'KCK davasında kürtçe savunmaya izin verilmeli'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, KCK davasında kürtçe savunmaya izin verilmesi gerektiğini savunarak, bunu siyasi açıdan söylemediğini belirtti.

'KCK davasında kürtçe savunmaya izin verilmeli'
Kanaltürk ekranlarında yayınlanan Merkez Siyaset programına konuk olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, KCK davasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

KCK Davasının iddianamesinin yayınladığını belirten Arınç, "Bunun yargılamasıda yapılıyor. Bildiğim kadarıyla çok sayıda belediye başkanı veya çalışanları veya sivil olupta bu örgütlenmenin içinde yer almış insanlar henüz bu yagılama sonucunda bir hüküm giymiş değiller. Orada uzun bir süreçte sanıkların kürtçe savunmak ve sorgularını kürtçe diliyle yapmak isteklerine mahkeme başkanının izin vermemesi suretiyle bu noktaya gelindi" dedi.
"Doğrusu şu anda sorgular ve savunmalar yapılıyor mu ondan haberim yok" diyen Arınç şöyle devam etti:

MAHKEMELERDE ANADİLDE SAVUNMA YAPMANIN ÖNÜNDE BİR ENGEL YOKTUR

"Ancak şunu söylemem gerekir. Ben 25 yıl ceza avukatlığı yaptım. Yani Manisa'da da 'ben kürtçe biliyorum Türkçe bilmiyorum' diyen insanlar için bütün mahkemeler bütün savcılar hemen bir kürtçe tercüman bulur, savunmalarını yaparlardı. Hatta bunu bilir kişisi Manisa adliyesinde çaycı Ubeyt ağabey dediğimiz birisidydi. Mesela ceza reisi çağrırın Ubeyti gelsin dediği zaman anlardık ki kürtçe birisi konuşacak o da tercümanlık yapacak. Bu bir sorun da olmamıştı bugüne kadar. Ama bu mahkemede sorun olmasının temelinde şu var. Bu insanlar poliste, bu insanlar savcılıkta Türçe savunma yapmışlar veya ifadelerini Türkçe vermişler. Şunu söylemek istiyorlar o zaman Türkçe savunma yapmış olabilirim ama şimdi Kürtçe savunma yapmak istiyorum. Mahkemenin başındaki de 'demek ki bunlar Türkçe de biliyor Kürtçe'de biliyor. Orada Türkçe yaptığına göre burada mutlaka Türkçe yapması gerekir' şeklinde bir kanaat var."
 
Arınç, "Ben doğrudur yanlıştır şeklinde söylemiyorum. Ben şu açıdan meseleye bakıyorum. Savunma hakkı bizİm hukukumuzda kutsaldır. Ve savunmayı kısıtlayacak her hareket bozma sebebidir. Yargıtaya temiz edilen bir dava sonucunda Yargıtay esastan şunu her zaman verebilir. Savunma için gösterdiği deliller yeterince incelenmemiş ve savunma hakkı kısıtlanmıştır, ters düz eder gönderir. Bu şekilde bozma değildir, esastan boZmadır. Eğer Burada bir sanık diyorsa ki ben savunma hakkımı kullanıyorum ve bunu Kürtçe yapmak istiyorum bence mahkeme başkanının buna izin vermesi gerekir. Altında üstünde başka birşey aramaya gerek yok. Çünkü savunmaya mütalik hiçbirşey gözardı edilmez.Son gününe kadar da hakim sorar, savunmana ekleyeceğin başka bir husus var mı diye. Yok dediği an da mütal verilir ve karar verilir. Yargıtay aşamasında bile savunmasına yeni deliller ekleyebilir. Çünkü ceza hukukunda serbest delil sistemi vardır. Bence savunma noktasında bir kısıtlama burada söz konusu. Bence savunma hakkı açısından dinleyenin bildiği dilde savunma yapmasına izin vermek lazım. Bunu siyasi açıdan söylemiyorum. KCK yapılanmasının önemli bir yapılanma olduğunu ben iddianameden anlıyorum ama bunu irdelemek için vaktimiz yok" diye konuştu.


BEYAZ GAZETE