BDP'li Kaplan: İstifayı Basıp Eve Gideceğiz
BDP'li Hasip Kaplan, bütçe görüşmelerinde öyle bir konuşma yaptı ki, meclis salonundan kahkaha sesleri yükseldi
TBMM Genel Kurulunda, 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde BDP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, sözlerine, “Kuran'a el basarım ki milletvekillerinin yüzde 90'ı bütçe raporunu okumamıştır” diyerek başladı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin “Yemin ederim ki sen de ilk sayfaları dışında bir yerini okumamışsındır” sözlerine, Kaplan'ın “Senin yeminin seni çarpsın” karşılığını vermesi, Genel Kurulda gülüşmelere yol açtı.
Kriz dönemlerinde 3 yıllık bütçe rakamlarının belirlenemeyeceğini savunan Kaplan, “Sayın Maliye Bakanı'nın keyfi yerinde. Gidip memleketi Hasankeyf'te oltayı atsın sazan avlasın ama Mecliste sazan avlamasın” dedi.
Orta Vadeli Program'ın güvenlik harcamalarıyla delindiğini öne süren Kaplan, şunları söyledi:
“Asker artmış, polis artmış, sözleşmeli artmış. Bütçede tek artan Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı. İdris'in keyfi yerinde. Temel buna niye kızmasın? Her şeyi vermişsiniz. 2 milyon silahlı güç de emrinde. Astığım astık, kestiğim kestik, bu memlekette istediği hukuku uyguluyor.
Maliye Bakanı konuşurken 'bütçe samimi' diyor. Bütçenin samimisi olur mu? Muhabbet mi ediyoruz? Vatandaşın parasını alıyoruz, harcıyoruz, denetliyoruz. Muhabbet kuşu mu besliyoruz samimi olacak.”
“İŞKENCEDE CEREYAN YEMİŞ BİRİSİ OLARAK...”
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına ayrılan payı eleştiren Kaplan, “Buraya göstermelik bir para aktarırsan Van depreminde böyle enkazın altında kalırsın” dedi.
GAP'a ayrılan payın da yetersiz olduğunu savunan Kaplan, “Eskiden zam vardı sonra otomatik zam oldu sonra Hükümet zammın adını 'uyarlama' diye ayarladı. Bu kadar pişkinlik hiç bir hükümette görülmedi” diye konuştu. Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“12 Eylül'de darbesinde işkencede cereyan yemiş birisi olarak Edison'un kemiklerinin nasıl sızlatıldığını bilirim. Elektriğin aydınlanma aracı olarak insanlığın hizmetinde olması gerekmiyor mu? Siz elektriği, KDV, ÖTV ile vatandaşı soğana çevirmek, sömürmek, cebindeki kuruşu almak için kullanıyorsunuz. Bu zulüm değil mi? Edison mezardan kalksa yakanıza yapışır, ambleminizdeki ampulü patlatır, size de bir tane çakardı.
Bu Hükümetteki bazı bakanlar insanı şaşkına çeviriyor. Bir AB Bakanı var. AB Bakanı geçen gün 'Kamyon sürdüm Leonardo da Vinci' diyor. Şoför kafası bu. Kamyonla AB'ye girmeye çalışan bir bakan var. Kamyonla AB'ye girilmez. AB'nin demokrasi, Kopenhag kriterleri vardır; adalet, eşitlik, özgürlük... Kamyon sürmeden önce bunları öğreneceksiniz.”
“BATSIN BÖYLE BİR EKONOMİ”
Dış politikada sıfır sorundan “sırf soruna” geçildiğini öne süren Kaplan, Türkiye'ye komşu ülkeleri saydı. Kaplan, “Bir tarafta da Karadeniz var, onunla da sorun yaşayacak halimiz yok ya?” dedi.
Kaplan, “Siz bu kafayla 2023 stratejileri çizmeyin. 2013'e kendinizi zar zor atarsınız. 2013 yerel seçim, 2014'de Cumhurbaşkanı seçimi, arkasından 2015 milletvekili seçimi var. Bu üç hendeği de atlatırsanız biz de bir daha vekillik yaparsak namerdiz. İstifayı basıp eve gideceğiz” diye konuştu.
Türkiye'nin tutuklamalarda dünyanın birinci sırasında yer aldığını söyleyen Kaplan, “Çünkü ağzını açan, rüya gören, düşünen, kitap yazan yazmayan, makale yazan yazmayan, herkes terörist diye içeri atılıyor, üç sene sonra mahkemeye çıkıyor” dedi.
Bütçeye yönelik eleştirilerini sürdüren Kaplan, “Batsın böyle bir ekonomi, böyle bir bütçe” diye konuştu.
Kaplan, AK Parti'ye yönelik, “Siz birinci döneminizde mağduriyet edebiyatıyla geldiniz, mazoşist bir siyaset uyguladınız. İkinci dönemde aynı edebiyatla geldiniz, bu sefer sadomazoşizm siyaseti yaptınız. Bu kalfalık dönemi kararsızlıktı, hangi tarafa meyledelim diye... Ustalık döneminde sadist siyaset dönemi başladı” ifadelerini kullandı.
“VAN, KOBAY KENT OLMAYA DEVAM EDİYOR”
BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt da konuşmasına tutuklu milletvekillerini anımsatarak başladı ve “Tutuklu milletvekilleri ya buraya gelecekler ya da biz onurlu bir direnişle onların yanına gideceğiz” dedi.
Bütçeden Van halkının payına düşen hiç bir şey olmadığını öne süren Kurt, “Van, yok hükmünde sayılmıştır. Van üşümeye, Hükümetin kobay kenti olmaya devam ediyor” diye konuştu.
Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında bölgesel eşitsizliğin en yüksek olduğu ülkelerden biri olduğunu savunan Kurt, Hükümetin, Doğuya karakol, kışla ve cezaevinden başka bir şey yapmadığını ileri sürdü.
KCK operasyonlarına değinen Kurt, “Ortadoğu'nun en büyük demokrasi hareketini cezaevlerine doldurarak sonuç almayı umuyorsunuz ama sonuç alamayacaksınız” ifadelerini kullandı.
CHP'ye de seslenen Kurt, “Terörün finansmanıyla ilgili yasaya karşı çıkmazsak, sadece biz Kürtler yanmayacak. Türkan hocanın derneğine de el konulacaktır. Silivri'ye gidip mahkeme izlediğiniz için mal varlığınıza el konulabilecektir, bu tasarıya karşı çıkın” diye konuştu.
“Kürt sermayesinin tasfiye edildiğini” iddia eden Kurt, “Öyle bir bütçe yapmışsınız ki insanın dönüp 'hayırlı olsun' diyesi gelmiyor. Biz sizin bütçenizden umutlu değiliz ve bu ülkenin gerçeğiyle örtüşmüyor” dedi
Kaynak: AA
Kriz dönemlerinde 3 yıllık bütçe rakamlarının belirlenemeyeceğini savunan Kaplan, “Sayın Maliye Bakanı'nın keyfi yerinde. Gidip memleketi Hasankeyf'te oltayı atsın sazan avlasın ama Mecliste sazan avlamasın” dedi.
Orta Vadeli Program'ın güvenlik harcamalarıyla delindiğini öne süren Kaplan, şunları söyledi:
“Asker artmış, polis artmış, sözleşmeli artmış. Bütçede tek artan Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı. İdris'in keyfi yerinde. Temel buna niye kızmasın? Her şeyi vermişsiniz. 2 milyon silahlı güç de emrinde. Astığım astık, kestiğim kestik, bu memlekette istediği hukuku uyguluyor.
Maliye Bakanı konuşurken 'bütçe samimi' diyor. Bütçenin samimisi olur mu? Muhabbet mi ediyoruz? Vatandaşın parasını alıyoruz, harcıyoruz, denetliyoruz. Muhabbet kuşu mu besliyoruz samimi olacak.”
“İŞKENCEDE CEREYAN YEMİŞ BİRİSİ OLARAK...”
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına ayrılan payı eleştiren Kaplan, “Buraya göstermelik bir para aktarırsan Van depreminde böyle enkazın altında kalırsın” dedi.
GAP'a ayrılan payın da yetersiz olduğunu savunan Kaplan, “Eskiden zam vardı sonra otomatik zam oldu sonra Hükümet zammın adını 'uyarlama' diye ayarladı. Bu kadar pişkinlik hiç bir hükümette görülmedi” diye konuştu. Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“12 Eylül'de darbesinde işkencede cereyan yemiş birisi olarak Edison'un kemiklerinin nasıl sızlatıldığını bilirim. Elektriğin aydınlanma aracı olarak insanlığın hizmetinde olması gerekmiyor mu? Siz elektriği, KDV, ÖTV ile vatandaşı soğana çevirmek, sömürmek, cebindeki kuruşu almak için kullanıyorsunuz. Bu zulüm değil mi? Edison mezardan kalksa yakanıza yapışır, ambleminizdeki ampulü patlatır, size de bir tane çakardı.
Bu Hükümetteki bazı bakanlar insanı şaşkına çeviriyor. Bir AB Bakanı var. AB Bakanı geçen gün 'Kamyon sürdüm Leonardo da Vinci' diyor. Şoför kafası bu. Kamyonla AB'ye girmeye çalışan bir bakan var. Kamyonla AB'ye girilmez. AB'nin demokrasi, Kopenhag kriterleri vardır; adalet, eşitlik, özgürlük... Kamyon sürmeden önce bunları öğreneceksiniz.”
“BATSIN BÖYLE BİR EKONOMİ”
Dış politikada sıfır sorundan “sırf soruna” geçildiğini öne süren Kaplan, Türkiye'ye komşu ülkeleri saydı. Kaplan, “Bir tarafta da Karadeniz var, onunla da sorun yaşayacak halimiz yok ya?” dedi.
Kaplan, “Siz bu kafayla 2023 stratejileri çizmeyin. 2013'e kendinizi zar zor atarsınız. 2013 yerel seçim, 2014'de Cumhurbaşkanı seçimi, arkasından 2015 milletvekili seçimi var. Bu üç hendeği de atlatırsanız biz de bir daha vekillik yaparsak namerdiz. İstifayı basıp eve gideceğiz” diye konuştu.
Türkiye'nin tutuklamalarda dünyanın birinci sırasında yer aldığını söyleyen Kaplan, “Çünkü ağzını açan, rüya gören, düşünen, kitap yazan yazmayan, makale yazan yazmayan, herkes terörist diye içeri atılıyor, üç sene sonra mahkemeye çıkıyor” dedi.
Bütçeye yönelik eleştirilerini sürdüren Kaplan, “Batsın böyle bir ekonomi, böyle bir bütçe” diye konuştu.
Kaplan, AK Parti'ye yönelik, “Siz birinci döneminizde mağduriyet edebiyatıyla geldiniz, mazoşist bir siyaset uyguladınız. İkinci dönemde aynı edebiyatla geldiniz, bu sefer sadomazoşizm siyaseti yaptınız. Bu kalfalık dönemi kararsızlıktı, hangi tarafa meyledelim diye... Ustalık döneminde sadist siyaset dönemi başladı” ifadelerini kullandı.
“VAN, KOBAY KENT OLMAYA DEVAM EDİYOR”
BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt da konuşmasına tutuklu milletvekillerini anımsatarak başladı ve “Tutuklu milletvekilleri ya buraya gelecekler ya da biz onurlu bir direnişle onların yanına gideceğiz” dedi.
Bütçeden Van halkının payına düşen hiç bir şey olmadığını öne süren Kurt, “Van, yok hükmünde sayılmıştır. Van üşümeye, Hükümetin kobay kenti olmaya devam ediyor” diye konuştu.
Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında bölgesel eşitsizliğin en yüksek olduğu ülkelerden biri olduğunu savunan Kurt, Hükümetin, Doğuya karakol, kışla ve cezaevinden başka bir şey yapmadığını ileri sürdü.
KCK operasyonlarına değinen Kurt, “Ortadoğu'nun en büyük demokrasi hareketini cezaevlerine doldurarak sonuç almayı umuyorsunuz ama sonuç alamayacaksınız” ifadelerini kullandı.
CHP'ye de seslenen Kurt, “Terörün finansmanıyla ilgili yasaya karşı çıkmazsak, sadece biz Kürtler yanmayacak. Türkan hocanın derneğine de el konulacaktır. Silivri'ye gidip mahkeme izlediğiniz için mal varlığınıza el konulabilecektir, bu tasarıya karşı çıkın” diye konuştu.
“Kürt sermayesinin tasfiye edildiğini” iddia eden Kurt, “Öyle bir bütçe yapmışsınız ki insanın dönüp 'hayırlı olsun' diyesi gelmiyor. Biz sizin bütçenizden umutlu değiliz ve bu ülkenin gerçeğiyle örtüşmüyor” dedi