Üniversitede Ormancılık Su Ve Meteoroloji Günü Konferansı
Bartın Üniversitesi tarafından Dünya Ormancılık Günü, Dünya Su Günü ve Dünya Meteoroloji Günü sebebiyle bir program düzenlendi.
Bartın Üniversitesi Rektör Yardımcısı Azize Toper Kaygın yaptığı konuşmada, ormanların hayatımızdaki yerini anlatmaya çalıştı. Bu hafta içerisinde ‘Dünya Ormancılık Günü‘ yanında halkımızın nevruz bayramını, küresel olarak geleceğin en büyük ortak sorunları arasında yer alan suyun önemini vurgulayan Kaygın, Dünya Su Günü ile iklim değişikliği, aşırı ve az yağışlar, sel, ozon tabakasının incelmesi, ekstrem sıcaklıklar, çölleşme gibi olaylara dikkat çekti. Dünya Meteoroloji Günü‘nün kutlandığını anlatan
Kaygın, şöyle konuştu: "Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Aslında bu programı 21 Mart‘ta yapmayı planlamıştık. Ancak, Sayın Rektörümüzün yurt dışında olması sebebiyle bugüne erteledik. Fakat bugün Gebze‘de bir toplantıya katılması gerekiyordu. Programı daha fazla erteleme imkanımız yoktu. Kendisinin de onayı ile bugün birlikteyiz. Eminim Sayın Rektörümüz bugün böylesine güzide bir topluluğun muhteşem katılımını duyduğunda o da çok mutlu olacaktır. Konuşma yapması için davet ettiğimiz Sayın ORKÖY
Genel Müdürü Prof.Dr. Mustafa Kemal Yalınkılıç‘a bizleri kırmayıp geldikleri için huzurlarınızda teşekkür ediyorum. KTÜ Orman Fakültesinde öğrenciyken kendisi bizim hocamızdı. Aradan geçen uzun zamandan sonra kendisini üniversitemizde ağırlıyor olmanın mutluluğu ve gururu içindeyim. Değerli konuklar. İdari görevimin yanı sıra bir Orman Mühendisi olmam sebebiyle ve izninizle konuşmamda ormanlara yer vermek istiyorum. Ormanlar varlıklarıyla içlerinde barındırdıkları sayısız canlılara ve insanoğluna sürekli
fayda sunmaktadırlar. Oksijen kaynağı olmaları, odun üretimi yanında pek çok yan ürünün elde edilmesi, insanlar için iş ve geçim kaynağı olmaları, erozyonu önlemeleri, mevcut su varlığını korumaları ve selleri önlemeleri gibi saymakla bitiremeyeceğimiz faydaları vardır."
Ormanların yaşamın devamlılığını sağlamaları nedeniyle, yalnızca bulundukları ülkelerde değil aynı zamanda dünyadaki tüm insanlar ve canlılar için vazgeçilmez değerler olduğunu anlatan Kaygın, "Çevresel kirliliğin, küresel ısınmanın, plansızca ağaç kesiminin, açmacılığın, kaçakçılığın, orman yangınlarının gittikçe arttığı günümüzde alanı daralan ormanların değeri ise bir o kadar artmaktadır" dedi.
Orman Köy İlişkileri Genel Müdürü Mustafa Kemal Yalınkılıç da, öğrencilik yıllarında Amerika‘ya karşı çıkanlara kızdığını, ancak şimdi kendisinin de Amerika‘ya kızdığını belirterek "Allah‘tan torpilli bir ülkedeyiz. Belki de farkında değiliz bunun. Çoğumuz düşünmüştür. Ülkemizde neden bu kadar istemez insanlar var? Neden insanlar bizlerle uğraşır? Ne yaptık ki biz başkalarına? Bu coğrafyanın şanssız bir coğrafya olduğunu düşünürdüm. Ama son depremde gördük ki, öyle değil" dedi. Herkesin kendine göre
zorluğu olduğunu anlatan Yalınkılıç, şöyle konuştu: "Eğer siz empati yaparak bazı politikalarınızda değişiklik yaparak, yaklaşımlarınızı gözden geçirerek çağa biraz ayak uydurarak, farklı, farklı teknikler yaparak yola çıkarsanız. Belki bugün dost gördüğünüzü farklı gözle göreceksiniz. Belki de düşman gördüğünüzü farklı gözle göreceksiniz. Öğrenciliğimizde Amerika‘ya karşı çıkana kızardım. Şimdi ben de karşı çıkıyorum. Belki Rusya‘ya karşı çıkanlar bugün Rusya ile oturup konuşuyorlar. Projeler üretiyorlar.
Artık zaman, iş değişti. Türkiye‘nin de dünyanın da gidişatı eskisi gibi değil, çok farklı. Bu çerçeveden olaylara bakmak lazım. Burada sunuşlar yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü‘nün, Orman Genel Müdürlüğü‘nün, Bakanlığımızın geldiği aşama gerçekten ülke açısından son derece güzel. Sayın Vali Yardımcımız Erdoğan Özdemir beyle konuştuk ve ‘lider ülkeyiz‘ dediğimiz zaman teknolojimizde o ülkelerde uluslararası rekabette ön plana çıkması lazım. İddiamız o zaman yerine oturur. Yoksa belli bir sistemi alıp
onları kurup geliştirip, ‘biz gideriz‘ demekle olunmuyor. Geldiğimiz noktayı küçümsemek açısından değil. Biraz böyle kral gerekirse ‘çıplak‘ dememiz gerekir. Demezsek yaptığımız her şeyi beğenirsek, övünürsek nereye geldiğimiz belli. Çalışmayı ihmal et ondan sonra gerçekleri görme. Bir de bakıyorsun ki, övünmek para etmiyor. Ne kadar işsizimiz var belli. Ne kadar gelirimiz var belli. O kadar da gücümüz var."
Kaynak: İHA
Kaygın, şöyle konuştu: "Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Aslında bu programı 21 Mart‘ta yapmayı planlamıştık. Ancak, Sayın Rektörümüzün yurt dışında olması sebebiyle bugüne erteledik. Fakat bugün Gebze‘de bir toplantıya katılması gerekiyordu. Programı daha fazla erteleme imkanımız yoktu. Kendisinin de onayı ile bugün birlikteyiz. Eminim Sayın Rektörümüz bugün böylesine güzide bir topluluğun muhteşem katılımını duyduğunda o da çok mutlu olacaktır. Konuşma yapması için davet ettiğimiz Sayın ORKÖY
Genel Müdürü Prof.Dr. Mustafa Kemal Yalınkılıç‘a bizleri kırmayıp geldikleri için huzurlarınızda teşekkür ediyorum. KTÜ Orman Fakültesinde öğrenciyken kendisi bizim hocamızdı. Aradan geçen uzun zamandan sonra kendisini üniversitemizde ağırlıyor olmanın mutluluğu ve gururu içindeyim. Değerli konuklar. İdari görevimin yanı sıra bir Orman Mühendisi olmam sebebiyle ve izninizle konuşmamda ormanlara yer vermek istiyorum. Ormanlar varlıklarıyla içlerinde barındırdıkları sayısız canlılara ve insanoğluna sürekli
fayda sunmaktadırlar. Oksijen kaynağı olmaları, odun üretimi yanında pek çok yan ürünün elde edilmesi, insanlar için iş ve geçim kaynağı olmaları, erozyonu önlemeleri, mevcut su varlığını korumaları ve selleri önlemeleri gibi saymakla bitiremeyeceğimiz faydaları vardır."
Ormanların yaşamın devamlılığını sağlamaları nedeniyle, yalnızca bulundukları ülkelerde değil aynı zamanda dünyadaki tüm insanlar ve canlılar için vazgeçilmez değerler olduğunu anlatan Kaygın, "Çevresel kirliliğin, küresel ısınmanın, plansızca ağaç kesiminin, açmacılığın, kaçakçılığın, orman yangınlarının gittikçe arttığı günümüzde alanı daralan ormanların değeri ise bir o kadar artmaktadır" dedi.
Orman Köy İlişkileri Genel Müdürü Mustafa Kemal Yalınkılıç da, öğrencilik yıllarında Amerika‘ya karşı çıkanlara kızdığını, ancak şimdi kendisinin de Amerika‘ya kızdığını belirterek "Allah‘tan torpilli bir ülkedeyiz. Belki de farkında değiliz bunun. Çoğumuz düşünmüştür. Ülkemizde neden bu kadar istemez insanlar var? Neden insanlar bizlerle uğraşır? Ne yaptık ki biz başkalarına? Bu coğrafyanın şanssız bir coğrafya olduğunu düşünürdüm. Ama son depremde gördük ki, öyle değil" dedi. Herkesin kendine göre
zorluğu olduğunu anlatan Yalınkılıç, şöyle konuştu: "Eğer siz empati yaparak bazı politikalarınızda değişiklik yaparak, yaklaşımlarınızı gözden geçirerek çağa biraz ayak uydurarak, farklı, farklı teknikler yaparak yola çıkarsanız. Belki bugün dost gördüğünüzü farklı gözle göreceksiniz. Belki de düşman gördüğünüzü farklı gözle göreceksiniz. Öğrenciliğimizde Amerika‘ya karşı çıkana kızardım. Şimdi ben de karşı çıkıyorum. Belki Rusya‘ya karşı çıkanlar bugün Rusya ile oturup konuşuyorlar. Projeler üretiyorlar.
Artık zaman, iş değişti. Türkiye‘nin de dünyanın da gidişatı eskisi gibi değil, çok farklı. Bu çerçeveden olaylara bakmak lazım. Burada sunuşlar yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü‘nün, Orman Genel Müdürlüğü‘nün, Bakanlığımızın geldiği aşama gerçekten ülke açısından son derece güzel. Sayın Vali Yardımcımız Erdoğan Özdemir beyle konuştuk ve ‘lider ülkeyiz‘ dediğimiz zaman teknolojimizde o ülkelerde uluslararası rekabette ön plana çıkması lazım. İddiamız o zaman yerine oturur. Yoksa belli bir sistemi alıp
onları kurup geliştirip, ‘biz gideriz‘ demekle olunmuyor. Geldiğimiz noktayı küçümsemek açısından değil. Biraz böyle kral gerekirse ‘çıplak‘ dememiz gerekir. Demezsek yaptığımız her şeyi beğenirsek, övünürsek nereye geldiğimiz belli. Çalışmayı ihmal et ondan sonra gerçekleri görme. Bir de bakıyorsun ki, övünmek para etmiyor. Ne kadar işsizimiz var belli. Ne kadar gelirimiz var belli. O kadar da gücümüz var."