Bakan Ergün‘den Karsan İçin Referans Mektubu
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Karsan‘ın New York taksi ihalesini yakın takibe aldı.
Edinilen bilgiye göre, Bakan Ergün‘ün Karsan‘ın New York taksi ihalesine girmesinin hemen ardından New York Belediye Başkanına bir referans mektubu yolladığı ortaya çıktı.
Şimdi de yeni bir referans mektubu kaleme alan Ergün, önümüzdeki hafta içinde mektubu New York Belediye Başkanına gönderecek. Ergün mektubunda, ‘‘Bugüne kadar Türkiye‘de üretilen hiçbir araç geri çağrılmamıştır‘‘ mesajını vererek, Türkiye‘deki otomotiv sanayinin güçlü yapısına dikkat çekecek.
Bakan Ergün‘ün geçen yıl New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg‘e yolladığı mektupta, şu ifadelere yer verdiği öğrenildi:
‘‘Ülkemiz otomotiv sanayi, üretimde ve işletme yönetiminde çağdaş kalite yönetimi anlayışı ile yalın üretim, yalın yönetim alışkanlığını geliştirmiş, küresel rekabet ve küresel pazarlara ihracat için uluslararası mevzuata uyum sağlamıştır. Bugün gelinen noktada, üretim ve pazarlama alanlarında ‘Küresel Entegrasyon‘ büyük oranda tamamlanmıştır. Otomotiv sanayimiz, üretimde kalite yönetimi ve verimlilikteki yetkinliğini, küresel ve gelişmiş pazarlara yaptığı ihracatla kanıtlamıştır. Ülkemizdeki otomotiv sektörü ihracat, istihdam, rekabet edebilirlik, yatırımlar, dışa açıklık ve makro ekonomik büyüklükler açısından ülkemiz için en önemli sanayilerin başında gelmektedir.
Ülkemizde otomotiv sektörü aynı zamanda Ar-Ge, tasarım ve yeni teknolojilerin yaygınlaştırılmasında önderlik; yatırımlarda ve üretimde daha yüksek katma değer arayışı, yüksek nitelikli insan gücü, rekabet öncesi işbirliği kültürü ve tedarik zincirinde yer alan KOBİ niteliğindeki tüm kuruluşlar ile uzun vadeli stratejik işbirliğinin geliştirilmesi gibi konularda da başarılar sağlamıştır. Bakanlığımız tarafından verilen AR-GE desteklerinden en fazla yararlanan firmalar, otomotiv ana ve yan sanayinde faaliyet göstermektedir.‘‘
Mektubunda, Türkiye‘de bir çok küresel markanın üretim tesisleri bulunduğuna dikkat çeken Ergün, şöyle devam etti:
‘‘Bu markalardan bazıları; Ford, Toyota, MAN, Mercedes, Isuzu, Peugeot, Fiat, Renault, Hyundai olarak sıralanabilir. Ülke olarak, bir çok gelişmiş ülkede olduğu gibi çevre dostu araçların üretimi, tüketiciler tarafından tercih edilmelerini sağlayacak düzenlemeler ve altyapının geliştirilmesine de büyük önem veriyoruz. Ülkemizde üretim yapan firmalar, bu tür bir değişimi tolere edecek ve üretimlerini bu tür global trendlere adapte edebilecek yetkinliğe sahiptir.
Bu firmalar gerek yetişmiş işgücü gerek AR-GE potansiyeli gerekse de küresel pazarlara yapılan ihracat yeteneği ile önemli avantajlara sahiptir. Ülkemizde üretilen araçlar; Avrupa standartlarında can ve mal güvenliğini koruyan, düşük emisyon ve gürültü seviyesinde üretilen araçlardır. Diğer taraftan, tüketicinin korunması yönünde hassas davranan ülkemiz, satış sonrası hizmetlere önem vermektedir. Ülkemiz otomotiv sektörü aynı zamanda elektrikli araçların üretimi konusunda da yeterli altyapıya sahiptir.‘‘
-İKİNCİ MEKTUP HAFTAYA-
Kaynak: AA
Şimdi de yeni bir referans mektubu kaleme alan Ergün, önümüzdeki hafta içinde mektubu New York Belediye Başkanına gönderecek. Ergün mektubunda, ‘‘Bugüne kadar Türkiye‘de üretilen hiçbir araç geri çağrılmamıştır‘‘ mesajını vererek, Türkiye‘deki otomotiv sanayinin güçlü yapısına dikkat çekecek.
Bakan Ergün‘ün geçen yıl New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg‘e yolladığı mektupta, şu ifadelere yer verdiği öğrenildi:
‘‘Ülkemiz otomotiv sanayi, üretimde ve işletme yönetiminde çağdaş kalite yönetimi anlayışı ile yalın üretim, yalın yönetim alışkanlığını geliştirmiş, küresel rekabet ve küresel pazarlara ihracat için uluslararası mevzuata uyum sağlamıştır. Bugün gelinen noktada, üretim ve pazarlama alanlarında ‘Küresel Entegrasyon‘ büyük oranda tamamlanmıştır. Otomotiv sanayimiz, üretimde kalite yönetimi ve verimlilikteki yetkinliğini, küresel ve gelişmiş pazarlara yaptığı ihracatla kanıtlamıştır. Ülkemizdeki otomotiv sektörü ihracat, istihdam, rekabet edebilirlik, yatırımlar, dışa açıklık ve makro ekonomik büyüklükler açısından ülkemiz için en önemli sanayilerin başında gelmektedir.
Ülkemizde otomotiv sektörü aynı zamanda Ar-Ge, tasarım ve yeni teknolojilerin yaygınlaştırılmasında önderlik; yatırımlarda ve üretimde daha yüksek katma değer arayışı, yüksek nitelikli insan gücü, rekabet öncesi işbirliği kültürü ve tedarik zincirinde yer alan KOBİ niteliğindeki tüm kuruluşlar ile uzun vadeli stratejik işbirliğinin geliştirilmesi gibi konularda da başarılar sağlamıştır. Bakanlığımız tarafından verilen AR-GE desteklerinden en fazla yararlanan firmalar, otomotiv ana ve yan sanayinde faaliyet göstermektedir.‘‘
Mektubunda, Türkiye‘de bir çok küresel markanın üretim tesisleri bulunduğuna dikkat çeken Ergün, şöyle devam etti:
‘‘Bu markalardan bazıları; Ford, Toyota, MAN, Mercedes, Isuzu, Peugeot, Fiat, Renault, Hyundai olarak sıralanabilir. Ülke olarak, bir çok gelişmiş ülkede olduğu gibi çevre dostu araçların üretimi, tüketiciler tarafından tercih edilmelerini sağlayacak düzenlemeler ve altyapının geliştirilmesine de büyük önem veriyoruz. Ülkemizde üretim yapan firmalar, bu tür bir değişimi tolere edecek ve üretimlerini bu tür global trendlere adapte edebilecek yetkinliğe sahiptir.
Bu firmalar gerek yetişmiş işgücü gerek AR-GE potansiyeli gerekse de küresel pazarlara yapılan ihracat yeteneği ile önemli avantajlara sahiptir. Ülkemizde üretilen araçlar; Avrupa standartlarında can ve mal güvenliğini koruyan, düşük emisyon ve gürültü seviyesinde üretilen araçlardır. Diğer taraftan, tüketicinin korunması yönünde hassas davranan ülkemiz, satış sonrası hizmetlere önem vermektedir. Ülkemiz otomotiv sektörü aynı zamanda elektrikli araçların üretimi konusunda da yeterli altyapıya sahiptir.‘‘
-İKİNCİ MEKTUP HAFTAYA-