Libya'daki Savaş Meyve Suyu İhracatını Artırdı
Adana ve Sakarya’daki fabrikalarda meyve suyu, Bolu Abant’taki fabrikada ise maden suyu üretimi yaparak Türk içecek sektöründe güçlü markaların temsilcisi olan Oğuz Gıda A.
Ş, Libya’nın savaş nedeniyle artan talebi, teknoloiye yatırım ve hedef pazarlardaki sıkı çalışmalarla ihracatını iki katı artırdı.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde 1996’dan beri faaliyet gösteren Oğuz Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş Genel Müdürü Osman Nuri Oğuz, Türk içecek sektörünün kaliteli üretimiyle ihracatta önemli bir ivme kazandığını söyledi.
Maden suyu, meyve suyu ve gazli içecekler grubundaki ürünlerini ‘’Daren’’ ‘’Bani’’ ve ‘’Gold’’ markalarıyla iç ve dış pazara süren firmanın Genel Müdürü Oğuz, Adana ve Sakarya’daki fabrikalarında meyve suyu, Bolu Abant’taki farikada ise maden suyu üretimi yaptıklarını, teknolojiye yatırım ve hedef pazarlardaki sıkı çalışmalarla geçen yıl 2,5 milyon dolar olan ihracatlarının bu yıl 5 milyon dolara ulaştığını kaydetti.
Suriye’ye çok fazla meyve suyu ihracatı yapmadıklarını, bu ülkenin Türkiye’den daha çok hammadde aldığını vurgulayan Oğuz, ‘’Bu nedenle Suriye’deki karışıklık meyve suyu ihracatı açısından bir fark sağlamadı. Ancak, Libya’daki savaş ihracatımızı artırdı. Çünkü, bu ülkede savaş nedeniyle üretim durunca meyve suyu ihtiyacı Türkiye’den karşılanmaya başlandı’’ dedi.
KRİZLER FIRSATA ÇEVRİLDİ
Libya’ya ayda 300 ile 500 bin dolarlık meyve suyu talebi olduğuna dikkati çeken Oğuz, ‘’Komşularımızda ya da dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşanan savaş bizi asla mutlu etmez ancak, son dönemlerdeki krizleri Türkiye fırsata çevirdi’’ dedi.
Oğuz, Libya’nın yanı sıra Irak’a coğrafi yakınlık avantajı nedeniyle yoğun bir meyve suyu ihracatı yaptıklarını belirterek, ‘’Bu ülkeye daha önce gazlı içecek de ihraç ediyorduk ancak, orada da gazlı içecek fabrikaları kurulunca ihracatımız meyve suyu ile sınırlı kaldı’’ diye konuştu.
Oğuz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti,Yunanistan, İngiltere, Almanya,Türkmenistan ve Afganistan, bir çok Afrika ülkesi, Balkan ülkelerinden Gürcistan, Romanya, Bulgaristan gibi birçok ülkeye ihracatlarının sürdüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti: ‘’İstanbul’da ihracat ofisimizi kurduk. Bunun da katkısıyla geçtiğimiz günlerde Gine ülkesinden bile meyve suyu talebi aldık. En kolay satış yapılan ülkeler ise Afrika ülkeleri. Orada üretim olmadığı için talep fazla. Adana’dan, Irak ve diğer Arap ülkelerine, Sakarya’daki fabrikamızdan ise balkon ülkelerine ihracat yapıyoruz. ‘’
Meyve suyu, maden suyu ve gazlı içecekteki toplam günlük üretim kapasitelerinin 500 ton olduğunu ifade eden Oğuz, ‘’Bolu Abant’ta maden suyu, Adana ve Sakarya’da ise meyve suyu ve gazlı içecek üretiyoruz’’ dedi.
Adana OSB’de 12 bin dönümlük yeni bir alan daha satın aldıklarını belirten Oğuz, burada içecek hattı kurduklarını, bunun yanı sıra, yeni ambalaj üretimine de geçeceklerini kaydetti. Oğuz, bu sayede satışlarını büyük oranda artıracaklarını dile getirdi.
Sektörlerinde 2011 yılını başarıyla geride bıraktıklarını anlatan Oğuz, ‘’Ancak, 2010 yılı çok daha güzel geçmişti. Çünkü, Hava sıcaklığı neredeyse yüzyılın en yüksek noktasına ulaşmıştı. 2011’de ise tam tersi oldu. Adana’ya bile yaz mevsimi neredeyse Temmuz ayında geldi. Hava ne kadar sıcak olursa içecek sektörü o kadar fazla satış yapıyor. Sektörün önümüzdeki yılından da umutluyuz. İhracattaki artış teknolojiye yatırım ve yeni pazarlarla devam edecek’’ ifadesini kullandı.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde 1996’dan beri faaliyet gösteren Oğuz Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş Genel Müdürü Osman Nuri Oğuz, Türk içecek sektörünün kaliteli üretimiyle ihracatta önemli bir ivme kazandığını söyledi.
Maden suyu, meyve suyu ve gazli içecekler grubundaki ürünlerini ‘’Daren’’ ‘’Bani’’ ve ‘’Gold’’ markalarıyla iç ve dış pazara süren firmanın Genel Müdürü Oğuz, Adana ve Sakarya’daki fabrikalarında meyve suyu, Bolu Abant’taki farikada ise maden suyu üretimi yaptıklarını, teknolojiye yatırım ve hedef pazarlardaki sıkı çalışmalarla geçen yıl 2,5 milyon dolar olan ihracatlarının bu yıl 5 milyon dolara ulaştığını kaydetti.
Suriye’ye çok fazla meyve suyu ihracatı yapmadıklarını, bu ülkenin Türkiye’den daha çok hammadde aldığını vurgulayan Oğuz, ‘’Bu nedenle Suriye’deki karışıklık meyve suyu ihracatı açısından bir fark sağlamadı. Ancak, Libya’daki savaş ihracatımızı artırdı. Çünkü, bu ülkede savaş nedeniyle üretim durunca meyve suyu ihtiyacı Türkiye’den karşılanmaya başlandı’’ dedi.
KRİZLER FIRSATA ÇEVRİLDİ
Libya’ya ayda 300 ile 500 bin dolarlık meyve suyu talebi olduğuna dikkati çeken Oğuz, ‘’Komşularımızda ya da dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşanan savaş bizi asla mutlu etmez ancak, son dönemlerdeki krizleri Türkiye fırsata çevirdi’’ dedi.
Oğuz, Libya’nın yanı sıra Irak’a coğrafi yakınlık avantajı nedeniyle yoğun bir meyve suyu ihracatı yaptıklarını belirterek, ‘’Bu ülkeye daha önce gazlı içecek de ihraç ediyorduk ancak, orada da gazlı içecek fabrikaları kurulunca ihracatımız meyve suyu ile sınırlı kaldı’’ diye konuştu.
Oğuz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti,Yunanistan, İngiltere, Almanya,Türkmenistan ve Afganistan, bir çok Afrika ülkesi, Balkan ülkelerinden Gürcistan, Romanya, Bulgaristan gibi birçok ülkeye ihracatlarının sürdüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti: ‘’İstanbul’da ihracat ofisimizi kurduk. Bunun da katkısıyla geçtiğimiz günlerde Gine ülkesinden bile meyve suyu talebi aldık. En kolay satış yapılan ülkeler ise Afrika ülkeleri. Orada üretim olmadığı için talep fazla. Adana’dan, Irak ve diğer Arap ülkelerine, Sakarya’daki fabrikamızdan ise balkon ülkelerine ihracat yapıyoruz. ‘’
Meyve suyu, maden suyu ve gazlı içecekteki toplam günlük üretim kapasitelerinin 500 ton olduğunu ifade eden Oğuz, ‘’Bolu Abant’ta maden suyu, Adana ve Sakarya’da ise meyve suyu ve gazlı içecek üretiyoruz’’ dedi.
Adana OSB’de 12 bin dönümlük yeni bir alan daha satın aldıklarını belirten Oğuz, burada içecek hattı kurduklarını, bunun yanı sıra, yeni ambalaj üretimine de geçeceklerini kaydetti. Oğuz, bu sayede satışlarını büyük oranda artıracaklarını dile getirdi.
Sektörlerinde 2011 yılını başarıyla geride bıraktıklarını anlatan Oğuz, ‘’Ancak, 2010 yılı çok daha güzel geçmişti. Çünkü, Hava sıcaklığı neredeyse yüzyılın en yüksek noktasına ulaşmıştı. 2011’de ise tam tersi oldu. Adana’ya bile yaz mevsimi neredeyse Temmuz ayında geldi. Hava ne kadar sıcak olursa içecek sektörü o kadar fazla satış yapıyor. Sektörün önümüzdeki yılından da umutluyuz. İhracattaki artış teknolojiye yatırım ve yeni pazarlarla devam edecek’’ ifadesini kullandı.