Gündoğdu: "Biz Kck‘ya Da, Jitem‘e De, Etö‘ye De Karşıyız"

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "İmralı‘ya da, Silivri‘ye de selam gönderenlerden değiliz. Biz KCK‘ya da, JİTEM‘e de, ETÖ‘ye de karşıyız. Hepsine hukuk adına hadlerinin bildirilmesinden de keyif alırız" dedi.

Memur-Sen‘in Grup Marmara Sigortacılık, SBN Sigorta ve Şekerbank işbirliği ile yapılan Bireysel Grup Kaza Sigortası anlaşmasıyla ilgili ayrıntıların ve kazanımların anlatıldığı toplantı, Bolu Köroğlu Otel‘de yapıldı. Toplantıya, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Büro Memur-Sen Genel Teşkilat Sekreteri Murat Sipahi, Diyanet-Sen Genel Toplu Sözleşme ve Mevzuat Sekreteri Ali Bayır‘ın yanı sıra Memur-Sen Bolu İl Temsilciliği Yönetim Kurulu, bağlı sendikaların il ve şube yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Toplantıda konuşan Ahmet Gündoğdu, sendikacılığı sadece kamu çalışanlarının hakkını savunmak adına yapmadıklarını, ülke meselelerine karşı da duyarlı olduklarını söyledi. Memur-Sen‘in çerçevesini devletin çizdiği sendikacılığa da, çerçevesi devlete karşı çizilmiş sendikacılığa da karşı olduğunu belirten Gündoğdu, "İmralı‘ya da, Silivri‘ye de selam gönderenlerden değiliz. Biz KCK‘ya da, JİTEM‘e de, ETÖ‘ye de karşıyız. Hepsine hukuk adına hadlerinin bildirilmesinden de keyif alırız" diye konuştu.

Kamu çalışanları adına en önemli kazanım olan toplu sözleşme hakkının Memur-Sen‘in gayretleri ile elde edildiğini vurgulayan Gündoğdu, "Memur-Sen olarak bir çalıştay düzenlenmesini sağladık ve memur örgütleri içinde sadece biz bu çalıştaya katıldık. Sağımızdaki ve solumuzdaki konfederasyonlar, memurun iş güvenliğinin tartışılacağı beklentisiyle bu çalıştaya katılmadılar. Ancak, bu çalıştayda toplu sözleşmeye giden yolun ilk resmi adımları atıldı" dedi.

2010 yılı toplu görüşmelerinde masaya taşıdıkları ‘toplu sözleşme yapılması‘ önerilerine destek veren Sami Evren‘in bir daha ortada görülmediğini söyleyen Gündoğdu, Kamu-Sen‘in ise bunun baskı olacağı gerekçesiyle karşı çıktığını hatırlattı. Memur-Sen‘in üyelerinden aldığı aidatı yine üyeleri ve ülkesi için harcadığını ifade eden Gündoğdu, birilerinin ise millete rağmen bir mücadele yürüttüklerini belirtti. Referandum sonrası elde edilen toplu sözleşme hakkının verilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin

bir an önce yapılması çağrısını tekrarlayan Ahmet Gündoğdu, seçim sonrası yeni ve tam demokratik bir anayasa hazırlanması gerektiğini belirtti.

Referandum sürecinde Memur-Sen‘in önemli bir başarıya imza atmasının yanı sıra demokratikleşme yolunda önemli bir görev ifa ettiğini söyleyen Gündoğdu, "Biz, demokratikleşme süreciyle startı verilen, 12 Eylül referandumuyla gerçekleştirilen Anayasa değişikliyle ivme kazandırılan ‘demokratik, özgür ve sivil Türkiye‘ hedefine olabilecek en kısa sürede ulaşmayı öncelikle hedeflerimizden biri olarak görüyoruz. Konfederasyonumuzun ‘Toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet‘ sloganıyla yürüttüğü

kampanyayla büyük destek sağladığı 12 Eylül referandumuyla kabul edilen Anayasa değişikliyle milletimiz, bürokrasinin ele geçirdiği iradeyi büyük oranda geri almış, vesayete son verme iradesini ortaya koymuştur. Bu kapsamda iradenin tam anlamıyla yeniden milletin eline geçmesi ve vesayetin yeniden tezahür etmeyecek biçimde son bulması için gecikmeden, ertelemeden yeni Anayasa diyoruz. Bu açıdan 12 Haziran seçimleriyle yenilenecek olan 24. Dönem TBMM‘ne en önemli görevinin, ‘yeni Anayasa yapmak‘ olduğunu bir

kez daha hatırlatıyoruz. Bu anayasada kamu görevlileriyle ilgili olmazsa olmazlarımız; kamu görevlilerine yönelik siyaset ve grev yasaklarının sona erdirilmesidir" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA