Eski dağlıca komutanı ifade verdi
Dağlıca saldırısının tartışılan ismi Albay Onur Dirik ifade verdi.
12 askerin şehit olduğu Hakkari Dağlıca'daki saldırı sırasında tabur komutanı olan Albay Onur Dirik, Van Cumhuriyet Savcılığı'nda ifade verdi.
Hakkari Dağlıca'da 12 askerin şehit olduğu saldırıda Tabur Komutanı olan eski Albay Onur Dirik, Van Cumhuriyet Savcılığı'nda ifade verdi. Şehit ailelerinin suç duyurusu üzerine Dağlıca, Aktütün, Gediktepe ve Hantepe baskınlarını soruşturan Başsavcı Vekili Yılmaz Kıstı ile Başsavcı Osman Nuri Güler'e şüpheli sıfatıyla ifade veren Dirik'e, kamuoyuna yansıyan ihmal ve ihanet iddialarının sorulduğu öğrenildi.
Dağlıca 3. Motorlu Piyade Taburu, 21 Ekim 2007'de teröristlerin saldırısına uğradı. Baskında 12 asker şehit düştü, 8 asker de kaçırıldı. Saldırının üzerinden 4 yıl geçti. İhmal ve ihanet iddiaları şehit ailelerinin suç duyurusu üzerine yargıya taşındı. Dağlıca saldırısı sonrası adı sıkça ön plana çıkan dönemin Tabur Komutanı Yarbay Onur Dirik, PKK'nın döşediği mayını eliyle imha etmesi için emir vererek Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın ölümüne sebep olmaktan yargılandı ve rütbeleri söküldü.
"SAVCIYLA 11 SAAT GÖRÜŞME YAPTIK"
Van Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yılmaz Kıstı tarafından 'şüpheli' sıfatıyla ifadeye çağrılan Dirik, Van'a geldi. Dirik'in ifade verme işlemi gece geç saatlere kadar sürdü. Dirik çıkışta, savcıların yaklaşık 10-11 saat boyunca ifadesini aldığını söyledi. Dirik yaptığı açıklamada, "Bugün daha önce de söz konusu olduğu gibi Dağlıca olayıyla ilgili olarak nispeten olayların merkezinde bulunan bir kişi olarak şüpheli sıfatıyla Van'a ifade vermeye geldim. Savcılarla birlikte yaklaşık 10-11 saat civarında görüşme yaptık. Kendilerinin zaten olayla ilgili her boyutunda önemli derecede bilgileri olması malumdu. Bende olayın her yönüne ilişkin kendilerine bildiğim her şeyi anlattım. Bütün sorularına cevap verdim. Çok kapsamlı çok detaylı sorular soruldu. Hepsine cevap verdim.
Daha önceki konuşmalarımda söylediğim gibi bu soruşturma şehit aileleri için ve memleketimizin insanlarının olduğu kadar benim için de o kadar önemli. Çünkü ben de bu konuda neyin ne olduğu, gerçeklerin ne olduğunu, açıkça herkesin gerçekleri nihayetinde anlaması gerektiğini düşünüyorum. İnşallah diğer personelin ve kişilerin vereceği ifadelerle olaylar daha da aydınlanacaktır. İnşallah ileride böyle olayların azalmasına da, yok olmasına da bu şekilde bizim de böyle bir katkımız olacaktır diye düşünüyorum." dedi.
"...İSİM DE VERDİM"
"Kamuoyunda olayla ilgili basına yansıyanlar hakkında sorular soruldu mu? Heronların görüntüleri olsun, daha sonrasında çıkan faks mesajları soruldu mu?" şeklinde soruya Onur Dirik şöyle cevap verdi: "Soruldu, gösterildi. Bunları tanıyor musunuz? Gördünüz mü? Siz mi çektiniz? Bunların değerlendirilmesini hangi ortamda gönderdik? Neden gönderdik? Nasıl gönderdik? Bu gönderdiğimiz raporların yazılmasına ilişkin algılamalarımız neler? Bu raporlar bağlamında üst makamlarla olan görüşmelerimiz nelerdi? Etkiler-tepkiler raporlaşma sistemi, bunlar üzerinde duruldu. Raporlaşma sistemi üzerinde duruldu."
"Üst Komutanlarınıza gönderdiğiniz raporların dikkate alınmadığını, bu komutanları savcılıkta açıklayacağınızı söylemiştiniz? Komutanlarınızın isimlerini açıkladınız mı?" şeklindeki soru üzerine Dirik, şunları söyledi: "Komutanların isimlerini açıklamama gerek kalmadı. Onlar bütün olayların alt yapısındaki figürleri, kişileri zaten biliyorlar. Zaten ortada evrak var, onlarda imzalar var. Dolayısıyla benim orada özellikle bir isim vermeme gerekte kalmadı. Zaten de verirdim. Sorulduğu zaman her soruya doğru cevap vermek gerektiğinden dolayı isim de verdim. Nitekim bu şekilde kişi bazında da, konu bazında da her şey görüşüldü."
Hakkari Dağlıca'da 12 askerin şehit olduğu saldırıda Tabur Komutanı olan eski Albay Onur Dirik, Van Cumhuriyet Savcılığı'nda ifade verdi. Şehit ailelerinin suç duyurusu üzerine Dağlıca, Aktütün, Gediktepe ve Hantepe baskınlarını soruşturan Başsavcı Vekili Yılmaz Kıstı ile Başsavcı Osman Nuri Güler'e şüpheli sıfatıyla ifade veren Dirik'e, kamuoyuna yansıyan ihmal ve ihanet iddialarının sorulduğu öğrenildi.
Dağlıca 3. Motorlu Piyade Taburu, 21 Ekim 2007'de teröristlerin saldırısına uğradı. Baskında 12 asker şehit düştü, 8 asker de kaçırıldı. Saldırının üzerinden 4 yıl geçti. İhmal ve ihanet iddiaları şehit ailelerinin suç duyurusu üzerine yargıya taşındı. Dağlıca saldırısı sonrası adı sıkça ön plana çıkan dönemin Tabur Komutanı Yarbay Onur Dirik, PKK'nın döşediği mayını eliyle imha etmesi için emir vererek Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın ölümüne sebep olmaktan yargılandı ve rütbeleri söküldü.
"SAVCIYLA 11 SAAT GÖRÜŞME YAPTIK"
Van Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yılmaz Kıstı tarafından 'şüpheli' sıfatıyla ifadeye çağrılan Dirik, Van'a geldi. Dirik'in ifade verme işlemi gece geç saatlere kadar sürdü. Dirik çıkışta, savcıların yaklaşık 10-11 saat boyunca ifadesini aldığını söyledi. Dirik yaptığı açıklamada, "Bugün daha önce de söz konusu olduğu gibi Dağlıca olayıyla ilgili olarak nispeten olayların merkezinde bulunan bir kişi olarak şüpheli sıfatıyla Van'a ifade vermeye geldim. Savcılarla birlikte yaklaşık 10-11 saat civarında görüşme yaptık. Kendilerinin zaten olayla ilgili her boyutunda önemli derecede bilgileri olması malumdu. Bende olayın her yönüne ilişkin kendilerine bildiğim her şeyi anlattım. Bütün sorularına cevap verdim. Çok kapsamlı çok detaylı sorular soruldu. Hepsine cevap verdim.
Daha önceki konuşmalarımda söylediğim gibi bu soruşturma şehit aileleri için ve memleketimizin insanlarının olduğu kadar benim için de o kadar önemli. Çünkü ben de bu konuda neyin ne olduğu, gerçeklerin ne olduğunu, açıkça herkesin gerçekleri nihayetinde anlaması gerektiğini düşünüyorum. İnşallah diğer personelin ve kişilerin vereceği ifadelerle olaylar daha da aydınlanacaktır. İnşallah ileride böyle olayların azalmasına da, yok olmasına da bu şekilde bizim de böyle bir katkımız olacaktır diye düşünüyorum." dedi.
"...İSİM DE VERDİM"
"Kamuoyunda olayla ilgili basına yansıyanlar hakkında sorular soruldu mu? Heronların görüntüleri olsun, daha sonrasında çıkan faks mesajları soruldu mu?" şeklinde soruya Onur Dirik şöyle cevap verdi: "Soruldu, gösterildi. Bunları tanıyor musunuz? Gördünüz mü? Siz mi çektiniz? Bunların değerlendirilmesini hangi ortamda gönderdik? Neden gönderdik? Nasıl gönderdik? Bu gönderdiğimiz raporların yazılmasına ilişkin algılamalarımız neler? Bu raporlar bağlamında üst makamlarla olan görüşmelerimiz nelerdi? Etkiler-tepkiler raporlaşma sistemi, bunlar üzerinde duruldu. Raporlaşma sistemi üzerinde duruldu."
"Üst Komutanlarınıza gönderdiğiniz raporların dikkate alınmadığını, bu komutanları savcılıkta açıklayacağınızı söylemiştiniz? Komutanlarınızın isimlerini açıkladınız mı?" şeklindeki soru üzerine Dirik, şunları söyledi: "Komutanların isimlerini açıklamama gerek kalmadı. Onlar bütün olayların alt yapısındaki figürleri, kişileri zaten biliyorlar. Zaten ortada evrak var, onlarda imzalar var. Dolayısıyla benim orada özellikle bir isim vermeme gerekte kalmadı. Zaten de verirdim. Sorulduğu zaman her soruya doğru cevap vermek gerektiğinden dolayı isim de verdim. Nitekim bu şekilde kişi bazında da, konu bazında da her şey görüşüldü."