Ortadoğu Ve Arap Coğrafyasında Güncel Dinamikler
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fulya Atacan, "Mısır‘daki halk ayaklanması herkesin tahmin ettiği ama ne zaman olacağını bilmediği bir isyandır" dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu ÇATI adlı topluluk tarafından İİBF Konferans Salonu‘nda "Ortadoğu ve Arap Coğrafyası‘nda Güncel Dinamikler" başlıklı bir konferans düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan öğretim görevlisi Koray Yılmaz, son dönemde Ortadoğu‘daki isyan hareketleriyle ilgili üniversite öğrencileriyle iletişime geçmenin önemini vurguladı.
Konferansta konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fulya Atacan, Ortadoğu‘daki toplumsal ve siyasal yapıları birbirinden çok farklı ülkeler için yapılan genellemelerin büyük yanılgı olduğunu belirtti. Ortadoğu‘da son dönemde meydana gelen hareketlenmelerin sebepleri üzerinde düşünüp konuşulmasının gerekli olduğunu vurgulayan Karacan, Mısır‘daki toplumsal hareketlenme üzerinde durdu. Mısır‘da 1960-70‘li yıllardaki sol hareketlerin 1980-90‘larda yerini İslami hareketlere bıraktığını
belirten Atacan, 20. yüzyıla damgasını vuran Arap milliyetçiliği ve İslamcılığın ise toplumu dönüştürdüğünü söyledi. Karacan, Mısır‘daki halk ayaklanmasının yalnızca bir isyan olduğunu, hala devrim niteliği göstermediğini ve Tahrir‘de bir bütün olabilen ama aslında birbirinden farklı grupların taleplerinin nasıl karşılanacağı gibi sorunların, nasıl çözüleceği konusunun büyük bir karmaşa içinde olduğunu, henüz geleceğe yönelik tahminlerde bulunmanın çok zor olduğunu söyledi. Hala asgari ücretin
belirlenemediğini, azami ücretin sınırlandırılmasının talep edildiği Mısır‘da gelir dağılımdaki dengesizliğin ve "Mısır‘da her vatandaş polisi tadacaktır" sözüyle özetlenen polis-devlet yapısının halkı ayaklandıran önemli sebepler olduğunu belirten Karacan, bozuk ekonomi ve siyasi şartlar altında Mısır halkının adalet istemesinden daha doğal bir şey olamayacağını söyledi.
Son dönemde Mısır‘da yapılan referandumla halk bütünlüğünün bozulduğunu belirten Prof. Dr. Atacan, "Askeri yönetim ‘Şu isyan bitsin de sonrasına bakarız‘ yaklaşımında. İsyanın ne Amerika‘yla ne de Büyük Orta Doğu Projesi‘yle ilgisi var. Mısır‘daki halk ayaklanması herkesin tahmin ettiği ama ne zaman olacağını bilmediği bir isyandır" dedi.
Öğretim üyelerinin ve çok sayıda öğrencinin katıldığı konferans, soru-cevap bölümüyle sona erdi.
Kaynak: İHA
Konferansta konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fulya Atacan, Ortadoğu‘daki toplumsal ve siyasal yapıları birbirinden çok farklı ülkeler için yapılan genellemelerin büyük yanılgı olduğunu belirtti. Ortadoğu‘da son dönemde meydana gelen hareketlenmelerin sebepleri üzerinde düşünüp konuşulmasının gerekli olduğunu vurgulayan Karacan, Mısır‘daki toplumsal hareketlenme üzerinde durdu. Mısır‘da 1960-70‘li yıllardaki sol hareketlerin 1980-90‘larda yerini İslami hareketlere bıraktığını
belirten Atacan, 20. yüzyıla damgasını vuran Arap milliyetçiliği ve İslamcılığın ise toplumu dönüştürdüğünü söyledi. Karacan, Mısır‘daki halk ayaklanmasının yalnızca bir isyan olduğunu, hala devrim niteliği göstermediğini ve Tahrir‘de bir bütün olabilen ama aslında birbirinden farklı grupların taleplerinin nasıl karşılanacağı gibi sorunların, nasıl çözüleceği konusunun büyük bir karmaşa içinde olduğunu, henüz geleceğe yönelik tahminlerde bulunmanın çok zor olduğunu söyledi. Hala asgari ücretin
belirlenemediğini, azami ücretin sınırlandırılmasının talep edildiği Mısır‘da gelir dağılımdaki dengesizliğin ve "Mısır‘da her vatandaş polisi tadacaktır" sözüyle özetlenen polis-devlet yapısının halkı ayaklandıran önemli sebepler olduğunu belirten Karacan, bozuk ekonomi ve siyasi şartlar altında Mısır halkının adalet istemesinden daha doğal bir şey olamayacağını söyledi.
Son dönemde Mısır‘da yapılan referandumla halk bütünlüğünün bozulduğunu belirten Prof. Dr. Atacan, "Askeri yönetim ‘Şu isyan bitsin de sonrasına bakarız‘ yaklaşımında. İsyanın ne Amerika‘yla ne de Büyük Orta Doğu Projesi‘yle ilgisi var. Mısır‘daki halk ayaklanması herkesin tahmin ettiği ama ne zaman olacağını bilmediği bir isyandır" dedi.
Öğretim üyelerinin ve çok sayıda öğrencinin katıldığı konferans, soru-cevap bölümüyle sona erdi.