İş Yetiştirme Stresi Kalp Krizi Riski Taşıyor

Eğitmen, danışman ve yaşam koçu İsmail Karasu, ABD`nin Yale Üniversitesi`nde yapılan bir araştırmayla, stresin kansere neden olduğunun bilimsel olarak da kanıtlandığını söyledi.

Bartın Aktif İşadamları Derneği (BAKİAD) tarafından organize edilen "Stres ve Öfke Kontrolü" konulu konferansta konuşan Kişisel İletişim Uzmanı İsmail Karasu, Allah`ın verdiği hayatın bir ayrıcalık olarak görülmesi gerektiği bilinciyle yaşanılması gerektiğini vurguladı. Bartın Halk Eğitim Konferans Salonunda düzenlenen konferans programına Bartın İl Genel Meclisi Başkanı Ali Kartal, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Toksöz, TSO Meclis Başkanı Halil Çelen, TSO Kadın Girişimler Kurulu Üyeleri, Milli Eğitim Şube Müdürü Mevlüt Göçük, İş Kurumu Müdürü Ramazan Erdim, daire amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, BAKİAD üyeleri, işadamı, sanayici, esnaf olmak üzere yaklaşık 300 kişi katıldı. Konferansın başında salonda bulunan katılımcıları ayağa kaldırıp birbirlerine sarılmalarını söyleyen eğitmen, danışman ve yaşam koçu İsmail Karasu her sabah uykudan uyanıldığında kişilerin sevdiklerine sarılmalarını önerdi. Kişinin kendi kendine de sarılarak ayna karşısında kendine öpücükler göndermesini, her gün en az on defa kendine `Kendimi seviyorum` demesini tavsiye eden Karasu fiziksel kodların kişinin psikolojik halini belirlediğini ifade etti. Dünyada başarılı olanların ortak özelliğinin sabah 4`te veya erken uyanmaları olduğunu anlatan İsmail Karasu, "Sabahları kendiniz değil saat sizi uyandırıyorsa, uyandığınızda başınızı iki elinizin arasına alarak düşünüyorsanız sorun vardır demektir. Sabahları yataktan kalkmak istemiyor, heyecanla uyanıp işinize başlamayı beklemiyorsanız ve işinize seve seve gitmiyorsanız sorun vardır demektir. Uyandığınızda nefes aldığınızın farkına varmayıp bugün de sabah oldu diyorsanız strese girmişsiniz demektir. Öncelikle Allah`ın bize verdiği ömrü hayatı bir ayrıcalık olarak görmeli. İşimizi de görev değil ayrıcalık olarak bilip ona göre çalışmalı. Yeni bir güne başlama, gözlerini hayata açma heyecanıyla yataktan fırlamak gerekir. Yürümek için ayakların, tutmak için ellerin, görmek için gözlerin, işitmek için kulakların, sevmek için gönlün varsa, sen dünyanın en zengin insanısın. Yaşadığın hayata ve yaptığın işe yüreğini koy" dedi.ÖNEMLİ İŞLERE ÖNCELİK VERİN, İŞ YETİŞTİRME STRESİ KALP KRİZİ RİSKİDİR"Hayatı dolu dolu yaşamak, sevmek, öğrenmek, öğretmek, hayata anlam katmak, insanları cesaretlendirmek, devamlı gelişim ve hayata katkıda bulunmak" cümleleriyle misyonunu tanımlayan Yaşam Koçu İsmail Karasu, erteleme, üşenme ve vazgeçme davranışlarının neticesinin stres ve öfkeye yol açtığının altını çizdi. İşadamlarına ve çalışanlarına sabah ilk olarak önemli ve zor işleri yaparak işe başlamalarını tavsiye eden Karasu, "Önemli işlere öncelik verin. İş yetiştirme stresi kalp krizi riskini arttırır. Ev hanımları o günü yapacakları yemeğin adını koyduklarında onlardan mutlu kişi yoktur. Bu ne demektir. Hayatımızı, günümüzü, ayımızı, yılımızı planlayıp, programlayıp yaşamalıyız. Kendimize bir iş planı, plan ve program yaparsak stres olmaz. Plansız, programsız çalışanlarda stres kaçınılmazdır. Unutmayın stres kanser riskini arttırıyor. Mide ve kalp rahatsızlıklarına yol açıyor. Sevgi merkezli ol, bağışıklık sistemin güçlenir ve daha az hastalığa yakalanırsın. Nefret merkezli olursan bağışıklık sitemin bozulur ve daha çok hastalığa yakalanırsın. Öfke anında derin nefes almalı değişmeli, değişim ya da değişim. Önemli sorumlulukları olanlar tepkilerinde çok dikkatli olmak zorundadır. Örneğin bir yolcu otobüsü şoförünün trafikte uğradığı taciz ve tahrik sonucu can taşıdığı sorumluluğunu unutup neticesinde yolcuların canını tehlikeye atacak tepkilerde bulunmayıp sakin olmak zorundadır. Sorumluluk duygusu sadece otobüs şoförlerine has bir durum değil herkesi ilgilendirir" diye konuştu.GEÇMİŞ GELECEĞİNİZ DEĞİLDİR, KENDİNİZLE BARIŞIK OLUN"Geçmişiniz geleceğiniz değildir, mazeret beynimizde. Bilinç altına olumsuz şeyler yüklemeyin" şeklinde konuşan İsmail Karasu, olumsuz düşüncelerin dua yerine geçip gerçekleşme riskinin olduğunu söyledi. Sürekli olarak "bundan adam olmaz, hayır, olmaz, yanlış, yapamaz, edemez" şeklindeki yüklemelerin yanlış olduğunu ifade eden Karasu şunları söyledi:"`Ama` ile başlayan sözcükler mazeret yüklüdür. Yağmur yağıyordu ama yürüyüş yapamadım değil, yağmur yağıyordu ama yağmurluğumu giyip yürüyüş yaptım olmalı. Bir şeyi kaybettiğinizde aşırı üzülmeyin, kazandığınızda da aşırı sevinmeyin rıza göstermesini bilin. Hayatta önemli olan önce anlamak sonra anlaşılmaktır. İnsanların ömürleri anlayabilme becerisi ile geçiyor. Empati yeteneğine önem verilmeli. Her istediğinin olmasını dilemek de yanlıştır. Her istediğinin gerçekleştiği bir hayat yok. Böyle bir hayat olsa da tat vermez, tadı olmaz."NE OLURSA OLSUN ASLA ÜMİDİNİZİ KAYBETMEYİNKazanan ve kaybeden kişilerin tavır ve tutumlarının çok önemli olduğunu belirten İsmail Karasu, "Hayatta her şeyinizi kaybetseniz bile ümidinizi kaybetmeyin. Fırsatlar kaçtı diye üzülmeyin, yaşadığın müddetçe fırsatlarla berabersin. Ayeti kerimeyi hatırlayalım. `Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah`ın rahmetinden ümit kesmeyin`. Peygamberimizin, `Kıyamet kopacağını bilsen bile, yine de elindeki ağacı dik, dibini sula` sözü bile bizi kendimize getirmeyi hayata bağlanmamızı sağlamalı" dedi.Türkiye`de ortalama 70 yıl yaşayan birinin 23 yılını uyku,19 yılını çalışma, 9 yılını eğlence, 1 yılı ibadet, 6 yılı beslenme, 6 yılı ulaşım, 4 yılı hastalık ve 2 yılının tuvalette geçirdiğini örneklendiren İsmail Karasu zamanın çok iyi kullanılması gerektiğini, 70 yıllık ömürde 2 yılını tuvalette geçirip bir yılını ibadete ayıran insanın cenneti hayal etmesinin düşündürücü olduğunu söyledi. Derneklerinin organize ettiği programa katılarak salonu dolduran davetlilere teşekkür eden BAKİAD Başkanı Birol Dikyurt davetlilere dernek faaliyetleri hakkında kısa bilgiler vererek çeşitli zamanlarda bu tür sosyal etkinliklerin devam edeceğini söyledi.
Kaynak: İHA