Malatya Jandarma Alay Komutanlığında Özel Savcılı Arama Yapıldı
İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz‘ün talimatı üzerine Malatya‘da Özel Cumhuriyet Savcıları‘nca İnönü Üniversitesi‘nde ve İl Jandarma Alay Komutanlığı‘nda arama yapıldığı bildirildi.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Öz‘ün talimatı ile gözaltına alınan ve daha önce Zirve Yayınevi davasında tanık olarak dinlenen ve aynı olayla başka bir soruşturmada ise sanık olarak görülen Malatya İl Jandarma eski komutanı emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger, daha öncede Ergenekon soruşturması kapsamında 12 Mart 2009 tarihinde gözaltına alınmış ve serbest bırakılmıştı.
Zirve Yayınevi Davası‘nın 16. duruşmasında 13 Nisan 2009 tarihinde tanık olarak ifade veren Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger şunları söylemişti: "Bu dönemde misyonerlikle ilgili olarak her hangi bir çalışmamız olmadı. İlahiyat Fakültesi‘nin kapanmaması için İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu ile o zaman bu konuda görüştüm. Benim bu konuda rektörle görüşmemi isteyen öğretim üyeleri oldu. İlahiyat Fakülteleri, Türkiye şartlarında bir şans. Aydın din adamı yetiştirilmesi adına İlahiyat
Fakültesi‘nin kapatılmaması için rektörle görüştüm."
Malatya İl Jandarma Komutanlığı‘nda 2006 yılında Misyonerlik konusunda İnönü Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ruhi Abat‘ın konferans vermesi konusunda ise Emekli Kurmay Albay Ülger, o zaman Türkiye‘de misyonerlik konusunun gündemde olduğunu ve bu nedenle rütbeli personele bir bilgilendirme toplantısı yapıldığını ve ayrıca değişik konulularda da üst komutanların emirleri doğrultusunda toplantılar yapıldığını kaydetmişti.
Kurmay Albay Ülger, Zirve Yayınevi sanıklarından Emre Günaydın‘ın hayatta kalması sonucunda kendisinin üzerine atılmak istenen iftiraların boşa çıktığını belirterek, "Emre, ölseydi, olayı üzerimize yıkacaklardı. Benim Veli Küçük ile hiç bir şekilde görüşmem olmamıştır" demişti.
Bu arada, yine son soruşturmada gözaltına alındığı bildiriline İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ruhi Abat ise yine Zirve Yayınevi‘nin 16. duruşmasında şunları söylemişti: "Malatya ve Adıyaman Bölgesi‘nde misyonerlik faaliyetleri ile ilgili olarak çalışma yaptık. Kullanılan yönetmelerle ilgili olarak halkımızda oluşan şüphelere cevap nitelikli bir çalışmaydı. Toplam 6 kişi bu araştırmayı yaptık. Valilik ve Emniyetten izin alarak bu araştırmayı gerçekleştirdik. Araştırmanın nedeni, o
dönemdeki medyada çıkan, yaygın haber ve toplumsal ihtiyaçlardır. Bu araştırma 2005‘de Dinler Tarihi Sempozyumunda sunuldu ve yayınlandı. Bu konuda Malatya‘da konferanslar verildi. Diyanet personellerine bu konuda konferans verdim. 2006 yılında İl Jandarma Alay Komutanlığı‘nda rütbeli personele misyonerliğin tarihi konusunda konferans verdim. Bu tarihten sonra, emniyet ve jandarma da, ya telefonla ya da odama gelinerek, bilgime başvuruldu. Genelde misyonerlik faaliyetleri soruldu. Verdiğim bilgiler,
misyonerlerin Allah inancına getirdiği hususlardır".
Kaynak: İHA
Zirve Yayınevi Davası‘nın 16. duruşmasında 13 Nisan 2009 tarihinde tanık olarak ifade veren Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger şunları söylemişti: "Bu dönemde misyonerlikle ilgili olarak her hangi bir çalışmamız olmadı. İlahiyat Fakültesi‘nin kapanmaması için İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu ile o zaman bu konuda görüştüm. Benim bu konuda rektörle görüşmemi isteyen öğretim üyeleri oldu. İlahiyat Fakülteleri, Türkiye şartlarında bir şans. Aydın din adamı yetiştirilmesi adına İlahiyat
Fakültesi‘nin kapatılmaması için rektörle görüştüm."
Malatya İl Jandarma Komutanlığı‘nda 2006 yılında Misyonerlik konusunda İnönü Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ruhi Abat‘ın konferans vermesi konusunda ise Emekli Kurmay Albay Ülger, o zaman Türkiye‘de misyonerlik konusunun gündemde olduğunu ve bu nedenle rütbeli personele bir bilgilendirme toplantısı yapıldığını ve ayrıca değişik konulularda da üst komutanların emirleri doğrultusunda toplantılar yapıldığını kaydetmişti.
Kurmay Albay Ülger, Zirve Yayınevi sanıklarından Emre Günaydın‘ın hayatta kalması sonucunda kendisinin üzerine atılmak istenen iftiraların boşa çıktığını belirterek, "Emre, ölseydi, olayı üzerimize yıkacaklardı. Benim Veli Küçük ile hiç bir şekilde görüşmem olmamıştır" demişti.
Bu arada, yine son soruşturmada gözaltına alındığı bildiriline İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ruhi Abat ise yine Zirve Yayınevi‘nin 16. duruşmasında şunları söylemişti: "Malatya ve Adıyaman Bölgesi‘nde misyonerlik faaliyetleri ile ilgili olarak çalışma yaptık. Kullanılan yönetmelerle ilgili olarak halkımızda oluşan şüphelere cevap nitelikli bir çalışmaydı. Toplam 6 kişi bu araştırmayı yaptık. Valilik ve Emniyetten izin alarak bu araştırmayı gerçekleştirdik. Araştırmanın nedeni, o
dönemdeki medyada çıkan, yaygın haber ve toplumsal ihtiyaçlardır. Bu araştırma 2005‘de Dinler Tarihi Sempozyumunda sunuldu ve yayınlandı. Bu konuda Malatya‘da konferanslar verildi. Diyanet personellerine bu konuda konferans verdim. 2006 yılında İl Jandarma Alay Komutanlığı‘nda rütbeli personele misyonerliğin tarihi konusunda konferans verdim. Bu tarihten sonra, emniyet ve jandarma da, ya telefonla ya da odama gelinerek, bilgime başvuruldu. Genelde misyonerlik faaliyetleri soruldu. Verdiğim bilgiler,
misyonerlerin Allah inancına getirdiği hususlardır".