‘28 Şubat: Aleviler ve Sünniler Yüzleşiyor’ paneli düzenlendi
Yüzleşme Derneği, 28 Şubat sürecisinin 14. yıl dönümü dolayısıyla Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde, ‘28 Şubat: Aleviler ve Sünniler Yüzleşiyor’ başlıklı panel düzenledi. Dört oturumdan oluşan panelin ilk bölümüne, Hayri İnce, Akın Birdal, Ali Bayramo
Yüzleşme Derneği, 28 Şubat sürecisinin 14. yıl dönümü dolayısıyla Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde, ‘28 Şubat: Aleviler ve Sünniler Yüzleşiyor’ başlıklı panel düzenledi. Dört oturumdan oluşan panelin ilk bölümüne, Hayri İnce, Akın Birdal, Ali Bayramoğlu, Balçiçek İlter, Erol Katırcıoğlu ve Mehmet Bekaroğlu konuşmacı olarak katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Yüzleşme Derneği Başkanı Cafer Solgun, Türkiye’nin siyasi tarihinin sürekli darbelerle gölgelenmiş olduğunu söyledi. Bazı güçlerin Alevi ve Sünnileri birbirine vurdurmaya çalıştığını aktaran Solgun, “O güçler darbe şartlarını oluşturmak için kaos ortamı lazım deyip Maraş, Elazığ ve Çorum’da Alevi-Sünni çatışması çıkartmaya çalıştılar. Ancak hiçbir zaman bu coğrafyada Alevi ve Sünniler birbirinin boğazına sarılacak bir noktaya gelmedi.” dedi. Panelin ilk konuşmacısı gazeteci yazar Ali Bayramoğlu, Türkiye gibi toplumlarda darbe yapılmadan önce toplumsal zemin hazırlandığını söyledi. Bayramoğlu, "28 Şubat 3 açıdan ele alınmalı. O dönemde devlet düzeyinde ne oldu? Toplumsal düzeyde ne oldu? Siyasal düzeyde ne oldu? Üçünün de bir iç tehdit etrafında olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gücünün 1920’den 2002 yılına kadar sürekli büyüdüğüne dikkat çeken Bayramoğlu, "Denetlenemeyen, ancak denetleyen bir kurum haline geldi. Bu güç 28 Şubat‘ta en üst düzeye geldi. O süreçte 2 milyon 100 bin kişi fişlendi. Fişlenenlerin büyük bir çoğunluğu devlette çalışanlardı." dedi. 28 Şubat sürecinde silah yerine basının kullandığını aktaran Bayramoğlu, “O dönemdeki psikolojik ve korku zemininin oluşturulmasında basının hiç görülmediği kadar parmağı oldu. Devletin üretmiş olduğu bir unsur olan Ali Kalkancı gibileri toplumun hepsini temsil ediyormuş gibi gösterdiler.” diye konuştu. Barış ve Demokrasi Partisi Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ise yeni bir toplumun oluşması için tarihle yüzleşmek gerektiğini aktardı. 28 Şubat döneminde Kemalistlerin 141. ve 142. maddelerinin kaldırılmasını istemediğini hatırlatan Akın, “Geçen günlerde Balyoz darbe planı nedeniyle 163 asker tutuklandı. 28 Şubat sürecinde Kemalistler ‘141. ve 142. madde kaldırılsın ama 163. madde kaldırılmasın‘ diyorlardı. O gün ‘acaba bu onun rövanşı mı‘ diye aklıma geldi. Gazeteci- yazar Balçiçek İlter ise 28 Şubat gerçeklerinin bir bir döküldüğünü ifade etti. O dönemle aklına ilk gelenlerin empoze edilenler olduğunu söyleyen Balçiçek konuşmasını şöyle sürdürdü: "O günlerle ilgili, derin bir acı bir sızı hatırlıyorum. Kudüs gecesi, oluşturulan korku imparatorluğu, TSK’nın tarihi bir misyon yüklendiğini söyleyenleri, Müslüm Gündüz ve Fadime Şahin’i hatırlıyorum. 3-4 gazetede manşet olan ‘Kuran kurslarında ürperten yemin’, yalanlar, dolanlar, tehditler, kara çalmalar ve andıçlar vardı. Alevi-Sünni diye birbirimize düşmüştük.”