Gaziantep’in Vergi Rekortmenleri Ödüllendirildi

Gaziantep’te 2010 yılı tahakkuk döneminde Kurumlar ve Gelir Vergisi’nde ilk 10 sıraya giren firma ve kişiler, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de katıldığı törenle ödüllendirildi.

Dedeman Otel’de düzenlenen törende bir konuşma yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tüm vergi rekortmenlerini kutlayarak, "Emeği geçen gerçek aktörlere, iş, aş üretenlere ama aynı zamanda çalışanlara canı gönülden teşekkür ediyorum. Vergi çok basit ifadeyle kamu hizmetinin finansmanı için vatandaşlarımızdan imkanları çerçevesinde talep edilen anayasal ödev ve yükümlülüktür. Kamu harcamalarını sağlıklı gelir vergileriyle finansman ettiğimizde ülkenin geleceği çok daha sağlam zemine oturmuş olur. Öbür türlü taşıma suyla değirmen dönmüyor. Kamu yatırımlarını sağlıklı vergi gelirleriyle finanse etmemiz lazım. Bunun için ekonomimizin güçlü olması lazım. İş ve aş üreten insanlarımızın olması lazım. Devlet olarak bizim görevimiz; mümkün olduğunca ülkemizdeki yatırım iklimini, iş yapma iklimini iyileştirmemiz lazım" dedi.Türkiye’nin ekmeğini taştan çıkaran bir ülke olduğunu kaydeden Şimşek, şunları söyledi:"Torba tasarıda mükellef haklarını korumaya yönelik gerçekten önemli düzenlemeler var. İdareye karşı mükellefi nasıl daha güçlendiririz bence bu çok önemli. Bizim görevimiz iş ve aş üretenlerin önünü açmak. Mevcut mevzuatta bir belirsizlik varsa bunu mükellef aleyhine kullanmayalım. Mümkün olduğunca bizim denetim elemanlarının felsefesini değiştirelim. Tabiki vergi güvenliği önemli, tabiki herkes katkıda bulunacak. Kanunla, mükellef hakkını çok daha iyi şekilde gözetecek şekilde güçlendirdik. Şeffaflık getirdik. Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde gerçekten çok kapsamlı bir risk analiz veri tabanı oluşturuldu. Kayıt dışı ile mücadelede bütün kamu kuruluşlarının, özel sektörün katkısını bekliyoruz. Onların sayesinde sadece Maliye Bakanlığına bırakırsanız kayıt dışı ile mücadele başarıya ulaşmaz. Kayıt dışı, hakkıyla vergisini ödeyenlere en büyük haksızlıktır. Siz hesabınızı ona göre tutuyorsunuz. 75 milyonun hakkını koruyorsunuz. O ekstra avantaj, kendilerinin verimsiz çalışmasını, yenilikçilik yapmamasını sağlıyor. Çünkü rekabet varsa o zaman marifet girişimcidedir. Yoksa devletin yüklediği bazı vergileri kaçırmakla siz hala piyasada kendinize yer ediniyorsanız o zaman haksız bir avantajdır, aynı zamanda verimsiz çalıştığınıza işaret ediyor. Performansa dayalı bilgi teknolojilerinde dünyayla rekabet edeceksek, mutlaka kayıt dışı ile mücadeleyi çok daha ileriye taşımamız lazım."Bakan Mehmet Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Türkiye’de şöyle bir algı var; vergiler çok yüksek. Kurumlar Vergisi yüzde 20 şu an itibariyle. Avrupa’nın, OECD ülkelerinin en düşük oranlarından birisi. OECD de biz 25. sıradaydık. Yüzde 20 makuldür. Bugün bir çok Avrupa ülkesinde gelir vergisi yüzde 40-50. Asgari ücret üzerinden alınan gelir vergisini neredeyse yok denecek düzeye çektik. 4 çocuğu olup da eşi çalışmayandan sıfır vergi alıyoruz. En yüksek aldığımız bekar olan asgari ücretliden yüzde 5 vergi alıyoruz. Yine KDV, dolaylı bir vergi. KDV oranı Türkiye’de maksimum yüzde 18’dir. Gıda maddelerinde yüzde birdir. Bir çok üründe de yüzde 8’dir. Türkiye’de efektif KDV oranı yüzde 14 düzeyindedir. Bazı ürünlerde ÖTV vardır. Türkiye’de vergi yüksek algısı da buradan kaynaklanıyor. İmkanlar olunca onları da daha makul düzeye çekme çabasında olacağız. Ama bu ülkede vergi olabilmesi için önce birilerinin iş ve aş üretmesi lazım."Yaptırdığı bir çalışmada, Cumhuriyet tarihinden 2003’e kadar 31 tane mali af niteliğinde yapılandırma içeren kanunun kabul edildiğini dile getiren Şimşek, "Yani neredeyse 2,5 yılda bir yasa gelmiş. Son dönemde de esnafımızın 2008-2009 sonrasında böyle bir talepleri oldu. Ben ilke olarak hep söylemişimdir; af niteliğinde vergi yapılandırmaları vergide uyumu, adaleti bozuyor demişimdir. Bunları uzun vadeli perspektifte doğru bulmadığımızı söylemişimdir. Bu tasarıda 74 milyon vatandaşımızın hakkının reel değerinden vazgeçmedik. Önceki düzenlemelerden en büyük fark budur" diye konuştu.Bakan Şimşek, son dönemlerde yapılabilecek en kapsamlı bir yapılandırmanın şu anda Cumhurbaşkanın onayını beklediğini ifade ederek, şöyle devam etti:"Onaylanırsa vatandaşa kolaylık, mükellefe yeni bir imkan ve fırsat tanımış oluruz. Amacımız bir yandan vergi uyumunu güçlü kılmak, bir yandan da vatandaşa uzun vadeli kolaylıklar ve imkan sağlamak. Yapılandırma tasarısının özü de budur. Ben yarın Antalya’dayım. Bütün defterdarlarımızla toplanacağız, onlara bu konuda bir perspektif vereceğiz. Hiç bir şekilde mükellefi zorlamak yok. Kolaylıktan yararlanmak isterse kapımız açık. Bir sorunu yoksa matrah artırımına kimse zorlanamaz. Bizim görevimiz sadece TBMM’nin kabul ettiği tasarı çerçevesinde mükelleflerimizi bilgilendirmektir. Tabi mali müşavirleri var. Ama esas sorumlu kuruluş sizsiniz. Böyle bir imkan var. Biz isteriz ki yeni bir sayfa açalım. Yeni bir dönem açalım. Herkesle barışalım. Ülke kazansın, tabiki vatandaş da kazansın. Bizim için aslolan budur. Çünkü Türkiye’deki makro ekonomik istikrarsızlıkların en önemli nedeni bütçe açığıdır. Biz mümkün olduğunca bütçe açıklarımızı aşağıya çekmek istiyoruz. 2009 hariç hep hedefleri tutturduk. 2009’da bütün dünyada bir şok yaşandı. Bizim gelirlerimiz azaldı. Ama bakın 2012 için bütçe açığını yüzde 4.9 ön görmüştük. Ama ekonomideki toparlanma güç oldu, Maliye Bakanlığı denetim birimleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı biraz çaba gösterdi. Ekstradan yatırıma, araştırma geliştirmeye, eğitime önem vermemize rağmen bütçe açığını milli gelirin 3.6’sına kadar indirdik. Bu yıl içinde hedefimiz genel devlet açığını yüzde 2 civarına düşürmektir. Biz henüz bütçeyi yaparken böyle bir tasarı yoktu. Ülke ne kadar borcunu, açıklarını kontrol altında tutarsa o kadar saygın ve güçlü olur. 7 ülkeye gittim. Çok rahatız, bir çok ülkede inanın yatırımlar kısılıyor. Ücretler donduruluyor, düşürülüyor. Yatırımlara, doktor, hemşire, polis almaya devam. Bu ülkenin ihtiyacı var. Kendi insanına, alt yapıya, araştırma geliştirmeye yatırım yapılmazsa bir anlamı olmaz. Ama bir yandan da disiplini devam ettiriyoruz. Türkiye’nin bütün iç ve dış borcunun toplamının brüt olarak milli gelire oranı yüzde 40 civarındadır. Bugün Avrupa’nın 27 ülkesinde yüzde 80’in üzerine çıktı. Yüzde 100’lere doğru gidiyor."Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı da, yaptığı konuşmada, sıralamaya giren mükellefleri yürekten kutladığını ifade ederek, "Toplumumuzda daha sağlıklı bir vergi bilincini oluşturmak ve gönüllü bir şekilde vergi ödeme alışkanlığını tüm kesimlere kazandırma arzusundayız. Devletimizin, vatandaşlarımıza daha iyi hizmet götürme kaynaklarından en önemlisi hiç şüphesiz vergilerdir. Bu noktada gerçek ve tüzel kişiler tarafından ödenen vergilerle devletimiz; eğitim, sağlık, güvenlik ve ulaşım gibi temel hizmetleri, tüm vatandaşlarımıza ulaştırmaktadır" şeklinde konuştu.Törende daha sonra Kurumlar Vergisi listesinde ilk sıralara giren Kalyon İNşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., Tiryaki Agro Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., Naksan Plastik ve Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş., Tek Tuğ Elektrik Üretim A.Ş., Çimko Çimento ve Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş., Şölen Çikolata Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., Merinos Halı Sanayi ve Ticaret A.Ş., Kaşmir Halı Sanayi ve Ticaret A.Ş., Akınal Sentetik Tekstil ve Sanayi Ticaret A.Ş. ile Gelir Vergisi listesinde ilk sıralara giren Abdulkadir Konukoğlu, Zekeriya Konukoğlu, İbrahim Tuğsuz, Cemal Polat, Adil Sani Konukoğlu, Fatih Konukoğlu, Sami Konukoğlu, Hakan Konukoğlu, Ramazan Tamer Özdenboyacı ve Cemal Kalyoncu plaketle ödüllendirildi. Canaslan Petrolcülük Sanayi A.Ş., Sanko Tekstil İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Çimko Çimento ve Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ise özel ödül verildi.Tören, hatıra fotoğrafı çektirilmesi ile sona erdi.
Kaynak: İHA