Ozan Ceyhun’Dan Başbakan Erdoğan’A Vatandaşlık Teşekkkürü

Avrupa Parlamentosu (AP) Eski Milletvekili Ozan Ceyhun, çifte vatandaşlık hakkını almada kendisine destek olan Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a teşekkür etti.

Ceyhun, yaptığı açıklamada, babası Demirtaş Ceyhun‘un, sağlığında en çok kendisinin günün birinde tekrardan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasını ve Türkiye‘de yaşamasını istediğini ifade ederek, "Kaderin cilvesi olsa gerek. Onun en yakın arkadaşı olduklarını iddia edenler ben 12 Eylül Faşizmi‘nin sahte iddiaları nedeniyle Türkiye‘ye gelemezken ve babam onlardan yardım istediğinde hep sırtlarını çevirdiler. Ben sosyal demokrat geçinen ve babamın telefonlarına çıkmayan çok sosyal demokrat geçinen bakan tanımak zorunda kaldım” dedi.

20 yıl boyunca ülkesinden uzak yaşamak zorunda bırakıldığını anlatan Ceyhun, "Suçsuz olduğum tam yirmi yıl sonra kanıtlandı ve beraat ettim. Avrupa Parlamentosu milletvekili olduğum 1998 yılından 2004 yılına kadar olan sürenin en az iki yılı hala bana çektirmek için uğraştı bugün hak ettikleri için Silivri‘de olan bazı malum şahıslar. Biz 1960‘lı kuşaklar solcu ya da sağcı fark etmez 12 Eylül Faşizmi‘nin ne anlama geldiğini iyi öğrendik. Bu nedenle de 12 Eylül Referandumu‘nda tavrımız netti. 12 Eylül Referandumu sadece bir ilk adımdı. Son yıllarda her geçen gün daha fazla demokratikleşmekte olan Türkiye‘nin daha iyi bir Anayasa‘ya ve daha da iyi çağdaş yasalara ve bu yasalara uygun yöneticilere ihtiyacı var" dedi.

2001 yılında günün birinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabileceğini ve bunun kendisini bugün olduğu gibi ne kadar mutlu edeceğini düşünemediğini söyleyen Ceyhun, "Jitemcilerin, Susurlukçuların" egemen olduğu bir ülkede yaşama olanağım olacağını düşünmek bile bir lükstü. Bugün ise çifte vatandaşlık hakkına sahip olduğum ve Almanya vatandaşlığımın yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğum için çok sevinçliyim. Yarın bu iki vatandaşlığıma bir de KKTC vatandaşlığı eklenirse o da benim için bir gurur kaynağı olacak. Ülkem Türkiye için yapmam gerekenler ve yapabileceklerim olduğunu biliyorum. Hazırım" dedi.

2010 yılının Temmuz ayında Almanya‘nın kendisine çifte vatandaşlık izni vermesinin ardından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için başvurduğunda bu işlemin ne kadar süreceğini bilmediğini söyleyen Ceyhun şöyle devam etti:

"17 Ocak 2011 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla doğduğum ve sevdiğim ülkemin tekrardan vatandaşı olabilmek çok güzel bir duygu. Bu nedenle en başta beni bu adıma teşvik eden değerli dostum arkadaşım Başmüzakereci ve Devlet Bakanı Egemen Bağış‘a yürekten teşekkür ediyorum. Sanırım o bana "Hadi Ozan" demeseydi bu adımı atmam çok daha uzun sürerdi. Elbette Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın şahsında Başbakanlıkta aralarında Efkan Bey gibi değerli bir müsteşarın da olduğu tüm çalışanlara da teşekkür etmem gerekiyor. Vatandaşlık işlemlerim boyunca Adana Vali Yardımcısı Fikret Deniz‘in desteği de benim için çok değerliydi. Türkiye‘de avukatım Haluk Avcı ile işbirliği halinde Almanya‘daki avukatım Hessen eski Eyalet Milletvekili ve SPD Meclis Grubu eski Başkanı Jürgen Walter, Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Yaşar Bilgin, raporları ile bana destek veren Almanya‘nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ve Almanya‘nın Lefkoşa Büyükelçisi Dr. Gottfried Zeitz ve de değerli dostum TC Frankfurt Başkonsolosu İlhan Saygılı‘ya da tüm yardımları için teşekkür ediyorum. Çifte vatandaşlığımın mümkün kılınmasını sağlayan o dönemde Hessen İç İşleri Bakanı olan ve günümüzün Hessen Başbakanı Volker Bouffier‘e de dev bir teşekkür borcum var” dedi.

Almanya‘da üyesi olduğu SPD‘nin CHP ile kardeş parti olduğunu ancak AK Parti ile de çok sıkı bir işbirliği bulunduğunu bildiren Ceyhun, “Bu teşekkürüm seçim zamanında hiç bir siyasi dedikoduya malzeme yapılmamalı. Benim teşekkürüm ülkesini çok seven ve hiç bir şekilde planlamadığı halde 20 yaşında terk etmek zorunda bırakılan on binlerce insandan biri olan benim şahsi öykümle ilgili. Bu teşekkürün hiç bir beklentisi yok. Elbette Türkiye‘de aktif politikaya atılacağım. Ancak her şeyin zamanı var. İstersem Almanya‘da yeniden Avrupa Parlamentosu‘na aday olurum ya da Türkiye‘de Yerel Seçimlerde görev alabilirim. İki ülkede de aktif yaşayan bir vatandaş olarak bu konuda örnek adımlar atma sorumluluğunun bilincindeyim” diye konuştu.

Kaynak: İHA