Hanefi Bostan: 'ücret Adaleti ve Çalışma Barışı İstiyoruz'
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.
Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Kamudaki ücret dengesizliğini ortadan kaldırmak için hazırlandığı iddia edilen 666 sayılı KHK ile eşit işe eşit ücret düzenlemesi, beraberinde yeni eşitsizlikler doğurmuştur" dedi.
Yazılı açıklama yapan Bostan, "Eşit işe eşit ücret düzenlemesiyle öğretmenlerin, profesörlerin, doçentlerin, yardımcı doçentlerin, öğretim görevlilerinin, okutmanların, uzmanların, araştırma görevlilerinin, din görevlilerinin, hekim dışı sağlık personeli ile Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Başbakanlık Devlet Arşivleri ve PTT`de çalışan Sözleşmeli Personel gibi birçok kurum çalışanlarının ek ödemelerinde artış olmamıştır"diye konuştu.
Hanefi Bostan, sendikaların görüşü alınmadan hazırlanan KHK ile asıl iyileştirme yapılması gereken kesimlerin göz ardı edildiğini ifade ederek, "Anlaşılan o ki, bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olunan günleri çoktan geride bırakmışız. Bugüne kadar öğretmen ve akademisyenlerin maaşlarında hiçbir şekilde iyileştirme yapılmamış, bu meslek grubu ikinci plana atılmıştır. Yetiştirdiğimiz insanların bize verdiği değer ortadadır. Bu ülkenin nesillerini yetiştirenlere karşı yapılan bu vefasızlık bizleri derinüzüntülere boğmaktadır" açıklamasını yaptı.
Memurlarının vekalet ücretlerinden almış oldukları ilave ödemelerin kaldırıldığını belirten Bostan, "Ek ödemeler eşitlenmeye çalışılırken yardımcı hizmetli, memur ve şeflerin ek ödeme oranları artırılmayarak başka bir hukuksuzluğa daha imza atılmıştır. Ayrıca, muhakemat memurlarının vekalet ücretlerinden almış oldukları ilave ödemeler de kaldırılmıştır. Yine Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığında görev yapan; Müdürler ve Müdür Yardımcıları da öğretmenler, öğretim üyeleri ve din görevlileri gibiyok sayılmıştır" dedi.
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, birçok kamu kurumunda çalışan memurların mahrumiyete uğradığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Hükümet, 666 Sayılı KHK`yı düzenlerken çalışanların en büyük beklentisi olan ek ödemelerim emekliliğe yansıtılması talebimizi görmezlikten gelerek, bütün çalışanları bir kere daha hayal kırıklığına uğratmıştır. Memurlara eşit işe eşit ücret verdiğini söyleyen hükümet, üst bürokratların maaşına yüzde 30`lara varan zamlar yaparak bürokratları ihya ederken, ek ödemesi düşük olan diğer çalışanlara göstermelik bir artış sağlamıştır. Başta Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversiteler olmak üzerebirçok kamu kurumunda çalışan memur ise hak mahrumiyetine uğramıştır. Bir kısım kazanımları da ellerinden alınmıştır. Bu durum, büyük bir adaletsizlik doğurmakta ve kazanılmış haklardan geriye gidiş anlamı taşımaktadır. Bu yolla, kamuda istihdam edilen personelin yaklaşık yüzde 60`ına hiçbir artış yapılmayarak bir mağduriyet oluşturulduğu gibi öğretmen, öğretim görevlileri, din görevlileri, sağlık görevlileri gibi son derece önemli ve kutsal görevler ifa eden kamu çalışanları, en düşük maaş alan kesimhaline getirilmiştir." "Ayrımcı politikalarla çalışanlar arasında barış ve huzuru bozanların artık bunlara son vermesini istiyoruz " diyen Bostan, "Hak ettiğini almaktan başka bir talebi olmayan bu insanlara reva görülen bu muameleyi kınıyoruz. Adalet diye haykırarak, adaletsizliklere imza atanların, birbiriyle çelişen uygulamaları hayata geçirenlerin, ayrımcı politikalarla çalışanlar arasında barış ve huzuru bozanların artık tüm bunlara bir son vermesini istiyoruz. Yeni uygulamayla üst düzey yöneticiler 759 TL ek ödemealırken, 1 milyon 400 bin memurumuzun ek ödemelerinde hiçbir artış yapılmamasını, maaşlarının yerinde saymasını kabul edemiyoruz. Doğrusu merak ediyoruz: Bu ülkeyi yönetenlerin vicdanı şu anda rahat mı?" ifadelerini kullandı.
Kamu görevlilerinin emekliliklerinde, yüzde 50 ile yüzde 60 arasında değişen oranlarda gelir kaybına da uğradığını belirten Bostan, ifadelerini şu şekilde tamamladı: "Öğretmenler akademisyenler, din görevlileri yüzde 3, yüzde 4 gibi komik zam oranları ile oyalanırken, öğretmenlerin ve akademisyenlerin ek ders göstergelerinde artış yapılmazken; üst düzey kesimi onurlandırmak, onları ihya etmek ne kadar adil, bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Israrla üzerinde durduğumuz, kamu görevlilerine yapılan tüm ödemelerin emekliliğe sayılması konusu da görmezden gelinmiştir. Kamu görevlilerimiz emekliliklerinde, yüzde 50 ile yüzde 60 arasında değişen oranlarda gelirkaybına uğratılmaktadır. Bu nedenle birçok kamu çalışanı emekli olmayı düşünmemektedir. Türkiye Kamu Sen olarak, adaletsizliklerin sona ermesi için eylemlerimize her Çarşamba günü devam edeceğiz. Bir kez daha tekrarlıyoruz: Eylemlerimiz, mücadelemiz sonuç alınıncaya kadar sürecektir. Hükümetin, mağdur olan öğretmenlerin, akademisyenlerin, din görevlilerinin, hekim dışı sağlık personelinin, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Türkiye İş Kurumu, Gümrük ve TicaretBakanlığı, Başbakanlık Devlet Arşivleri ve PTT`de çalışan sözleşmeli personelin, polislerin ve diğer çalışanların sesine kulak vermesini istiyoruz. Haklarımızın tırpanlanmasına, yok sayılmamıza izin vermeyeceğiz. Unutulmasın ki, adaletsizlik üzerine adalet inşa edilemez."
Kaynak: İHA
Yazılı açıklama yapan Bostan, "Eşit işe eşit ücret düzenlemesiyle öğretmenlerin, profesörlerin, doçentlerin, yardımcı doçentlerin, öğretim görevlilerinin, okutmanların, uzmanların, araştırma görevlilerinin, din görevlilerinin, hekim dışı sağlık personeli ile Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Başbakanlık Devlet Arşivleri ve PTT`de çalışan Sözleşmeli Personel gibi birçok kurum çalışanlarının ek ödemelerinde artış olmamıştır"diye konuştu.
Hanefi Bostan, sendikaların görüşü alınmadan hazırlanan KHK ile asıl iyileştirme yapılması gereken kesimlerin göz ardı edildiğini ifade ederek, "Anlaşılan o ki, bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olunan günleri çoktan geride bırakmışız. Bugüne kadar öğretmen ve akademisyenlerin maaşlarında hiçbir şekilde iyileştirme yapılmamış, bu meslek grubu ikinci plana atılmıştır. Yetiştirdiğimiz insanların bize verdiği değer ortadadır. Bu ülkenin nesillerini yetiştirenlere karşı yapılan bu vefasızlık bizleri derinüzüntülere boğmaktadır" açıklamasını yaptı.
Memurlarının vekalet ücretlerinden almış oldukları ilave ödemelerin kaldırıldığını belirten Bostan, "Ek ödemeler eşitlenmeye çalışılırken yardımcı hizmetli, memur ve şeflerin ek ödeme oranları artırılmayarak başka bir hukuksuzluğa daha imza atılmıştır. Ayrıca, muhakemat memurlarının vekalet ücretlerinden almış oldukları ilave ödemeler de kaldırılmıştır. Yine Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığında görev yapan; Müdürler ve Müdür Yardımcıları da öğretmenler, öğretim üyeleri ve din görevlileri gibiyok sayılmıştır" dedi.
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, birçok kamu kurumunda çalışan memurların mahrumiyete uğradığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Hükümet, 666 Sayılı KHK`yı düzenlerken çalışanların en büyük beklentisi olan ek ödemelerim emekliliğe yansıtılması talebimizi görmezlikten gelerek, bütün çalışanları bir kere daha hayal kırıklığına uğratmıştır. Memurlara eşit işe eşit ücret verdiğini söyleyen hükümet, üst bürokratların maaşına yüzde 30`lara varan zamlar yaparak bürokratları ihya ederken, ek ödemesi düşük olan diğer çalışanlara göstermelik bir artış sağlamıştır. Başta Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversiteler olmak üzerebirçok kamu kurumunda çalışan memur ise hak mahrumiyetine uğramıştır. Bir kısım kazanımları da ellerinden alınmıştır. Bu durum, büyük bir adaletsizlik doğurmakta ve kazanılmış haklardan geriye gidiş anlamı taşımaktadır. Bu yolla, kamuda istihdam edilen personelin yaklaşık yüzde 60`ına hiçbir artış yapılmayarak bir mağduriyet oluşturulduğu gibi öğretmen, öğretim görevlileri, din görevlileri, sağlık görevlileri gibi son derece önemli ve kutsal görevler ifa eden kamu çalışanları, en düşük maaş alan kesimhaline getirilmiştir." "Ayrımcı politikalarla çalışanlar arasında barış ve huzuru bozanların artık bunlara son vermesini istiyoruz " diyen Bostan, "Hak ettiğini almaktan başka bir talebi olmayan bu insanlara reva görülen bu muameleyi kınıyoruz. Adalet diye haykırarak, adaletsizliklere imza atanların, birbiriyle çelişen uygulamaları hayata geçirenlerin, ayrımcı politikalarla çalışanlar arasında barış ve huzuru bozanların artık tüm bunlara bir son vermesini istiyoruz. Yeni uygulamayla üst düzey yöneticiler 759 TL ek ödemealırken, 1 milyon 400 bin memurumuzun ek ödemelerinde hiçbir artış yapılmamasını, maaşlarının yerinde saymasını kabul edemiyoruz. Doğrusu merak ediyoruz: Bu ülkeyi yönetenlerin vicdanı şu anda rahat mı?" ifadelerini kullandı.
Kamu görevlilerinin emekliliklerinde, yüzde 50 ile yüzde 60 arasında değişen oranlarda gelir kaybına da uğradığını belirten Bostan, ifadelerini şu şekilde tamamladı: "Öğretmenler akademisyenler, din görevlileri yüzde 3, yüzde 4 gibi komik zam oranları ile oyalanırken, öğretmenlerin ve akademisyenlerin ek ders göstergelerinde artış yapılmazken; üst düzey kesimi onurlandırmak, onları ihya etmek ne kadar adil, bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Israrla üzerinde durduğumuz, kamu görevlilerine yapılan tüm ödemelerin emekliliğe sayılması konusu da görmezden gelinmiştir. Kamu görevlilerimiz emekliliklerinde, yüzde 50 ile yüzde 60 arasında değişen oranlarda gelirkaybına uğratılmaktadır. Bu nedenle birçok kamu çalışanı emekli olmayı düşünmemektedir. Türkiye Kamu Sen olarak, adaletsizliklerin sona ermesi için eylemlerimize her Çarşamba günü devam edeceğiz. Bir kez daha tekrarlıyoruz: Eylemlerimiz, mücadelemiz sonuç alınıncaya kadar sürecektir. Hükümetin, mağdur olan öğretmenlerin, akademisyenlerin, din görevlilerinin, hekim dışı sağlık personelinin, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Türkiye İş Kurumu, Gümrük ve TicaretBakanlığı, Başbakanlık Devlet Arşivleri ve PTT`de çalışan sözleşmeli personelin, polislerin ve diğer çalışanların sesine kulak vermesini istiyoruz. Haklarımızın tırpanlanmasına, yok sayılmamıza izin vermeyeceğiz. Unutulmasın ki, adaletsizlik üzerine adalet inşa edilemez."