Gizli Tanık: Kuvayi Milliye Derneği’nin Atatürk’le Hiç Alakası Yok

Ergenekon ana davasında dinlenen Gizli Tanık 17, yatacak yeri olmadığı için bir dönem Kadıköy`deki Kuvayi Milliye Derneği’nde kaldığını, ancak derneğin Atatürk ile uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığını söyledi.

Tanık, ifadesinde dernek yöneticisi ve aynı zamanda Ergenekon davasının sanığı olan Hüseyin Görüm ile Kahraman Şahin`in bağımlı esrarkeş olduğunu, Mehmet Fikri Karadağ`ın ise aklının yerinde olduğuna inanmadığını, aşırı ırkçı ve psikolojisi bozuk bir kişiliğe sahip olduğunu öne sürdü. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 29’u tutuklu 108 sanıklı Ergenekon ana davasının 207. duruşmasının görülmesine başlandı. Duruşmaya; İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan’ın da aralarında bulunduğu 27 tutuklu sanık katıldı. Tutuksuz sanık Gazeteci Güler Kömürcü Öztürk de duruşmada hazır bulundu. Duruşmada, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Gizli Tanık 17’nin dinlenilmesine geçileceğini belirtti. Başkan Özese, duruşma salonun dışındaki gizli tanıklar için tahsis edilen odadaki Gizli Tanık 17`nin sesi ve görüntüsü bozularak duruşma salonuna yansıtılacağını açıkladı. Özese, daha sonra da Gizli Tanık 17`nin, kimliğini açıklayacağını, sesi bozulmadan konuşabileceğini, ancak görüntüsünün bozuk olarak yayınlanmasını istediğini ve kimliğinin de basında yayınlanmasının yasaklanmasını istediği şeklinde bir dilekçe verdiğini söyledi. Bunun üzerine tanığın kimliğinin basında yer almaması, kendisinden sadece Gizli Tanık 17 şeklinde bahsedilmesi, aksi halde suç işlenmiş sayılacağı konusunda karar verildi. Bunun üzerine gizli tanık bölümünde yer alan üye Hakim Hüsnü Çalmuk, ses sisteminin gizli tanığın sesini bozarak vermek için ayarlanmış olduğunu, normal sesin verilebilmesi için iki dakika süre verilmesini istedi. Duruşmaya kısa bir süre ara verildi. Duruşma başladığında gizli tanığın sesinin hala bozuk olduğu gözlendi. DURUŞMA YASAĞI BULUNAN AVUKAT ERGÜN SALONDAN ÇIKARTILDI Bu arada, tanık ifadesine başlamadan önce Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Sevgi Erenerol`un avukatı Vural Ergül`e, hakkında gizli tanıklar ifade verirken duruşma salonunda yer almasının yasaklandığını hatırlatarak salon dışına cıkmasını istedi. Çoğu kez ikaz edilmesine rağmen duruşma disiplinine uymadığı ve gizli tanıkların kimliklerini açıklama çabası içinde olduğu gerekçesiyle Ergül`ün 16 duruşmaya girmesi yasaklanmıştı. Son üç duruşmada yer alan Ergül hakkında aynı kararda, gizli tanıklar ifade verirken de duruşma salonunda yer almasının yasaklaması da hükme bağlanmıştı. Avukat Ergül, Mahkeme Başkanı Özese`nin uyarısına tepki gösterdi. Ergül cübbesini çıkararak avukat bölümünden ayrıldı, ancak duruşma salonundan çıkmayarak izleyicilerin bulunduğu bölüme geçti. Ardından Başkan Özese, Vural Ergül’ün izleyici bölümünden de kaldırılarak dışarı çıkarılması için görevlileri uyardı. Ergül bu uyarıya itiraz ettiği sırada Başkan Özese, gizli tanığın sesinin hala bozuk halde salona verildiğini gerekçe göstererek sesinin normal şekilde salona yansıtılması talimatını vererek duruşmaya kısa bir süre ara verdiklerini açıkladı. VELİ KÜÇÜK’ÜN KIZI HAKİMLE TARTIŞTI Öte yandan, ara verildiğinde sanık Veli Küçük`ün kızı ve avukatı olan Zeynep Küçük, mahkeme heyetinin bulunduğu kürsüye giderek mahkemenin aldığı bu yasaklama kararına tepki gösterdi. Başka avukatların da kürsüye doğru hareket ettiği gözlenirken Hakim Sedat Sami Haşıloğlu ile mahkemenin aldığı karara itiraz eden Avukat Küçük arasında tartışma yaşandı. Haşıloğlu`nun, kendisi ile alakası olmadığı halde neden itiraz ettiğini sorması üzerine Avukat Küçük, "Avukat, arkadaşım. ortada bir hukuksuzluk varsa tabii ki itiraz ederim. Böyle bir karar alamazsınız." dedi. Haşıloğlu ise mahkemenin disiplinini sağlamak ve hukuki bir yargılama yapmak için istedikleri şekilde ara karar alabileceklerini söyledi. Duruşma salonundaki gerginlik daha fazla uzamadan mahkeme heyeti, duruşma salonundan dışarı çıktı. Duruşma başladığında Başkan Özese, Avukat Vural Ergül`ün cübbesini çıkarırken söylediği sözlerle alakalı olarak duruşmanın görüntülü ve sesli kayıtlarını da ekleyerek Ergül hakkında Silivri Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdiklerini açıkladı. Ara sırasında Ergül`ün duruşma salonunda izleyici bölümünde bulunmasının yasaklanmaması konusunda bir dilekçe verdiğini belirten Özese, daha önceden almış oldukları ara karar gereği Ergül`ün, duruşma salonundan tamamen çıkarılmasını karara bağladıklarını kaydetti. Daha sonra da Gizli Tanık 17`nin dinlenmesine geçildi. ‘KUVAYİ MİLLİYE DERNEĞİNDEKİLER ESRARKEŞTİ’ Gizli Tanık 17, bir arkadaşının da tavsiyesi üzerine yatacak yeri de olmadığı için bir süre Kadıköy`de bulunan Kuvayi Milliye Derneği’nde kaldığını söyledi. Gizli Tanık 17, Mehmet Fikri Karadağ ile birçok üyesinin Ergenekon davasının sanığı olduğu Kuvayi Milliye Derneği’ne ilişkin yaşadığı bazı olayları anlatacağını söyledi. Derneğin Başkanı Hüseyin Görüm’ün esrarkeş olduğunu iddia eden gizli tanık, "Derneğin gençlik kolu başkanı Kahraman Şahin çok iyi bir insandır ama o da oraya girdikten sonra bağımlı olmuştur. Kuvayi Milliye deyince insanın aklına güzel şeyler gelir, Atatürk gelir. İlk başlarda duvarlardaki Atatürk resimlerine filan baktım ve çok etkilendim. Ancak zaman geçtikçe oranın, Atatürk ile ilgisi olmayan, Atatürk’ün A’sının bile olmadığı bir atmosfer olduğunu gördüm." diye konuştu. Ergenekon ana davasının sanıkları arasında yer alan dernek yöneticileri hakkında da bazı ifadeler kullanan Gizli Tanık 17, "Hüseyin Görüm sabaha kadar esrar çeker, akşama kadar da yatardı. Bağımlı bir esrarkeşti. Gençlik kolları başkanı Kahraman Şahin de aslında iyi bir çocuktu ama sonradan o da bağımlı oldu. Hatta babası, onu kurtarmam için kaç kez bana ricada bulundu. Ayrıca Mehmet Fikri Karadağ`ın da aklının yerinde olduğuna inanmıyorum. Aşırı ırkçı bir kişiliğe sahipti. Hatta onun bir yemin töreni vardı ki hiçbir aklı başında adam o törene katılmaz." dedi. Duruşma, gizli tanık 17`nin ifadesi ile devam ediyor.