanması dikkatimi çekmektedir. AK Parti‘nin listesi konusunda bir şey söylemem söz konusu değil çünkü tek şef tek liderdir. Tek seçicinin elinde bir siyasi partidir. Askeri vesayetten kurtulup, siyasi vesayete girerken parti içi demokrasinin zerresinin bile olmadığı bir yapılanmada, belirleyici bir insanın vereceği kadroyla muhatap olunacaktır. Önümüzdeki dönemde Gaziantep‘i temsil edecek arkadaşların Gaziantep‘in öz evlatlarının olması konusunda gayret gösterilmeli. Biraz para kazanmaya mola versinler. Hep para hep para meselesi Gaziantep‘i bir başka yere taşımıyor. Bugün Gaziantep, eğitimde bir tek Şırnak‘tan önde bir il. Ellerini taşın altına koymaları gerekirken, çayıra pehlivan sürme anlayışından Gaziantepli vazgeçmelidir. Gazianteplinin kendi meselesine sahip çıkmasının günü gelmiş ve geçiyor" diye konuştu.
MHP‘nin ve Genel Başkan Devlet Bahçeli‘nin Türkiye‘de sokak olayları olmamasında büyük katkısı olduğuna dikkat çeken Doğan, "Bugün Türkiye‘de kitleler arasında şiddet halka inmemişse, demokratik rejimin sivil olarak dağılımında Devlet Bahçeli‘nin çok büyük katkısı vardır. 400‘e yakın ülkü ocağını kapatmak babayiğitliği, demokrasimiz açısından bir şükran borcudur. Ne MHP‘liyim, ne MHP‘li olacağım, ne MHP‘li gibi bakıyorum ama bu bir tespittir. Bir siyasetçi olarak hakkını teslim etmek gerek. Bugün Türkiye‘de, Türklerle Kürtlerin kardeşliği omuz omuza sürüyorsa, sokağın sesinin az olmasındandır. MHP‘nin ülkü ocaklarını kapatması çok büyük bir katkıdır. Referandum sürecinde başka yerlere sığınan ülkücüler olduğunu biliyoruz. Başbakanın gözyaşlarına çanak tutanların içinde bunların olduğunu da biliyoruz. Ama Devlet Bahçeli‘nin hakkını teslim için söylüyorum. Mesele şudur, Türkiye‘deki sokak olaylarının olmamasında büyük katkısı olmuştur. Sivil rejimin yaşanmasında katkısı olmuştur" şeklinde konuştu.
Doğan, CHP‘ye üyeliği kabul olmaması halinde bağımsız aday olmayacağını ve CHP ile gönül bağı bulunduğunu ifade ederek, "Hesabı ben yapmıyorum, çünkü sorumlu ben değilim. Ama bunun hesabını kim verecek onu bilmiyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Abdullah Sabri Kocaman da, "Celal Doğan, Gaziantep siyasetinde önemli bir yeri olan eski milletvekilimiz ve eski başkanımız. Ziyaretinden mutluluk duyuyoruz. Seçim olsa da olmasa da bizleri unutmaması önemli bir vefa göstergesidir. Teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Yakın zamanda bir de ameliyat geçirdi, tekrar geçmiş olsun diliyorum" diye konuştu.