İsyan Tarblus'a sıçradı

Halk ayaklanmasının yaşandığı Libya'da kan gövdeyi götürüyor.Libya'nın başkenti Trablus'ta devlet televizyonunu yağmalayan Kaddafi karşıtlarının hükümet binalarını ateşe verdiği bildirildi. Libya lideri Muammer Kaddafi'nin dün gece yurtdışına kaçtığı öne sürüldü.

İsyan Tarblus'a sıçradı
Trablus'ta bugün yaşanan çatışmalarda 61 kişinin öldüğü bildirilirken, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi'nin açıklamaları herkesi şaşırttı. Reuters'ın haberine göre, Seyfülislam, "Libya'yı İtalyanlara veya Türklere bırakmayacağız" dedi. Bu arada isyan hareketini başlatanlar arasında Türklerin de olduğu iddialarına Cumhurbaşkanı Gül yanıt verdi. Gül, ''Türklerin siyasi faaliyetlere katılması söz konusu değil'' dedi.

Libya'nın en büyük ikinci kenti Bingazi'de başlayan ve çevre şehirlerle devam eden isyan Trablus'a da sıçradı. Malta askeri yetkilileri toplam Libya Hava Kuvvetleri’ne ait iki savaş uçağının ve iki sivil helikopterin adaya indiğini açıkladı. Helikopterlerde Fransız olduklarını öne süren toplam yedi kişinin bulunduğu belirtildi. Yolculardan birinin Libya lideri Muammer Kaddafi olabileceği tahmin ediliyor.

AFP’ye konuşan kaynaklar yolculardan sadece birinin pasaportu olduğunu belirtti. Uçaklardan ve helikopterlerden inenlerin kimlikleri tespit edilene kadar havaalanında tutulacağı ifade edildi.

Kaynaklar helikopterlerin Malta’ya iniş izni aldığını ancak Libya’dan kalkış izinleri olmadığını bunun da kaçmış olduklarına işaret olabileceğini öne sürdü.İngiltere Dışişleri Bakanı ise Kaddafi'nin Venezuella'ya gittiği yönünde bilgiler aldığını açıkladı Venezulala ise bu bilgiyi anına yalanaladı. Libya'da bulunan Türklerin tahliyesi için giden Orhangazi Ferbiotu İstanbul'dan hareket etti.

AFP haber ajansı, devlete ait El Cemehiriye televizyonuyla El Şababya radyosunu talan eden göstericilerin, bazı karakol ve devlet binalarını da yaktığını belirtti. Olay yerinden bildiren Reuters muhabiri ise "itfaiyecilerin alev alev yanan bir hükümet binasını söndürmeye çalıştığını" söyledi. "Halk Sarayı" adı verilen binada meclis oturumlarının yapıldığı belirtildi.

Libya lideri Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi tarafından 2008 yılında kurulan El Cemehiriye ve El Şababya, yayın organlarının devlet tekeline alınmasının ardından kamulaştırılmıştı.

BM Genel Sekreteri Kaddafi ile görüştü ve “Şiddet bir an önce durmalı” dedi.

'SON MERMİYE KADAR SAVAŞACAĞIZ'

Seyfülislam Kaddafi dün gece devlet televizyonundan halka seslenerek, "Son mermiye kadar savaşacağız... Libya'yı İtalyanlara veya Türklere bırakmayacağız" ifadesini kullandı.

Oğul Kaddafi, "Libya, Mısır veya Tunus değil. Libya ordusu büyük rol oynayacak, Tunus veya Mısır ordusu değil. Muammer Kaddafi, Zeynel Abidin Bin Ali değil, Mübarek değil. Libya'dan bir parmak yer vermeyiz. Libya'da yaşayacak, Libya'da öleceğiz" diye konuştu.

Seyfülislam Kaddafi ayrıca, aralarında Bingazi'nin de bulunduğu kentlerde şiddetli çatışmalar meydana geldiğini ve isyancıların askerlerden silah ele geçirdiklerini belirterek, çatışmaları ülkenin birliğini yoketmek ve İslamcı bir cumhuriyet kurmak isteyen unsurların kışkırttığını ifade etti.

Seyfülislam Kaddafi, babasının 41 yıllık iktidarına karşı yaşanan eşi benzeri görülmemiş ayaklanmayı "yabancı güçlerin planı" olarak tanımlayarak kınarken, protestoların bastırılmasında şiddet kullanılmasının hata olduğunu kabul etti.

Seyfülislam konuşmasına şöyle devam etti: "“Bu, Libya’nın bütünlüğünü tehdit eden muhalif, bölücü bir harekettir… Silahlarımıza sarılacağız… Son mermiye kadar savaşacağız… Libya'yı İtalyanlara veya Türklere bırakmayacağız... Ayaklanmayı kışkırtan unsurları yok edeceğiz. Eğer herkes silahlanırsa, bu iç savaştır ve birbirimizi öldüreceğiz…”

Yeni bir anayasa ve liberal kanunlar çıkarılacağı sözü veren Seyfülislam Kaddafi, halkın "yeni bir Libya" ile iç savaş arasında seçim yapması gerektiğini ifade etti.

KADDAFİ KAÇTI İDDİASI

İktidar karşıtı gösterilerin Perşembe gününden bu yana devam ettiği Libya'da güvenlik güçlerinin protestoculara sert müdahalesi sonucu en az 233 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün açıkladığı verilere göre, can kayıplarının büyük bölümü binlerce Türk vatandaşının da yaşadığı Bingazi kentinde gerçekleşti.

Öte yandan 42 yıldır iktidarda olan Kaddafi'nin dün gece gizlice Libya'dan kaçtığı da gelen iddialar arasında. Ancak bu iddia, Seyfülislam Kaddafi tarafından yalanlandı. Seyfülislam Kaddafi, ordunun da tam desteğini alan babasının Libya'da olduğunu söyledi.

TÜRKLER MAHSUR

Libya'da Kaddafi karşıtlarının başlattığı isyan büyürken, Ankara da bölgedeki Türklerin tahliyesi için çalışmalarını sürdürüyor.

Dışişleri Bakanlığı tarafından Türk vatandaşlarının Libya'dan tahliyesi için bugün 4 uçak ve 2 geminin gönderileceği açıklandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Libya'da meydana gelen olaylar nedeniyle bu ülkede mahsur kalan Türkler, İDO feribotlarıyla Türkiye'ye getirilecek. Başbakanlığın talebi üzerine, Dışişleri Bakanlığı'nın koordine ettiği çalışmalar için bin 200 kişilik Osman Gazi ve Orhan Gazi feribotları bugün yola çıkacak. Feribotlara, bir firkateyn yolculuk boyunca eşlik edecek.

Öte yandan Bingazi’de bekleyen Türk vatandaşların tahliye edilmesi için bu sabah erken saatlerde Atatürk Havalimanı’ndan kalkış yapan bir THY uçağı, Libya'ya inmeden geri döndü. 337 Türk vatandaşını Türkiye’ye getirecek olan THY'nin TK-3996 sefer sayılı Boeing 777-300 tipi uçağına Libya Sivil Havacılık Kurumu tarafından iniş izni verilmediği bildirildi.

Libya’nın Bingazi kentine dün sabah özel izinle giden bir THY uçağı, akşam saat 18.00’de 7’si bebek 288 yolcusuyla Türkiye'ye dönmüştü. Böylece Libya’dan tahliye edilen Türklerin sayısı 581’e ulaşmıştı.

DIŞİŞLERİ'NDEN KRİZ MERKEZİ

Türk Dışişleri Bakanlığı da, Ortadoğu bölgesindeki Türk vatandaşlarını etkileme potansiyeli bulunabilecek gelişmeleri takip etmek ve vatandaşların durumlarıyla ilgilenmek amacıyla "Kriz Merkezi" oluşturdu.

Kriz Merkezi'ne ulaşılabilecek telefon ve faks numaralarıyla e-posta adresi ise şöyle:

Dışişleri Bakanlığı Kriz Merkezi
Telefon: 0312-292 2600, 0312-292 2601, 0312-292 2602
Faks: 0312-292 2754
E-posta: kriz1@mfa.gov.tr, kriz2@mfa.gov.tr, kriz3@mfa.gov.tr

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Türk vatandaşlarının talepleri doğrultusunda geçici olarak nakledilmeleri amacıyla ilave seferler yapacak uçakların beklemede olduğu kaydedildi.

Açıklamada, Bingazi ve cevresinde faaliyet gösteren Türk şirketleri ve çalışanlarıyla ilgili olarak gelen taleplerin 24 saat mesai düzeninde çalışan Trablus Büyükelçiliği ve Bingazi Başkonsolosluğu ile paylaşıldığı, alınan bilgilerin müracaat sahiplerine ulaştırıldığı kaydedildi.

GÜL'DEN LİBYA'YA YANIT


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Deniz Ticaret Odası Olağanüstü Meclis toplantısına katıldıktan sonra çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Gül, Libya'daki olaylara bazı Türklerin karıştığı iddialarına ilişkin, “Herhangi bir Türk'ün başka bir ülkede, onların herhangi siyasi faaliyetine katılması söz konusu olmaz tabii ki. Hele hele Ortadoğu ülkelerinde buna Türkler çok daha dikkat ederler. Dolayısıyla doğru olmadığı kanaatindeyim” dedi.

Bir gazetecinin, Tunus ve Mısır'ın ardından Libya'da halk ayaklanması yaşandığına işaret ederek, “Libya'da çok fazla Türk vatandaşı var. Bu konuyla ilgili genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Ayrıca bazı Türk vatandaşlarının ajanlık faaliyeti yürüttüğü konusunda iddiaları var. Kaddafi ile görüştünüz mü?” yönündeki soruları üzerine Gül, Libya lideri Kaddafi ile bir görüşmesinin olmadığını belirtti.

Bu olayları bütün Ortadoğu'da başladığından beri bütün ülkelerin yakından takip ettiğini dile getiren Gül, şunları söyledi:

“Libya'da olanları da yakından, kaygıyla da takip ediyoruz. Çünkü can kaybının olması gerçekten çok üzücü. O bakımdan herhangi bir kardeş kanı dökülmeden bu meselelerin hallolması gerekir ve tabii ki bütün yöneticilerin de halklarının arzularına, dileklerine kulak vermeleri gerekir. Bunu daha önce de söyledim. Libya'da çok sayıda Türk var. Çünkü kardeş bir ülke, aynı zamanda büyük ekonomik yatırımlar yapıyorlar. Türk firmaları da var. Hükümet her kademede, ilgililer her kademede çok yakın takip içinde... olup bitenleri. Daha önceden de bütün bölgedeki ülkeler takip ediliyor. Nerede ne olabilir, nasıl olabilir diye önceden bilgiler alınıyor, gerekli her türlü takip yapılıyor.

Dolayısıyla oradaki vatandaşlarımızın en güvenli şekilde tahliyesi için de bütün bakanlıklar, hükümet her türlü çalışmayı yapıyor. Bundan da bilgilendiriyorlar. Ben de yakından takip ediyorum. Herhangi bir Türk'ün başka bir ülkede, onların herhangi siyasi faaliyetine katılması söz konusu olmaz tabii ki. Hele hele Ortadoğu ülkelerinde buna Türkler çok daha dikkat ederler. Dolayısıyla doğru olmadığı kanaatindeyim.”

Kaynak: İHA