Kılıçdaroğlu‘ndan Sudan Hatırlatması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek‘e çağrısını doğal karşıladığını, ancak aynı çağrıyı Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir‘e yapmasını istediklerini söyleyerek, "Türkiye aslın

Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle sabah kahvaltısında bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Roj TV‘nin Nobel Barış ödülüne aday gösterileceğine ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine "Eğer PKK bir terör örgütü ise ve Nobel‘e de Nobel Barış Ödülü diyorsak, ikisi arasında ciddi bir çelişki var. Ben bu teklifin çok ciddiye alınacağı kanısında değilim ama bir barış ödülü verilsin diye bir teklif yapılmış olabilir. Ama Nobel‘i verenler tarafından ciddiye alınacağı kanısında değilim" dedi.

-MISIR‘DAKİ OLAYLAR- 

Mısır‘daki olaylar ve Başbakan Erdoğan‘ın Hüsnü Mübarek‘e çağrısına da değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bu baskılara karşı bir noktada patlama olacağı kesindi. Bunun Tunus‘ta başlayıp Mısır‘a sıçramasını da belki olağan kabul etmek gerekiyor. Sayın Başbakanın çağrısını doğal karşılıyorum, halkın taleplerinin bir siyasetçi tarafından gözardı edilmesi veya dikkate alınmaması söz konusu olamaz. Hele bir milyon kisinin eylem yaptığı ortamda hiçbir yöneticinin duyarsız kalması söz konusu olamaz. ABD‘nin de devreye girmesi ile bir an önce seçim yapılması ve Mübarek‘in aday olmayacağını açıklaması kamuoyunu tatmin eder mi, önümüzdeki günler gösterecek. Ama ilk izlenimler bu açıklamanın yeterli olmadığı şeklinde. Tabi isteriz ki Sayın Başbakan aynı çağrıyı Sudan Devlet Başkanına da yapmış olsun."

Kılıçdaroğlu, Türkiye‘nin Ortadoğu ülkelerine bir örnek ya da model olduğu görüşlerinin hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:

"Müslüman laik bir ülke olarak Türkiye, ne kadar şikayet etsek de demokrasisini Ortadoğu ülkelerine göre daha geliştirmiş bir ülke. Özgürlükler, insan hakları alanlarında daha önemli adımlar atmış bir ülke, kadın erkek eşitliğini büyük ölçüde sağlamış bir ülke. Dolayısıyla Türkiye aslında bütün İslam ülkeleri için rol modeli olabilir. Ben eminim Ortadoğu halklarının büyük bir kısmı Türkiye‘yi örnek almak ister. Türkiye Arap ülkelerine, Ortadoğu ülkelerine benzemek değil, onlar bize benzemek istiyorlar. Ama bizim şöyle bir sorunumuz var, bizim yöneticilerimiz onlara benzemek istiyor, onların da halkları bize benzemek istiyor, arada böyle bir paradoks var."

Mısır‘da, sonuçta halkın dediğinin olacağını çünkü artık bilgiyi saklamanın mümkün olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, önümüzdeki sürece bakıldığında Başbakan Erdoğan‘ın çağrısını bir açıdan önemli bulduğunu, onun da Mübarek‘in çekilmesini istemek ve halka destek vermekle bir anlamda halkın Türkiye özlemine destek veren bir söylemin geliştirilmiş olduğunu, Mısır halkı için bunun çok önemli olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Eğer diğer Ortadoğu ülkeleri de demokrasi ve özgürlükleri geliştirirlerse, Türkiye ile ilişkileri daha sağlıklı bir zemine oturacaktır. Tarihsel ve kültürel açıdan ciddi birliktelikler var, onların demokrasiye özlem duymaları bizdeki demokrasinin de güçlenmesine yol açacaktır. Biz onlara benzemek gibi bir arayış içine girmeyeceğiz, yani siyasal olarak AKP böyle bir arayış içine girmeyecek tam tersine o halkların Türkiye‘ye benzemesi ile Türkiye daha farklı bir yere gelmiş olacaktır" diye konuştu.

-MAVİ MARMARA SALDIRISI-

Kılıçdaroğlu, Mavi Marmara saldırısına ilişkin görüşünün ve CHP iktidar olsaydı bu geminin gitmesine izin verip vermeyeceğinin sorulması üzerine şu cevabı verdi:

"Tabi biz olsaydık izin vermezdik, böyle bir olaya izin vermezdik. Gazze‘ye zaten yardım yapılıyor, Kızılay orada zaten. Eğer siz hükümet olarak gerçekten yardım yapmak istiyorsanız Kızılay‘a her türlü desteği verebilirsiniz. Mavi Marmara olayında pek çok yasadışı işlem var. Gemi Türk bayraklı mı değil mi? Gidenler Türk mü değil mi? Gidenler nereye gidiyor? Bütün bunların tamamı sağlıklı sorgulanmadı."

Kılıçdaroğlu, bu söylediklerinin İsrail‘i tasvip etme anlamına gelmediğini de vurgulayarak, "Tabi bu arada biz hükümeti eleştirirken ‘İsrail iyi yaptı‘ gibi bir anlayışa sahip değiliz. İsrail‘in kınanması, özür dilemesi ve saldırı sonucu yaşamını yitirenler nedeniyle uluslararası hukukun gereklerini yerine getirmesi gerekiyor" dedi.

Bir gazetecinin AK Parti hükümetinin dış politikada neyi iyi, neyi kötü yaptığını sormasına karşılık da Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Çok kötü yaptığı, keşke yapmasaydı dediğimiz olayların başında, aklıma Mavi Marmara geliyor. Bile bile bir olay nasıl sorun haline getirilir, içinden çıkılmaz hale getirilir, ilişkiler nasıl derin ve köklü yerinden sarsılır, bu olayda görüldü. Tam bir beceriksizlik. Çok iyi yaptı dediğim bir olay da Suriye ile vizelerin kalkması, çok iyi bir olaydır."

-"AKP, DERİN DEVLETİN PARTİSİDİR"

Kılıçdaroğlu, AK Parti‘nin söylemlerinin samimi olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"AKP‘nin demokrasi konusunda da samimi olduğuna inanmıyoruz. Özgürlüklerimizi, 12 Eylül acılarını kullandı, demokrasiyi kullandı. Gizli gündemi vardı, buna bütün samimiyetimle inanıyorum. Gizli gündemi devleti ele geçirmekti, devleti ele geçirdi. O açıdan AKP artık derin devletin adamıdır, derin devletin partisidir. Çünkü AKP‘nin yargısı var, medyası var, güvenlik güçleri var, bürokrasisi var. AKP artık devletin bütün kanallarında tek ses çıkaran bir parti konumuma gelmiştir, artık anayasada yer alan güçler ayrılığı ilkesi bitmiştir, yoktur güçler ayrılığı Türkiye‘de. Yargıtay‘ı ele geçirmesinin sebebi de bellidir, kendisinin siyasi merkezlerde aldığı kararların yargı sürecinde bozulmamasını sağlayan bir model kurmak istemektedir."

-KÜRT SORUNU-

Kaynak: AA