Bozdağ: Yeni Dönemde Yeni Bir Anayasa
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Anayasa değişikliği ile ilgili ‘‘Artık 21. yüzyıla girerken darbecilerin yaptığı Anayasa‘dan kurtulup, 21. yüzyılın modern Türkiye‘sinde hukukun ve adaletin olduğu yeni dönemde yeni bir anayasayı hayata geçirmemiz lazım‘‘ dedi.
Bozdağ, ‘‘Türkiye Buluşmaları‘‘ etkinliği kapsamında Suphi Öner Öğretmenevi‘nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye‘nin gücünü demokrasiden aldığını bu nedenle demokrasiye el birliğiyle sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Türk siyasi hayatı boyunca çok sayıda partinin iktidara geldiğini hatırlatan Bozdağ, çoğu siyasi partinin de iktidara geldiğinde verdikleri vaatleri yerine getirmediğini, AK Parti‘nin ise söz verdiği her şeyi milletin verdiği iradeye dayanarak hayata geçirdiğini anlattı.
Geçmiş dönemlerde Cumhurbaşkanı seçilirken çeşitli iddiaların ortaya atıldığını dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
‘‘Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve diğer siyasi parti temsilcilerinin açıklamalarına baktığınız zaman, imam hatipli birisi, eşi başörtülü birisi, AK Partili ise cumhurbaşkanı olamaz. Neymiş efendim, içki içmiyorsa cumhurbaşkanı olamaz. Nereden getireceğiz cumhurbaşkanını, uzaydan mı? Anayasa ne diyor, ‘40 yaşını dolduran, yükseköğretim görmüş her Türk vatandaşı cumhurbaşkanı adayı olabilir‘. Dolayısıyla cumhurbaşkanı da olur. Bu Anayasa önceki cumhurbaşkanlarına böyle işliyordu da sonra ne değişti? Baktılar ki olmadı. ‘Cumhuriyet mitingleri‘ adı altında il il dolaştılar. ‘Demokrasi, hukuk olsun‘ diye değil, ‘milletin dediği olmasın‘ diye uğraştılar. Böyle şey olur mu?‘‘
Projelerini hayata geçirirken sadece milletin beklentilerini dikkate aldıklarını anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
‘‘Bu kadro, sadece hakkın ve halkın huzurunda eğilmiştir. Onun dışında hiç kimseye karşı Allah‘a çok şükür eğik olmadı. Eğilmedik, bükülmedik. Bundan sonra da milletimizin elinden tutacağız ve adımlarımızı öyle atacağız. Onun için demokrasi açığını kapatmak için çalışıyoruz. Tarihi sayfalar araladık. Türkiye‘de Anayasa‘nın içerisinde demokrasi ve milli irade üzerinde vesayet oluşturan hükümleri değiştirdik. Bir yandan milletin dediği olsun, bir yandan demokrasi kökleşsin, bir yandan millet her zaman iktidar olsun diye çırpınırken birileri Ankara‘da ‘vesayet kurumlarına dokundurmam‘ diye ayak diredi. Biz bir yandan demokrasi olsun, vesayetler kalksın, hukuk güçlensin, yargı siyasallaşmasın derken, birileri ayak diredi. Ama hamdolsun 12 Eylülde yapılan halk oylamasında sizler, demokrasiden yana, milli iradeden yana tavır koydunuz. Şu an için vesayetlerin tamamı ortadan kalkmış olmadı ama yükü azaltıp önemli bir kısımda da kaldırma imkanı sağlandı. Daha yapacak işimiz çok. Biz, Türkiye‘nin demokrasi açığını kapatmak için çok uğraştık, mücadele ettik. Bundan sonra da vereceğimiz mücadeleler var.‘‘
-ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ-
Bozdağ, 2011 seçimlerinden sonra Anayasa değişikliği için çalışmalara başlayacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
‘‘Milletimiz arzu ettiği takdirde milletin dediği gibi bir anayasa yapılsın. Milletin talepleri anayasa şekline dönüşsün, millet artık anayasasını yapsın. Darbecilerin yaptığı anayasalarla değil, milletin evlatlarının yaptığı, milletin helal oylarıyla seçilip Ankara‘ya gelen milletvekillerinin yaptığı anayasayla özgür ve hür biçimde yolumuza devam edelim. En son kendi anayasamızı Atatürk döneminde yaptık. Yani 1924‘te. Darbe yapanlar, Atatürk‘ün koyduğu ilkelerin büyük bir kısmını da değiştirdiler. O yüzden bizim Atatürk‘ün bıraktığı yerden başlamamız lazım. Atatürk milletin meclisine Anayasa‘yı yaptırmıştı. Artık 21. yüzyıla girerken darbecilerin yaptığı Anayasa‘dan kurtulup, 21. yüzyılın modern Türkiye‘sinde hukukun ve adaletin olduğu yeni dönemde yeni bir anayasayı hayata geçirmemiz lazım.‘‘
Anayasa yapılırken uzlaşma komisyonu kurulduğunu ifade eden Bozdağ, ‘‘Bizim belirlediğimiz uzlaşma komisyonu eşit sayılardan oluşur. Yani 334 milletvekili olan AK Parti de bu komisyonda bir veya iki vekil ile temsil edilecek, DTP de bir veya iki vekil ile temsil edilecek. Bu komisyon kurulduğu zaman, temsilcilerinden herhangi birinin ‘hayır‘ dediği değişikliği hayata geçirmenin imkanı yok. Ama buna rağmen iki dönemdir uzlaşma komisyonu kuramıyoruz. Konuşmaktan kaçıyorlar, korkuyorlar. Bu nedenle Türkiye‘nin demokrasini açığını kapatmak anlamında alacağı daha çok mesafe var. Ama, bu konuda atılacak en önemli adımlardan birisi, yeni bir anayasa‘‘ diye konuştu.
-BAYRAKTAR‘IN TACİZ İDDİALARI-
Kaynak: AA
Türk siyasi hayatı boyunca çok sayıda partinin iktidara geldiğini hatırlatan Bozdağ, çoğu siyasi partinin de iktidara geldiğinde verdikleri vaatleri yerine getirmediğini, AK Parti‘nin ise söz verdiği her şeyi milletin verdiği iradeye dayanarak hayata geçirdiğini anlattı.
Geçmiş dönemlerde Cumhurbaşkanı seçilirken çeşitli iddiaların ortaya atıldığını dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
‘‘Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve diğer siyasi parti temsilcilerinin açıklamalarına baktığınız zaman, imam hatipli birisi, eşi başörtülü birisi, AK Partili ise cumhurbaşkanı olamaz. Neymiş efendim, içki içmiyorsa cumhurbaşkanı olamaz. Nereden getireceğiz cumhurbaşkanını, uzaydan mı? Anayasa ne diyor, ‘40 yaşını dolduran, yükseköğretim görmüş her Türk vatandaşı cumhurbaşkanı adayı olabilir‘. Dolayısıyla cumhurbaşkanı da olur. Bu Anayasa önceki cumhurbaşkanlarına böyle işliyordu da sonra ne değişti? Baktılar ki olmadı. ‘Cumhuriyet mitingleri‘ adı altında il il dolaştılar. ‘Demokrasi, hukuk olsun‘ diye değil, ‘milletin dediği olmasın‘ diye uğraştılar. Böyle şey olur mu?‘‘
Projelerini hayata geçirirken sadece milletin beklentilerini dikkate aldıklarını anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
‘‘Bu kadro, sadece hakkın ve halkın huzurunda eğilmiştir. Onun dışında hiç kimseye karşı Allah‘a çok şükür eğik olmadı. Eğilmedik, bükülmedik. Bundan sonra da milletimizin elinden tutacağız ve adımlarımızı öyle atacağız. Onun için demokrasi açığını kapatmak için çalışıyoruz. Tarihi sayfalar araladık. Türkiye‘de Anayasa‘nın içerisinde demokrasi ve milli irade üzerinde vesayet oluşturan hükümleri değiştirdik. Bir yandan milletin dediği olsun, bir yandan demokrasi kökleşsin, bir yandan millet her zaman iktidar olsun diye çırpınırken birileri Ankara‘da ‘vesayet kurumlarına dokundurmam‘ diye ayak diredi. Biz bir yandan demokrasi olsun, vesayetler kalksın, hukuk güçlensin, yargı siyasallaşmasın derken, birileri ayak diredi. Ama hamdolsun 12 Eylülde yapılan halk oylamasında sizler, demokrasiden yana, milli iradeden yana tavır koydunuz. Şu an için vesayetlerin tamamı ortadan kalkmış olmadı ama yükü azaltıp önemli bir kısımda da kaldırma imkanı sağlandı. Daha yapacak işimiz çok. Biz, Türkiye‘nin demokrasi açığını kapatmak için çok uğraştık, mücadele ettik. Bundan sonra da vereceğimiz mücadeleler var.‘‘
-ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ-
Bozdağ, 2011 seçimlerinden sonra Anayasa değişikliği için çalışmalara başlayacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
‘‘Milletimiz arzu ettiği takdirde milletin dediği gibi bir anayasa yapılsın. Milletin talepleri anayasa şekline dönüşsün, millet artık anayasasını yapsın. Darbecilerin yaptığı anayasalarla değil, milletin evlatlarının yaptığı, milletin helal oylarıyla seçilip Ankara‘ya gelen milletvekillerinin yaptığı anayasayla özgür ve hür biçimde yolumuza devam edelim. En son kendi anayasamızı Atatürk döneminde yaptık. Yani 1924‘te. Darbe yapanlar, Atatürk‘ün koyduğu ilkelerin büyük bir kısmını da değiştirdiler. O yüzden bizim Atatürk‘ün bıraktığı yerden başlamamız lazım. Atatürk milletin meclisine Anayasa‘yı yaptırmıştı. Artık 21. yüzyıla girerken darbecilerin yaptığı Anayasa‘dan kurtulup, 21. yüzyılın modern Türkiye‘sinde hukukun ve adaletin olduğu yeni dönemde yeni bir anayasayı hayata geçirmemiz lazım.‘‘
Anayasa yapılırken uzlaşma komisyonu kurulduğunu ifade eden Bozdağ, ‘‘Bizim belirlediğimiz uzlaşma komisyonu eşit sayılardan oluşur. Yani 334 milletvekili olan AK Parti de bu komisyonda bir veya iki vekil ile temsil edilecek, DTP de bir veya iki vekil ile temsil edilecek. Bu komisyon kurulduğu zaman, temsilcilerinden herhangi birinin ‘hayır‘ dediği değişikliği hayata geçirmenin imkanı yok. Ama buna rağmen iki dönemdir uzlaşma komisyonu kuramıyoruz. Konuşmaktan kaçıyorlar, korkuyorlar. Bu nedenle Türkiye‘nin demokrasini açığını kapatmak anlamında alacağı daha çok mesafe var. Ama, bu konuda atılacak en önemli adımlardan birisi, yeni bir anayasa‘‘ diye konuştu.
-BAYRAKTAR‘IN TACİZ İDDİALARI-
