Balyoz Sanıkları: Örnek'in Adamı Olmadım
Balyoz davasının tutuksuz sanıkları Ali Cengiz Şirin ve Cumhur Eryüksel, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ile gizli faaliyet yürütmediklerini savundu.
Örnek, hakkında bir soruşturma yürüterek evrakları Genelkurmay Başkanlığı`na gönderdiğini belirten Şirin, "O sebeple aramız iyi değildi. Dolayısıyla Özden Örnek`in beni çok gizli faaliyetlerin içerisinde kullanması eşyanın tabiatına aykırıdır." dedi. Eryüksel ise, Özden Örnek ile aram iyi olsa, beni İstanbul`a göndermez, Başsavcı görevine getirirdi. Ben onun adamı değilim ki." ifadesini kullandı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Balyoz davasında sanık Ali Cengiz Şirin, hakkında soruşturma başlattığı için Özden Örnek ile arasının iyi olmadığını söyledi. Bu konunun, Örnek`e ait günlüklerde de geçtiğini belirten Şirin, "Söz konusu notlarda Örnek’in yanına gelip ‘Deniz Kuvvetlerinde Adli Müşavir olarak çalışmak istiyorum’ ifadeleri geçiyor. Bu sözleri tersinden okursak demek ki ben o dönem adli müşavir değilmişim." dedi. Özden’in kendisini güvenli bir personel olarak kabul etmesinin mümkün olmadığını aktaran Şirin, çok gizli görevlerde kendisini kullanmayacağını iddia etti. Şirin, soruşturmayı yürütme görevinin Genelkurmay Başkanlığına ait olduğunun yasayla belirlendiğini, bu nedenle de evrakları gönderdiğini söyledi. Sanık Şirin, bir soru üzerine Özden Örnek tarafından 16 Eylül 2004 tarihinde adli müşavirliğe atandığını ve 30 Ağustos 2009 tarihine kadar görev yaptığını söyledi. Binbaşı rütbesindeyken, çok genç bir yaşta adli müşavirlik görevine getirildiğini bir süre sonra ise askeri hakimlik görevine tayin edildiğini belirten Şirin, sanık Örnek`in DKK döneminde yeniden Adli Müşavirliğe getirilmesine ilişkin "Özden Paşa`nın takdiridir. Görev dönüşümü iade-i itibar olarak düşündüm." diye konuştu.
Savunma yapan emekli Deniz Hakim Albay Cumhur Eryüksel ise adının geçtiği belgeleri reddederek öyle bir oluşum içinde yer almasının imkansız olduğunu söyledi. Eryüksel, 2001 yılındaki usulsüzlük soruşturmasını Şirin ile birlikte yürüttüklerini kaydetti. Soruşturma sırasında o dönem Donanma Komutanı olan Özden Örnek ile ilgili notların olduğu 2 defterin elllerine geçtiğini anlatan Eryüksel, "Amiral ve generalllerle ilgili soruşturma genişletme yetkimiz olmadığı için bu 2 defteri DKK`na gönderdik. DKK Bülent Alpkaya, evrakı 7 Haziran 2002 tarihinde Genelkurmay Başkanı`na gönderdi. Hilmi Özkök, Ağustos 2003`teki YAŞ`a kadar elinde tuttu ve Özden Paşa DKK oldu. Hilmi Özkök, soruşturma izni verseydi, Özden Paşa kuvvet komutanı olamaz, Bülent Alpkaya`nın görev süresi uzardı." ifadelerini kullandı. Eryüksel, "Özden Örnek ile aram iyi olsa, beni İstanbul`a göndermez, Başsavcı görevine getirirdi. Ben onun adamı değilim ki." dedi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Balyoz davasında sanık Ali Cengiz Şirin, hakkında soruşturma başlattığı için Özden Örnek ile arasının iyi olmadığını söyledi. Bu konunun, Örnek`e ait günlüklerde de geçtiğini belirten Şirin, "Söz konusu notlarda Örnek’in yanına gelip ‘Deniz Kuvvetlerinde Adli Müşavir olarak çalışmak istiyorum’ ifadeleri geçiyor. Bu sözleri tersinden okursak demek ki ben o dönem adli müşavir değilmişim." dedi. Özden’in kendisini güvenli bir personel olarak kabul etmesinin mümkün olmadığını aktaran Şirin, çok gizli görevlerde kendisini kullanmayacağını iddia etti. Şirin, soruşturmayı yürütme görevinin Genelkurmay Başkanlığına ait olduğunun yasayla belirlendiğini, bu nedenle de evrakları gönderdiğini söyledi. Sanık Şirin, bir soru üzerine Özden Örnek tarafından 16 Eylül 2004 tarihinde adli müşavirliğe atandığını ve 30 Ağustos 2009 tarihine kadar görev yaptığını söyledi. Binbaşı rütbesindeyken, çok genç bir yaşta adli müşavirlik görevine getirildiğini bir süre sonra ise askeri hakimlik görevine tayin edildiğini belirten Şirin, sanık Örnek`in DKK döneminde yeniden Adli Müşavirliğe getirilmesine ilişkin "Özden Paşa`nın takdiridir. Görev dönüşümü iade-i itibar olarak düşündüm." diye konuştu.
Savunma yapan emekli Deniz Hakim Albay Cumhur Eryüksel ise adının geçtiği belgeleri reddederek öyle bir oluşum içinde yer almasının imkansız olduğunu söyledi. Eryüksel, 2001 yılındaki usulsüzlük soruşturmasını Şirin ile birlikte yürüttüklerini kaydetti. Soruşturma sırasında o dönem Donanma Komutanı olan Özden Örnek ile ilgili notların olduğu 2 defterin elllerine geçtiğini anlatan Eryüksel, "Amiral ve generalllerle ilgili soruşturma genişletme yetkimiz olmadığı için bu 2 defteri DKK`na gönderdik. DKK Bülent Alpkaya, evrakı 7 Haziran 2002 tarihinde Genelkurmay Başkanı`na gönderdi. Hilmi Özkök, Ağustos 2003`teki YAŞ`a kadar elinde tuttu ve Özden Paşa DKK oldu. Hilmi Özkök, soruşturma izni verseydi, Özden Paşa kuvvet komutanı olamaz, Bülent Alpkaya`nın görev süresi uzardı." ifadelerini kullandı. Eryüksel, "Özden Örnek ile aram iyi olsa, beni İstanbul`a göndermez, Başsavcı görevine getirirdi. Ben onun adamı değilim ki." dedi.