Oyları düşük, cenazesine katılım büyük

Saadet Partisi'nin son yapılan yerel seçimlerde oy oranı düşük olmasına rağmen Necmettin Erbakan'ın cenaze törenine katılım neden büyüktü?

Oyları düşük, cenazesine katılım büyük
Beyaz tv ekranlarında yayınlanan 4 kadın 1 erkek programının dün akşam ki bölümünde, Sevilay Yükselir, Nuriye Atabey, Hilal Kaplan ve Serpil Yılmaz Prof. İskender Pala'yla birlikte merhum Necmettin Erbakan'ı değerlendirdi.

"Türkiye'de sizin bizim kuşak şu 4 ismi hiç durmadan duyarak büyüdü" diyen Pala, "Demirel, Erbakan, Ecevit, Türkeş. Dünyada da şu isimleri duyarak büyüdük. Denktaş, Mandela. Bizim Türkiye'de bir siyasetçiyi en azından Erbakan hoca gibi bir siyasetçiyi değerlendirmek için onun cenzasesindeki kalabalığı ve insanların onu kucaklayışını tam iyi değerlendirebilmek için diğerlerini de hesaba katmamız gerekmiyor mu? Türkeş'in cenazesini, Ecevit'in cenazesini, Allah gecinden versin Demirel'in cenazesini görmeden Erbakan'ın cenazesindeki kalabalık şuydu buydu demek, belkide halk söylemek istediğini tabutunun başında söylüyor, hakkını helal ederim derken söylüyor ve o zaman geldiğinde acaba Demirel'in cenazesinde bu kadar kalabalık olacak mı açık yüreklilikle ben bunu soruyorum. Ben bu kadar olmayacak diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Pala'nın 'Demirel'in cenazesinde bu kadar kalabalık olacak mı' sorusuna Serpil Yılmaz, "Ben olur diye düşünüyorum. Yani bu kalabalık sadece Erbakan'ı onaylayan bir kalabalık değildi. Bir vefa kalabalıydı aynı zamanda. Türk toplumu kendisine hizmet etmek için emek vermiş kişilere saygı duymayı biliyor. Ben o paralellikte olduğunu düşünüyorum. Yoksa yerel seçimlerde aldığı oy oranı Saadet Partisi'nin yüzde 5.2'ydi. Yani illa böyle destekledi onayladığı bir lider olduğu için oraya gitmiyor işte, halkın onaylamadığı oy oranıyla ortada" diye konuştu.

ERBAKAN KENDİ KELİMELERİYLE BİR SİYASET ÇİZGİSİ OLUŞTURDU

Hilal Kaplan ise konuşmasında, "Demirel'i, Türkeş'i, Ecevit'i saydık bu isimleerin arasında en özgün isim Erbakan. Çünkü diğer tüm isimler az çok CHP'nin paltosundan çıkmış bir siyaset çizgisinden ya da söyleminden ya da sistemle hep entegre olan çok fazla marjinal ya da ufku geniş şeyler söylemeyen isimlerken. Erbakan kendi kelimeleriyle bir siyaset çizgisi oluşturdu. Sistemle problemi olduğu yerde bunu da açıkça ifade etti. Diğer iki kelimede benim için Erbakan'ı ifade eden Özgüven ve coşku. Özellikle Demirel'den farkı nedir diye baktığımızda, Erbakan bizim halkımızın gözünde bir mağdur. Bunu aşağılamak için söylemiyorum ama 28 Şubat süreci hafızalarımızda bu kadar tazeyken, Demirel'in o süreçteki rolü ve Erbakan'ın o mağdur edilmişlik pozisyonu hafızalarımızda bu kadar tazeyeken, yani milletin oy potonsiyeliyle bağlantılı birşey değil cenazeye katılım. O duygudaşlıkla pararlel olan birşey diye düşünüyorum. Bun anlamda bir farkı olduğunu düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Bunun üzerine Yılmaz ve Pala "Demirel'de mağdur ama" diye çıkıştı.

Kaplan da, "Demirel'de mağdur ama özellikle mesela 80 sürecinde şapkasını bırakıp gitmiş. O mağduriyeti yaşamış ismin 28 Şubat'ta gelip yaptıkları o mağduriyeti mazlumken zalime dönüşmek" diye karşılık verdi.

Pala'nın "İktidar'da Ak Parti olmasaydı cenaze bu kadar kalabalık olur muydu, bu imkanlar hazırlanır mıydı" sorusuna. Nuriye Atabey şöyle cevap verdi:

"Olurdu . Bir kere çok nazik ve mütavazi bir insandı. Erbakan hoca başkanlığı içerisinde de örtülü ödeneği kendi lütfuna ve kendi şahsına kullanan bir adam değildi. Devlet töreni istememesinin altında yatan nedenlerden bir tanesi mütavaziliği diye düşünüyorum."


BEYAZ GAZETE