’Türkiye Ve Avustralya - 21. Yüzyılda Yaratıcı Diplomasi’ Paneli

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Avustralya Dışişleri ve Ticaret Bakanı Kevin Rudd Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu’nca (USAK) düzenlenen ’Türkiye ve Avustralya - 21. Yüzyılda Yaratıcı Diplomasi’ konulu panele katıldı. Davutoğlu, konuşmasına Türkiye ve Avustralya’nın neden ’yaratıcı diplomasiye’ ihtiyaç duyduğu sorusuyla başlayarak, bunun cevaplanması gereken önemli bir soru olduğunu belirtti. Davutoğlu, "Türkiye, merkezi ülkeye en iyi örnektir. Türkiye, bir çok ülkenin coğrafi merkezidir.Bir ülke bölgesel ve uluslararası arenaya katıldığı zaman etkili olur. Diplomaside rol almak istiyorsanız, yaratıcı olmak zorundasınız" diye konuştu. Avustralya’nın dünyanın önemli olaylarından ve jeopolitik etkilerinden uzak kaldığını ifadeden Davutoğlu, "Avustralya, Pasifik, Güney Doğu Asya bölgesinde önemli bir rol oynuyor. Avustralya coğrafi öneminden dolayı önemli bir rol oynamalı, yoksa Avustralya yaratıcı politika uygulamadan bölgesel ve uluslararamsı konulara katkı sağlayamaz" dedi. Davutoğlu, Türkiye ve Avustralya’nın bir araya geldiklerinde, sinerji oluşturcaklarını söyledi. Davutoğlu, Türkiye’nin Avustralya ile Pasifik bölgesine ulaşacağınıbelirterek, Türkiye’nin rolünün de Avustralya için bir avantaj olduğunu, Kıbrıs, Orta Doğu açılımından yaralanabileceğini belirtti. Konuk Bakan Rudd ise, Türkiye ile Avustralya arasındaki ilişkinin ’gerçekten çok sıra dışı bir başlangıcı’ olduğuna değinerek, iki ülke arasındaki bu dostlukta en büyük payın Mustafa Kemal Atatürk’te olduğunu söyledi. Avustralya göçmenlerden oluştuğundan ve ülkelerine göç eden Türk göçmenlerin topluma katkılarından bahseden Rudd, "Avustralya’da sadece İngiliz yemekleri yeniyordu, Türkler leziz yemekleriyle ağzımıza tat verdiler" diye konuştu. Türkiye ve Avustralya’nın birbirlerine çok sayıda katkısı olabileceğini belirten Rudd, "Avustralya kendi bölgesinde çok etkin ve etkilidir. Türkiye’nin de güçlü çoğulcu demokrasisiyle, bölgede istisnai bir başarıya sahiptir. Türkiye’nin ekonomik olarak istisnai bir başarı yakaladı. Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu’da olağan dışı bir kapasite var" dedi. Komşularla sıfır sorun politikasının mantıklı olduğunu ifade eden Rudd, "Güçlü ülkeler olabilirsiniz, ama eğer birlikte çalışırsanız daha güçlü olursunuz. Bunu başarabilirsek, Gelibolu, Çanakkale’de hayatını kaybeden büyükbabalarımız, bu iki demokrasinin dünya barışına birlikte yapacağı katkılardan gurur duyarlar" dedi. USAK Başkanı Özden Sanberk, dünyanın iki ucunda olduğunu belirttiği Türkiye ve Avustralya’nın ayrıcalıklı dost olduğunu ifade etti. Çanakkale Savaşı’nda ilk kez karşılaştıklarını belirten Sanberk, iki ülkenin uluslararası ilişkiler bağlamında çok nadir olan bir olay sonucu bir araya geldiklerini söyledi. Sorulara cevap veren Davutoğlu, etkinliklerin ekonomik, kültürel, siyasi olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için araç olması gerektiğine değinirken, Rudd, iki ülkede büyük girişimci kitlesi olduğuna ve bunların tanışmasının önemli olduğunu söyledi. İran’ın nükleer programıyla ilgili bir soru üzerine Rudd, tavırlarının müzakerelere diğer tarafların da katılması yönünde olduğunu söyledi. İran’ın nükleer programını, ’bölgesel bir tehdit olarak gördüklerini’ kaydeden Rudd, bu sorunun diplomatik yollardan çözümü için İran’ın masaya oturması gerektiğini, nükleer programıyla ilgili bilgileri şeffaflıkla paylaşması gerektiğini ifade etti. Davutoğlu ise, "Nükleer silahların azaltılmasını değil, nükleer silahların olmadığı bir dünya istiyoruz. Sorumluluk sahibi hiçbir lider nükleer silahları savunamaz" dedi. Avustralya Dışişleri Bakanı Rudd, Mısır’da yeni bir rejim öngörüp öngörmediği sorusuna karşılık, Mısır’da şimdiden sonuçları tahmin edilemeyeceğini, gelişmeleri yakından takip etmek gerektiğini söyleyerek, "İnsanlar, demokrasi ve reform talep ediyor" ifadelerini kullandı. İsrail ile Filistin arasında müzakere için olumlu ortamın mevcut olduğunu belirten Rudd, "Taraflar ivedilikle müzakere masasına dönmelidir" dedi.