Hollanda Hükümeti Diyanet‘i İnceledi

Hollanda Dışişleri Bakanlığı tarafından yaptırılan ‘‘Değişen Çevrede Diyanet İşleri Başkanlığı‘‘ araştırma raporuna göre, ‘‘Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti‘nin en önemli unsurlarından olan Türk Milliyetçiliğini dest

Hollanda Dışişleri Bakanlığı tarafından 2009 Eylül-2010 Temmuz dönemleri arasında Hollanda VU Üniversitesi İslam in Europien Studies Bölümünden Prof. Dr. Thijl Sunier ve Heleen Van Der Linden, Utrecht Üniversitesi İslamic Studies Bölümünden Dr. Nico Landman, Sabancı Üniversitesi‘nden Nazlı Bilgili ve İstanbul Üniversitesi‘nden Alper Bilgili‘nin ortak çalışması olarak düzenlenen ‘‘Değişen Çevrede Diyanet İşleri Başkanlığı‘‘ araştırmanın final raporu yayımlandı. 

Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapmış veya Diyanet konusunda araştırmalarda bulunmuş akademisyen ve yazarların görüşlerine başvurulan ve Hollanda‘daki yerleşik Türklerle yapılan mülakatlara da yer verilen araştırma raporunda, Diyanet‘in son yıllarda görülen vizyon değişiminin pek çok alanda kendini gösterdiği belirtildi. Hutbelerin merkezde hazırlanarak dağıtılması yerine hutbe hazırlama yetkisinin yerel müftülüklere verilmesinin, dini özgürlüklerin genişletilmesi konusundaki çalışmaların bir sonucu olarak görülebileceği vurgulanan raporda, kurumdaki personelin profesyonelleşmesi, ilahiyat eğitimine önem verilmesi ve akademisyenlerin kurumda daha fazla yer bulması gibi gelişmelerin de Diyanet‘in dini hizmetleri kontrol görevinden dini konularda önderlik etme görevine geçişi ifade ettiği kaydedildi.

Sportif faaliyetlerin, belirli hedef gruplar için hazırlanan sanatsal aktiviteler gibi dini alanların dışında kalan sosyal ortamların oluşturulmasına yönelik çalışmaların, camilerin sosyal merkezler haline getirilmesini ‘‘Sosyal dönüşüm süreci‘‘nin parçaları olduğu belirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi:

‘‘Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti‘nin en önemli unsurlarından olan Türk Milliyetçiliğini desteklemekte ve dini meşruiyet içinde bunu ifade etmektedir. Özellikle son dönemde verilen fetvalar modern Türk Cumhuriyeti‘nin savunduğu değerlerle uyum halindedir. Doğum kontrolü, organ nakli, cinsel eğitim ve sigorta gibi konularda, zaman zaman daha önce verilen fetvalar da değiştirilerek toplumla uzlaşır fetvalar verilmiştir. Yine Cumhuriyet‘in laik konumuyla alakalı konularda çatışmadan uzak bir tutum takınan Diyanet, başörtüsü konusunda kararın hükümetler tarafından verilebilecek bir karar olduğunu açıkça ifade etmiştir. 

Dini fraksiyon ve cemaatlerle olan ilişkiler de son yıllarda eskiye nazaran yumuşatılmış, özellikle yurtdışı hizmetlerinde farklı yaklaşımları kucaklayan bir dönüşüm olmuştur. Diğer taraftan, ortak çalıştay ve programlar çerçevesinde Alevilerle olan ilişkiler genişletilmiş ise de bu konuda alınan mesafe, Alevilerin isteklerine çok uzaktır.‘‘

Diyanet‘in Türkiye ve Hollanda hizmetleri incelendiğinde çok önemli değişiklikler olduğunun göze çarptığı ifade edilen raporda, bu değişikliklerin Diyanet hizmetlerinin karakterindeki ‘‘sosyal dönüşümle‘‘ açıklanabileceğine işaret edildi. Hizmetlerin daha çok Müslüman cemaatin sosyal dokusuna hitap edecek şekilde planlandığı belirtilen raporda, bunun sebebinin Türk toplumunda meydana gelen değişimlerin bir parçası olarak, ‘‘devletten uzaklaşıp halka yakınlaşma‘‘ anlayışı olabileceği vurgulandı. Raporda, özellikle sivil toplumun İslami alanda etkisinin arttığı son 30 yıllık süreçte, bu değişimin Diyanet‘in yaklaşım ve aktivitelerinde de bir değişime neden olması doğal bir süreç olarak nitelendirildi. 

-DİYANET‘İN KADINLARA YÖNELİK FAALİYETLERİ-

Diyanet İşleri Başkanlığının 2009 yılı Stratejik Planı‘ndaki açıklamalara da yer verilen raporda, Diyanet‘in televizyon kurması, kütüphane, internet salonları, sınıflar, çay ocakları ve çok amaçlı odaların 200 pilot camide uygulanması projelerinin yeni olduğu hatırlatıldı. 

Camilerin kendi web sitelerini kurması, camilerde kadınlar ve özürlüler için uygun düzenlemelerin yapılması, internet üzerinden Kur‘an kursu eğitimi gibi konularda bir kısım laik kesim tarafından camilerin Osmanlı Külliyelerine çevirme çabaları olarak görüldüğü belirtilen raporda, ‘‘Diyanet‘in bu iddialara yanıtı ise ‘Değişen ve gelişen dünyada yeni iletişim ve teknoloji tekniklerinin kullanılması zorunludur. Din hizmetleri cami ibadetlerinin ve caminin dışına çıkmalıdır. Bu manada camiler sosyal boyutlarıyla da değerlendirilmelidir‘ şeklinde olmuştur‘‘ denildi. 

Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu döneminde kadın konusuna çok önem verildiğine işaret edilen raporda, hutbe, vaaz ve panellerde kadın konusunun sık sık işlenmesi, kız çocuklarının okutulması konusunda Diyanet tarafından yapılan telkinlerin de son dönemin faaliyetleri arasında olduğu belirtildi. 

Kadına yönelik şiddet ve toplumdaki kadın ayrımcılığının Diyanet tarafından sürekli eleştirildiği vurgulanan raporda, aile büroları kurularak kadın ve aile problemlerinin çözümüne destek olunmaya çalışıldığı kaydedildi. 

Kadınların Cuma namazlarına katılmaları teşvik edilerek, pek çok camide kadınlara özel yerler tahsis edildiği anımsatılan raporda, ‘‘Sünni öğretide kadınların Cuma namazlarına katılmaları zorunlu olmamasına rağmen, Diyanet‘in kadınları Cuma namazı konusunda teşviki son dönemin önemli açılımlarındandır‘‘ denildi. 

-‘‘DİYANET, TOPLUMSAL AHLAKA ÖNEM VERİYOR‘‘-

Kaynak: AA