Bekçi Babanın Çocuklarını Okutma Azmi

Adana’da bir narenciye bahçesinde bekçilik yapan Mehmet Turan, ikamet ettiği ev, adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde olmadığı için servisin almadığı 4 çocuğunu traktörle okula götürüp getirmek zorunda kılıyor. Kışın römork üzerinde soğuk havalarda üşüdük

17 yıl önce evlenen ve 4 çocuk sahibi olan Mehmet Turhan (38), 7 ay öncesine kadar iş bulup evine ekmek götürmek için mücadele ediyordu. Bir işadamı Turhan ailesine hem iş hem de oturacak ev verdi. Turhan’da bu teklifi kabul ederek merkez Yüreğir ilçesi, Abdioğlu Mahallesi yakınlarındaki portakal bahçesi içerisindeki eve yerleşti. Turhan, hem asgari ücretle bahçeye bekçilik yapmaya hem de evine ekmek götürmeye başladı. En küçüğü 7 yaşında olan ve hepsi ilköğretim çağında olan çocuklarını da Kazime Özlerİlköğretim Okulu’na kayıt yaptırdı. 2010-2011 eğitim-öğretim dönemi başladığında çocuklar okula gitmeye başladı. Ancak Turhan ailesinin evi adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde kayıtlı olmadığı için okul servisi 4 çocuğu okula götürmedi. Bunun üzerine baba Turhan oturdukları eve adrese dayalı nüfus kayıt sistemine dahil ettirmek istedi. Bunun için 4 kez hem Yüreğir Kaymakamlığı’na hem de belediyeye gitti. Ancak aradan 5 ay geçmesine rağmen evin kaydı yapılarak bir türlü numara verilmedi. Bu süre içindede Turhan ailesinin evine 1 kilometre uzaklıktaki eve okul servisi gelirken onların evine bir türlü gelmedi. Baba Turhan, çaresiz kalınca patronundan izin alıp, traktörün arkasına küçük bir römork yaptırıp, çocuklarını okula götürüp getirmeye başladı. Her gün yaklaşık gidiş dönüş 18 kilometre traktör römorkunda yolculuk yapan çocuklar soğuk havada üşüterek hastalanmaya başladı. Okula yeni başlayan 7 yaşındaki Canbolat Turhan, soğuk havale fazla dayanamayarak hastalandı ve okula gidemez oldu. Diğer çocuklar ise her şeye inat okuma azmiyle soğuğa, yağmura ve çamura rağmen okula gitmeye devam ediyor. Çocuklarının adrese dayalı nüfus kayıt sistemi kurbanı olduğunu anlatan baba Turhan, "Ben iş buldum diye sevinirken çocuklarım okuyamama riskiyle karşı karşıya. 7 ay önce bekçilik yapmak için ailemle birlikte geldiğim ev adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde kaydı yokmuş. Bu nedenle çocuklarımı okul servisi yerine ben traktörle okula götürmek zorunda kalıyorum. Kaymakamlık ve belediyeye başvurdum ancak 5 ayda eve bir numara veremediler. Önce haritada ev görünmüyor dediler sonrada tamam eve numaravereceğiz dediler ama ne gelen ne giden var. Onlar numara vermediği içinde çocuklarım servisten faydalanamıyor. Evimin 1 kilometre yakınındaki eve gelen servis benim evime gelmiyor" dedi. İlkokul mezunu olduğunu, çocuklarının kendisi gibi cahil kalmaması ve sürünmemesi için bütün zorlukları aşarak onları okutacağını ifade eden Turhan şunları söyledi: "Bir acı dram içerisindeyiz. 7-8 ay boyunca çocuklarımı okula traktörle götürüp getirmekten artık bitkin düştüm. Bir babanın en acı günü bugündür. 4 tane çocuğum var okuyan. Bunlardan 7 yaşında olanı hasta olduğu için okula götüremiyorum. Çocuklarımın ikisi kız. Herkes kızını okutmazken ben onları okutmak için canımı dişime takıyorum. Bana servis verilmese bile ben kızlarımı okutmaya çalışıyorum. Sonuna kadar da devam edip kızlarımı bütün zorluklara rağmen okutacağım. Yağmura, çamura rağmen üzerimdekiceketimi çocukların üzerine örterim römorkun üzerine naylon çekerek çocuklarımı okula götürüp okuturum." "SOĞUKTA DONUYORUZ AMA OKUYAĞIZ" İlköğretim 6. sınıfa giden Havva Turhan (12) bütün zorluğa rağmen okulu bırakmayı hiç düşünmediğini, okuyup hemşire olmak istediğini belirterek, "Traktörle okula giderken, en çok üşüyorum, çamur üzerimize geliyor. Servisle okula giden arkadaşlarımı görünce üzülüyorum. Ama bütün zorluklara rağmen okuyacağım" diye konuştu.Traktörle okula giderken üzerlerinin hep çamur olduğunu 1. sınıfa gitmesi gereken kardeşinin üşüyüp hastalandığı için okula gidemediğini ifade eden 8. sınıf öğrencisi Derya Turhan (15), "Ben okuyup hemşire olmak istiyorum. Bütün zorluklara rağmen okulu bırakmayı hiç düşünmedim. Arkadaşlarım servisle giderken biz traktörle gittiğimiz için üzülüyorum. Arkadaşlarımızın hepsi servisle gidiyor. Okula en yakın evlerdeki arkadaşlarımız bile servisle gidiyor ama bizim evimiz 9 kilometre uzakta olmasına rağmenokula traktörle gidip gelmek zorunda kalıyoruz. Babamın patronu bizim okul kıyafetlerimizi aldı ama traktörle gittiğimiz için hemen eskidi" diye gözyaşlarına boğuldu. 10 yaşında 4. sınıfa giden İsmail Turhan ise traktörle okula gitmenin zorlukları gözyaşları içinde anlatarak, "Traktörle giderken üstümüze yağmur geliyor çamur oluyor, donuyorum. Ama buna rağmen okulu bırakmadım okuyup polis olmak istiyorum" dedi. "ÇOCUKLARIN OKULDA KAYDI VARSA SERVİS ALMALI" Adana Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okula kayıt yaptırılırken adrese dayalı nüfus kayıt sistemine dayanarak E-okul üzerinden ikametgaha göre kayıt yaptığını, Ulusal Adres Veri Tabanı’ndaki adres bilgileri ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının il/ilçe milli eğitim müdürlüklerinde kurulan öğrenci yerleştirme komisyonlarının okul adres eşleştirmeleri sonucunda sistem tarafından otomatik olarak yerleştirildiğini söyledi. E-okul sistemi tarafından tümöğrencilerin, adreslerinin bulunduğu en yakın ilköğretim okuluna kayıtları yapıldığını hatırlatarak, "Bu öğrenciler okula kayıtları yapıldıysa mutlaka adresleri vardır. Evlerinin numarasının olmamasının ya da kayıtlı olmaması imkansız. Çünkü bir adres vermeden kayıt yapılmıyor. Oturdukları evieharitada ev görünmüyor dediler sonrada tamam eve numara verecen adresi kayıtlı olmasa bile okula kaydı olan her çocuk servis tarafından alınması gerekiyor. Konuyla ilgili gerekli inceleme yapılacak. Çocuklarımmağdur olması söz konusu olamaz" diye konuştu.
Kaynak: İHA