Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İle Renault, Elektrikli Araç İçin Protokol İmzaladı

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi GASKİ Genel Müdürlüğü ve Renuault arasında çevre dostu elektrikli araçların, dünyanın diğer öncü şehirlerinde olduğu gibi Gaziantep‘te de kullanımı ve yaygınlaştırılmasını amaçlayan ‘‘Sıfır Salımlı İşbirliği Hazırlık Programı‘‘ anlaşması imzalandı.

Büyükşehir Belediyesi meclis salonunda yapılan imza törenine, AK Parti Gaziantep milletvekilleri Mehmet Erdoğan, Halil Mazıcıoğlu, Özlem Müftüoğlu, Mehmet Sarı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, GASKİ Genel Müdürü Fahrettin Uslusoy, Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Emniyet Müdürü Süleyman Oğuz, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Cafer Yılmaz, GSO eski Başkanı Nejat Koçer, GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Renault

Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Oyak Renualt Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu ile diğer davetliler katıldı.

İş birliği programı; 2011 yılından itibaren üretimi gerçekleşecek olan elektrikli araçlar için Gaziantep il sınırları içerisinde gerekli şarj altyapısının oluşturulmasını ve aynı zamanda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi‘nin, Türkiye‘de plakalanacak ilk parti elektrik motorlu otomobillerden 50 adedini kiralayarak belediye hizmetlerinde kullanmasını kapsıyor.

Renault ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi arasında oluşturulan bu sinerjiden güç alan taraflar, karbondioksit salımlarını ve küresel ısınmayı azaltmak amacıyla 2011 yılında üretilecek elektrikli araçların Gaziantep il sınırları içerisinde benimsenmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik bir çalışma başlatılmasına, bu çerçevede 2011 yılına kadar kentteki elektrikli araç kullanımı altyapısı konusunda somut sonuçlar elde etmek üzere bir çalışma ekibinin kurulmasına karar verdi.

Buna göre çalışma ekibi, Gaziantep‘te elektrikli araç kullanımının yaygınlaştırılmasını temin edecek projeleri şarj noktaları ekseninde artırmak, elektrikli araç şarj noktalarını oluşturmak ve yaygınlaştırmak, filo kullanımına, kamu alanlarına ve yerleşim yerlerine özgü özel projeler geliştirmek, elektrikli araç şarj noktalarının işletilmesi için gerekli mevzuat araştırmalarını yapmak, gibi konular üzerinde çalışarak önerilerde bulunacak.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, bir yandan enerji kaynaklarının kontrolsüz kullanımından kaynaklanan sıkıntıların sık sık gündeme geldiği günümüzde, Gaziantep halkına modern kent yaşamını sunarken, bir yandan da çevreye duyarlı projelerle dünyaya karşı da sorumluluk bilinci ile hareket ediyor. Tarihiyle barışık, sahip olduğu potansiyeli ile bir turizm şehri yaratarak, insanımıza yaşamaktan keyif duydukları bir kent sunma temel çabası ile insan odaklı hizmet sunuyor. Bu alanda, Türkiye çok önemli bir rol

oynuyor. Renault Türkiye‘de gerek üretim ve gerekse satış açısından çok güçlü bir konuma sahip. Renault Ekim 2009‘da yeni elektrik motorlu modellerinden Fluence Z.E.‘nin Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları‘nda üretileceğini açıklamıştı. Bu araç Türkiye‘de geniş ölçekli üretilen ilk elektrik motorlu otomobil olacak. 2010 yılında 7 milyon adetten fazla araç satan Renault Grubu, kalite, teknoloji ve karlılık yönlerinden dünyanın ilk üç otomobil üreticisi arasında yer almayı hedefliyor. Otomotiv

sektöründeki bilgi birikiminden aldığı güçle; çeşitli kurumlar, hükümetler ve kuruluşlarla iş birlikleri gerçekleştiren Renault Grubu sıfır salım stratejisi çerçevesinde, dünya genelinde bugün imzalanan anlaşma benzeri 100 anlaşma imzaladı. Gaziantep, Türkiye‘de, İstanbul ve Ankara‘nın ardından Sıfır Salımlı İşbirliği Hazırlık Programı anlaşmasını imzalayan üçüncü belediye oldu.

İmza töreninde bir konuşma yapan Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, dünyanın gittikçe ısındığını söyledi. İbrahim Aybar iklim şartlarının değiştiğini ve çeşitli çevre felaketlerinin yaşandığına dikkat çekerek, "İnsanların bu gezegende geleceği tehdit altına giriyor. Öyle ki yapılan hesaplamalara göre bu şekilde devam edersek bu yüzyılın sonunda dünyanın 6 derece ısınması artık kaçınılmaz. Böylece başta insan olmak üzere tüm canlılar tehdit altına girecek. Bu sorunun temel nedeni karbondioksit

salımıdır. Otomotiv sektörü de ne yazık ki katkı yapmayı sürdürüyor. Öyle ki şu an için dünyada dolaşan 1 milyar motorlu taşıt toplam karbondioksit salımının yüzde 13‘ünü oluşturuyor. İşte o yüzden A‘dan Z‘ye hepimizin karbondioksit salımıyla ilgili mücadele etmesi insanlık borcu haline gelmiştir. Nitekim bu sorunun farkında olan ülkeler çözüme yönelik büyük adımlar atmaya başladı. Türkiye‘de bu protokole taraf ülke olarak çözüm üretmeye devam ediyor. Yapılması gereken yatırım çok büyük. 2009 yılında

yayımlanan Uluslararası Enerji Ajansı‘na göre, ısınmayı 1990 referans yılına göre 2 derecede tutabilmek için yapılacak yatırım miktarı tam 10,5 trilyon doları buluyor" dedi.

Aybar, Renault sektörün çevreci yatırımlar itibariyle kullanımda hiç karbondioksit üretmeyen otomobilleri eksiksiz bir gam halinde bu yıldan itibaren tüm piyasaya sunmaya başlayacağını sözlerine ekledi.

Oyak Renualt Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu da amaçlarının karbondioksit salımını yüzde 20-30‘lara düşürmek olmadığını ifade ederek, "Tamamen sıfır emisyonlu otomobiller üretmektir. Bunun sonucunda bu otomobilleri geniş kitlelerin kullanımına sunmak istiyoruz" diye konuştu.

Altyapı ve çevre projelerinin geri dönüşü nakit olarak göze çarpmayan çalışmalar olduğunu anlatan GASKİ Genel Müdürü Fahrettin Uslusoy ise, "Bu projeler insanların sağlığı ve huzur mutluluğu için çok önemli olan sosyal projelerdir. Bu projenin getirisi de büyük bir ihtimalle Gaziantep‘te kısa bir süre sonra görecekler. Son 6 yıldır GASKİ olarak sadece çevre projelerine harcadığı paranın 600 milyon TL üzerinde olduğunu söylemek istiyorum. Bunun 500 milyon TL‘ye yakın kısmı toprağın altına harcanmış çevre

projeleridir. Hiç biri toprağın üzerinde değil. Ama bunlar kentimizin geleceği için önemli projeler" şeklinde konuştu.

Çevreye son derece önem veren bir belediye olduklarını aktaran Başkan Asım Güzelbey de şunları kaydetti:

"Özellikle bugün dünyanın içinde bulunduğu en önemli sorunların başında küresel ısınmanın geldiğini kabul ediyoruz. Bu çerçevede Büyükşehir Belediye olarak birçok projeyi gerçekleştirdik. İlk defa bir belediye olarak iklim eylem planı yaptık. AB tarafından kabul edilen bir proje olarak bugün gerçekleştirme noktasındayız. Bu projenin gerçekleşmesinde AFD ile bir çalışma yapmış bulunuyoruz. Bugünkü çalışmada yine bu halkanın bir devamıdır. Bugün artık varili 100 doları aşan petrolün konuşulduğu bir

dönemdeyiz. Türkiye maalesef bu konuda petrol fakiri bir ülke konumundadır. Çevremizdeki ülkelerde petrol olmasına rağmen bu gün Türkiye‘de tatmin edici miktarda bir petrol olmadığını ve bunun sonucunda da dışa bağımlı konumda olduğumuzu hepimiz bilmekteyiz. Bu ne demek oluyor Türkiye bütçesinin büyük bir kısmının maalesef Türkiye‘de olmayan dışarıdan gelen petrole harcıyoruz. Oysa yeni bir konseptle karşı karşıyayız. Çevreci ve farklı bir modelle çalışan otomotiv sektörü. Bu kısacası elektrikli

araçlardır. Konu bize iletildiğinde bunları düşündük. Bir taraftar küresel ısınma bir taraftan artan petrol fiyatları ve petrol fakiri bir ülke. Bulgaristan ve İran‘dan elektrik alan bir ülke iken bugün onlara elektrik satan bir ülke konumuna geldik. Neden, çünkü artık yenilenebilir enerjiden bahsediyoruz. Boşa akan barajlarımızdan elektrik elde ediyoruz. Boşa esen rüzgarlardan elektrik elde ediyoruz. Yani artık çevreyle ilgi birçok projeyi Türkiye olarak gerçekleştirme noktasındayız."

Yapılan konuşmaların ardından imzalar atılarak basın mensuplarına poz verildi.

Kaynak: İHA