Rejim muhalifleri sokağa döküldü

İran'da Muhalefet ve hükümet arasındaki gerilim kavgaya dönüştü

İran'da muhaliflerle Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad yanlıları arasında çatışma çıktığı bildirildi. İran devlet televizyonunun (IRIB) internet sitesinde yer alan haberde, başkent Tahran'da muhaliflerle yönetime destek verenler arasında çatışma çıktığı belirtildi.

Televizyon, gösteriler sırasında İran rejimi karşıtı Halkın Mücahitleri örgütü tarafından öldürüldüğü iddia edilen Sanei Jale adlı öğrencinin cenaze törenine katılan insanlarla öğrencilerin, "fitneci gruba bağlı olduğu anlaşılan başka bir grupla çatıştığını ve bu grubu alandan uzaklaştırdığını" ifade etti.

Tahran'da önceki gün muhalefet gösterisinde vurularak öldürülen öğrenci konusunda taraflar birbirini suçluyor. Hükümet Sanei Jale'yi muhaliflerin öldürdüğünü iddia ederken, muhaliflere ait internet siteleri ise Jale'nin güvenlik güçleri tarafından vurulduğunu öne sürüyor.

İRAN MUHALEFET LİDERLERİNDEN KERRUBİ: BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIM
İran'da önceki gün düzenlenen hükümet karşıtı gösterilerin ardından dün meclisteki muhafazakar milletvekillerinin "asılmaları" çağrısı yaptığı muhalefet liderlerinden Mehdi Kerrubi, ülkede demokratik değişim için bedel ödemeye hazır olduğunu bildirdi.

Kerrubi, internet sitesinde (sahamnews.net) yayınladığı açıklamada, İran'da sosyal ve siyasi değişimi sağlamak için "bedel ödemeye" hazır olduğunu kaydetti.

Tahran'daki hükümet karşıtı gösterilerin ertesinde dün muhafazakar milletvekilleri mecliste, muhalefet liderleri Kerrubi ile Mir Hüsayin Musavi ve Muhammed Hatemi'nin yargılanması ve "asılması" çağrısında bulunmuştu.

Meclisteki 290 milletvekilinin 223'ünün imzaladığı ve oturumda okunan mektupta, "İnsanların sabrının taştığı ve herkesin Musavi ile Kerrubi'ye en ağır cezanın verilmesini istediği" iddia edilmişti. Muhalefet liderlerinin günlerdir evlerinde fiilen gözetim altında tutulduğu ve telefonlarının kesik olduğu haber veriliyor.

ABD, MISIR VE TUNUS'TAKİ OLAYLARIN ARDINDAN, İRANLI GÖSTERİCİLERE "AÇIK DESTEK" VERMEYE BAŞLADI ABD'nin 2009 yılındaki olaylarda İranlı protestocuların yanında görünmemeye çalışırken, Mısır ve Tunus'taki olayların ardından İran'daki göstericilere "açık destek" vermesiyle İranlı protestoculara yönelik söylemlerini değiştirmeye başladığı şeklinde yorumlanıyor.

Mısır'da büyük protestolarla gelen devrimin etkisiyle Tahran'da sokağa çıkan muhaliflerin gösterilerinin yasaklanması, ABD'de büyük tepki toplarken, Barack Obama yönetiminden gelen açıklamalar, ABD yönetiminin İran'daki protestolara yönelik önceki söylemlerinde değişikliğe gittiği değerlendirmelerine neden oldu.

"2009 yılındaki protestoların ABD desteğinde olduğunun gösterilmemesi için protestocuların yanında görünmemeye çalıştığı" belirtilen ABD'nin, Mısır ve Tunus'taki olayların ardından İran'daki protestoculara da "desteğini açık biçimde göstermeye başladığı" ifade ediliyor.

Bunun yanında, ABD yönetiminin İran'daki protestoları yakından takip ettiği ve son protestoların ivme kazanıp kazanmayacağını değerlendirmeye çalıştığı da kaydediliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının Farsça Twitter sayfası açması da ABD'nin gelişmeleri daha yakından takip etmek ve İran halkıyla daha çok iletişime geçmek istediğini gösteriyor.

Nitekim, İran halkının da Mısır'dakiler gibi fikirlerini ve şikayetlerini ifade etme hakkına sahip olduğunu vurgulayan ABD Başkanı Barack Obama, İran'ı, protestoculara "silah, dayak ve tutuklama" ile karşılık verdiği şeklinde sert sözlerle eleştirmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Obama ile benzer olarak İran sokaklarında protestocuların Mısır'dakiler gibi aynı fırsatlara sahip olması gerektiğini söylemişti.

"ABD İLK KEZ İRANLI PROTESTOCULARIN YANINDA YER ALDI"
Washington Post gazetesi, Amerikan yönetiminin İran'daki protestoculara yönelik bu desteğinin bir değişime işaret ettiğini yazdı. Gazete, "ABD yönetiminin daha önce protestoculara desteğinin geri tepebileceğine yönelik endişeden dolayı, İranlı muhaliflere doğrudan destek vermekten kaçındığını" belirtti.

PBS televizyonu da ABD yönetiminin "ilk kez İran'da protestocuların tarafında yer aldığını" ifade ederek, "Obama yönetimi, Mısır ve Tunus'taki isyanlardan bu yana İran'a yönelik, artan bir şekilde sözünü sakınmadan konuşur hale geldi" ifadesini kullandı ve yönetimin İran'daki 2009 yılındaki protestolara yönelik kullandığı tona göre, söylemlerinde önemli değişim olduğu yorumunda bulundu.

"İRAN'DAKİLERE DE MISIR'DAKİ PROTESTOLARA YAKLAŞTIĞI GİBİ İHTİYATLI YAKLAŞMALI"
George Bush'un başkanlığı döneminde Dışişleri Bakanlığında İran ile ilişkilerle ilgili danışmanlık yapan Suzanne Maloney ise Mısır'daki olayların, "Batının olaylara müdahale ettiği algısının, rejim değişikliğine yardımdan çok engel olabildiğini gösterdiği" yorumunda bulunarak, ABD yönetiminin İran'daki protestolara da Mısır'daki yaklaşımı gibi ihtiyatlı yaklaşmasını tavsiye etti.

Brookings Enstitüsü uzmanlarından Shibley Telhami de kaleme aldığı yazıda, ABD'nin İran, Küba ve Kuzey Kore gibi ülkelerdeki rejimleri uluslararası siyasetten izole etmeye çalışmasının, bu rejimlerin ömürlerini uzatma ihtimali taşığını savundu. Telhami, birçok kişinin ABD'nin Ortadoğu'ya yönelik politikasında önceliğin demokrasinin ilerlemesi değil, petrolü kontrol etme ve İsrail'i koruma olduğu görüşünü taşıdığını, bölgede ABD'ye duyulan öfkenin kısmen "baskıcı rejimleri desteklemesinden" kaynaklandığını ifade etti.

Bölgede "hükümetlerin de muhaliflerinin gücünü sınırlamak için 'ABD emperyalizmi' korkusundan yararlandığını, İran rejiminin de on yıllardır bu korkuyu kullandığını" söyleyen Telhami, bu nedenle ABD'nin yıllardır tanımladığı stratejik önceliklerinin takibinin, Ortadoğu'da reform için doğal bir şekilde içten gelen eylemlerin yavaşlaması sonucunu doğurduğunu belirtti.

"ABD'NİN UMUDU, YENİ DOMİNO TAŞININ İRAN OLMASI"
Time dergisinde Tony Karon imzasıyla yayımlanan yazıda, "Obama yönetimi, İran'ın demokratik isyana yenik düşecek bir sonraki domino taşı olmasını ümit ederken, İran ise yeni domino taşının Körfez'de ABD'nin donanma üssünün bulunduğu Bahreyn olmasını tercih eder" ifadesi kullanıldı.

CNN'e konuşan Carnegie Endowment for International Peace uzmanı Karim Sadjadpour ise ABD her ne kadar sert şekilde tepki gösterse de İran'ın ABD'nin uzun vadeli müttefiki Mısır'ın aksine, ABD'nin baskısına karşı daha az kırılgan olduğunu söyledi