“Selahaddin Eyyubi, İsrail - Filistin Sorunun Çözümünde Önemli Bir Model Olabilir”

Norveç’in başkenti Oslo’da organize edilen ‘3.

Norveç’in başkenti Oslo’da organize edilen ‘3. Uluslararası Selahattin Günleri’ etkinliğinde, Ortadoğu’da yaşanan sorunların çözümünde dinin rolü tartışıldı. Üç gün süren etkinlikte, 1187’de Kudüs’ü Haçlı kuvvetlerinden alarak kentte 88 yıl süren Hristiyan egemenliğine son veren ve Kudüs’ü üç ilahi dinin mensuplarına açan Mısır ve Suriye Sultanı Selahaddin Eyyubi’nin İsrail - Filistin sorunun çözümünde önemli bir model olabileceğine vurgu yapıldı.

    Norveç Dışişleri Bakanlığı’nın desteği ile Oslo Edebiyat Evi’nde (Literaturhuset) yapılan üç günlük etkinliğin son gününde, Oslo eski Piskoposu Gunnar Stålsett’in moderatörlüğünde yapılan panelde İrlanda eski Hahambaşı David Rosen ve Georgetown Üniversitesi İmamı Yahya Hendi birer sunum yaptı.

    İsrail ile Arap dünyası arasında yaşanan çatışmanın, farklılıklardan ziyade benzerliklere odaklanarak çözülebileceğinin altı çizilen panelde, dinler ve kültürler arası diyalogun önemine de vurgu yapıldı.

    İnançlararası diyalog faaliyeti yapan Ruhban Sınırları Ötesinde (Clergy Beyond Borders) adlı organizasyonun da kurucusu olan İmam Yahya Hendi, konuşmasında Ortadoğu’da geçmişte yaşanan acıların üzerinden gelinmediği sürece barışın sağlanamayacağını söyledi. Geleceğe yürümenin tek yolunun diyalogdan geçtiğini kaydeden İmam Hendi, “Birbirimizi boğazlamaya devam mı edeceğiz? Cevap vermemiz gereken soru bu. Eğer ‘yeter artık’ diyorsak, oturup konuşacağız, birbirlerimizi dinleyeceğiz, empati kuracağız ve en önemlisi geçmişin acılarını unutacağız. Bu çok kolay olmayacak ama başka yol da gözükmüyor.” dedi.

    GEÇMİŞİN ACILARININ, GELECEĞİN OLANAKLARINI FELÇ ETMESİNE MÜSAADE ETMEMELİYİZ

    “Geçmişin acılarının, geleceğin olanaklarını felç etmesine müsaade etmemeliyiz.” diyen Hendi, burada siyasetin değil, dinin büyük bir rol oynayabileceğini söyledi. Hendi sözlerini şöyle sürdürdü: “Allah’a inanıyorsak, yüreklerimizde merhamet ve sevgi taşıyorsak ve barışa inanıyorsak bunun üstesinden gelebiliriz. Müslümanlar Allah’ın barış (selam) kaynağı olduğuna inanırlar. Yahudiler Kudüs’ün barış şehri olduğunu söylerler. Hristiyanlar Hz. İsa için ‘barışın prensi’ derler. Bütün bunlara rağmen barış adına bir birimizi soykırımdan mı geçireceğiz. Burada diyalog tek çıkış yolu olarak görülüyor. Kendimizi birbirimizin yerine koyarsak birbirimizi daha iyi anlarız.”

    İsrail -Arap çatışmasının temelinde dinin olmadığını ifade eden Amerikan Yahudi Komitesi Dinlerarası Konular Bölüm Başkanı Haham David Rosen de tarihte İslam ve Yahudilik arasında bir çatışmanın olmadığını belirterek, “sadece hangi din en doğrudur tartışması yaşanmıştır. Örneğin Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü fethettiğinde Yahudiler onu çok iyi karşılamıştır çünkü Yahudileri sinagoglara koyup yakan Haçlılardan kurtarmıştır. Şu an yaşan çatışma milliyetçilik ve sınır çatışmasıdır.” diye konuştu.

    Günümüz İsrail halkının çok politize olduğunu söyleyen Haham Rosen, “Politik sistemiz maalesef şu an bizim dillendirdiğimiz bu sevgi dilinin yeşermesine müsaade etmiyor. Gerçekçi olmak gerekirse, yaptığımız bu çok önemli dinler arası çalışma, politik bir hareket ve destek olmaksızın tek başına sonuç getirmez. Sadece hasar kontrolü olur. Dolayısıyla bir yolunu bulup bu mesajı politikacılara ulaştırmalı ve onları ikna etmenin yollarını aramalıyız.” dedi.

    Panel sonrası Cihan Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayan İmam Hendi, bölgedeki sorunun ancak sevgi dili ile çözülebileceğini vurguladı. Dünyanın birçok yerinde düzenlenen konferanslarda Haham Rosen ile verdikleri mesajlarla halka umut aşılamaya çalıştıklarını kaydeden Hendi, “Bazıları bizim çok idealisttik olduğumuzu düşünüyor. Karamsar tablolar sorunun çözümüne hiçbir katkı sunmuyor. Diyalog burada çok önemli rol oynuyor. İnsanlar birbirlerini daha yakından tanımalı ve bilgi sahibi olmalı. Bir defa din adamlarının başka kültürler, dinler hakkında bilgilerinin olması hayati önem taşıyor. Mesela, Hristiyanlık ve İslam hakkında bilgisi olmayanların haham, Hristiyanlık ve Yahudilik üzerine çalışması olmayanların da imam olmaması gerek derim.” şeklinde konuştu.

    ‘Selahattin Günleri’ Norveçli ünlü yazar Thorvald Steen girişimi ve Dışişleri Bakanlığı’nın desteği ile 2009 yılında başladı.