Ak Parti Grup Toplantısı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP Genel Başkanı bu üslupla bu söylemle devam ederse geçmişte de yaptığımız gibi kendisini Ademe mahkum eder kendisini muhatap almayız. Bir anamulahafet partisi genel başkanını ciddiye almamak istemeyiz ama sözünün ağırlığ
Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında yaptığı konuşmada muhalefete yüklendi. Erdoğan, muhalefetin yaşanan her olaydan fırsat çıkardığını belirterek, "Tunus ve Mısırda yaşanan olaylarda muhalefet tersinden okuma kabiliyetini ciddi bir şekilde ortaya koymuştur. Başta anamuhalefet partisi CHP olmak üzere muhalefet partilerinin Tunus ve Mısırda yaşanan olaylardan ders çıkarmak yerine halkı şiddete davet etmeleri TÜrk demokrasisi adına partiler üzerinde kolay kolay silinmeyecek bir lekedir" dedi. AdnanMenderes’in 1950 yılında iktidara gelmesinin halkın CHP iktidarına karşı demokratik bir başkaldırısı olduğunu belirten Erdoğan, millet iradesinin sandıkta tecelli ettiğini söyledi. Muhalefetin kendi şahsına yönelik olarak ’Senin da akıbetin Menderes gibi olacak’ şeklinde sözler sarf ettiğini belirten Erdoğan, "Biz Allah’ın verdiği ömrü Allahtan başka kimsenin noktalayamayacağını söylüyoruz. En önemlisi de 12 Eylül halk oylaması CHP, MHP, BDP başta olmak üzere statükoyu koruyan milletin iradesini hiçe sayan,milletin taleplerine kulak tıkayanlara karşı bir mesaj vermiştir. Bu millet her zaman değişimden yana olmuştur" dedi. Tunus da yaşanan olaylar nedeniyle AK Partiye mesaj gönderen bazı köşe yazarları olduğunu belirten Erdoğan, o mesajı asıl kendilerinin alması gerektiğini vurguladı. O mesajı köşe yazarlarının okuması gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, kendilerinin o mesaja ihtiyacı olmadığını mileltin mesajına ihtiyacı olduğunu kaydetti. Erdoğan. "Benim milletim o mesajı o siyasi partilere de en güçlüşekilde vermiştir. Ne yazık ki o siyasi partiler mesajı doğru okumak noktasında hala direnmektedir. Kimin ileri demokrasiden baskı yasaklardan yana olduğu gül gibi aşikardır. Türkiye’de kimin çetelere karşı mücadele ettiği kimin de çetelere karşı avukatlık yaptığı herkesin malumudur. Yarın yazacaklarını biliyorum ama söylemek zorundayım. 3 haftadır grubumuz yok. Bazı entellektüeller zannediyorlar ki bizim gayretlerimiz ile birşeyler oldu. Sizin gayretleriniz belki bir işaret fişeği olabilir ama bunlarısümenaltına iten geçmişteki iktidarlar gibi olursa siz sadece söyledikleriniz ile kalırsınız. Kimin milletle birlikte hareket ettiği kimin bidon kafalı diyerek hakaret ettiği ortadadır. Halktan yana olan halkın iradesini baş tacı yapan AK Parti iktidarıdır" dedi. "ÜSLUP TARTIŞMALARI" Başta anamuhalefet partisi olmak üzere muhalefetin seviyesinin iyice düştüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan muhalefetin üslubu hakkındaki görüşlerini şöyle dile getirdi: "MHP ve BDP’nin uzun süredir devam eden siyasi nezaket ve terbiye düşüklüğü üslubunu uzun süredir dikkate almıyoruz. Aynı üslubu CHP’de topyekün bir siyasi söyleme artık bir politikaya dönüşmüş olmasından dolayı demokrasimiz adına ciddi bir kaygı duyoruz. CHP’nin genel başkanı genel başkan olduğu ilk kurultayda nasıl bir üslup nasıl birağız kullanacağı açık açık ortaya koymuştur. 12 Eylül halk oylamasında bu üslup ne yazık ki dibe vurmuştur. CHP seçmeni tarafından da tepkiyle karşılanmıştır. Şu anda genel başkanın üslubunun genel başkan yardımcıları ve milletvekilleri tarafından da benimsendiğini ve CHP’ye bir üslupsuzluğun hakim olduğunu görüyoruz. Ben CHP’ye gönülveren, MHP’ye gönülveren, BDP’ye gönülveren kardeşlerime de sesleniyorum. Bir anamuhalafet partisi liderinin yardımcısı kalkıp ta bu ülkenin başbakanına bostancıbaşı yada haremağası ifadesini yakıştırabilir mi? Bunu neyle acaba ifade edeceksiniz? Sayın Başbakan çok gerilimli deme nezaketini gösteren o köşe yazarlarına sesleniyorum. Acaba sizler bu açıklama karşısında ne söylediniz? Ben ve arkadaşlarımız bu ifadeler karşısında iyi söylediniz mi diyeceğiz? Kimin eli kimin cebinde belli değil? Böyle bir anamuhalefet partisi olur mu? CHP ve Genel Başkanın bu üslubunu bugüne kadar gülümseyerek karşılıyorduk ve ciddiye almıyorduk. Bu üslubu her zaman milletimize şikayet ettik.Biz bütün siyasi partiler gibi meşru olan her parti ve sivil toplum kuruluşları ile görüşürüz. Bu üsluptan sadece rahatsız olan biz değiliz. CHP’ye görül veren vatandaşlarımız da bu üsluptan rahatsız. Ben buradan açık açık söylüyorum eğer CHP Genel Başkanı bu üslupla bu söylemle devam ederse geçmişte de yaptığımız gibi kendisini Ademe mahkum eder kendisini muhatap almayız. Bir anamulahafet partisi genel başkanını ciddiye almamak istemeyiz ama sözünün ağırlığı kalmayan üslubunun seviyesi düştükçe düşenkişiye cevap vermek bizim için bir zule dönüşür. Ciddi bir üslup seviyeli bir konuşma tarzı ortaya koysun. Herkes sözünü ölçerek tartarak edep çerçevesi içinde söylesin. Yolsuzluk ne kadar büyük bir suçsa aynı şekilde namuslu şerefli insanlara hiçbir belge olmadan yolsuzluk ithamında bulunmak da o kadar büyük bir suçtur. CHP’ de ki bu üslubn geçtiğimiz hafta farklı yansımalarına da şahit olduk. Önce anayasa komisyonunda anayasa mahkemesi ile görüşmeler sırasında sokak sokak mahalle mahalle direnme çağrısıyapıldı. Adalet komisyonunda CHP’li üyeler komisyondan istifa ettiler. Seçim öncesinde yapılan bu istifaların son derece anlamlı olduğunu söylemek istiyorum. Yeni üyeler seçilinceye kadar komisyon çalışmalarına devam edecektir. direniş çağrısı ile ilgili Burdur ve Denizliden CHP’den tatmin edici bir açıklama yapılması çağrısında bulundum. Bugüne kadar böyle bir açıklama gelmedi. Mahalle mahalle sokak sokak direnme çağrısı yapanlar seçimde başarı elde edecekleri ümidini kaybetmişlerdir. Bu bir umutsuzlukçağrısı çaresizlik göstergesidir. Türkiye 1960’ların Türkiyesi değil" dedi. Alkollü hareket engellenemez şeklindeki açıklamalara da değinen Başbakan Erdoğan, "Bİr siyasetçi buna sahip çıkar mı? Gençleri sokağa dökerek Taksimden meydana alkollü hareket engellenemez. Biz bu ülkeyi bu tür anlayışlara teslim edemeyiz" dedi.
Kaynak: İHA